Türkiye Cumhuriyeti'nin aralıksız en uzun ulaştırma bakanlığı görevini yürüttükten sonra Anayasa gereği seçimlerden 3 ay önce görevini bırakan eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bugüne kadar gerçekleştirdiği projeleri Yeni Şafak'a anlattı. Yıldırım, "İnsan merkezli bir çalışma yaptık. 50 yılda yapılanmayanları yaptık. Herkes konuştu ama bizim yaptıklarımız konuşuyor. Devletten aldığımız 28 milyar doları yatırıma aktardık, devletin hazinesine 50 milyar YTL kazandırdık" dedi.
3 Kasım 2002 seçimlerinde ilk defa siyasete giren ve AK Parti İstanbul milletvekili olan Yıldırım, ardından 4.5 yıl aralıksız Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptı. 22 Temmuz'da yapılacak seçimlerde bu kez İstanbul yerine AK Parti'nin Erzincan 1. sıra milletvekili adayı olan Yıldırım, Ankara'dan ayrılmadan önce Yeni Şafak'ın sorularını cevapladı. İşte Yıldırım'ın sözleri:
“Biz göreve geldiğimizde 50 yıldır yatırım yapılmayan, bazı hatlara 100 yıldır bakım yapılmamış ve sürekli zarar eden bir demiryolu, Türk Telekom'un ayrılmasından sonra ne yapacağını bilmeyen ve zarar eden PTT, mevcut yapısı devam ederse kısa süre sonra zarar edecek bir Türk Telekom, denizcinin olmadığı bir Denizcilik Müsteşarlığı, Avrupa'ya giden her dört gemisinden birinin denizlere çıkması yasaklanan bir Türkiye, 5 milyar dolar yatırım yapılmasına karşın 20'den fazlasına sefer yapılmayan, içinde koyun ve ineklerin otladığı havaalanları vardı. İşte biz bunların tamamını çözdük.
50 yıldır yatırım yapılmayan demiryollarında çözüm trenlerin hızını düşürmekte bulunmuş. 100 yıldır bakımı yapılmayan demiryolu hatları vardı. Demiryollarının kaderini değiştirdik. Demiryollarına 7 milyar dolar yatırım yapıldı. Bu miktar son 50 yılda yapılan yatırımlardan daha fazla.
30 yıldır Türkiye'nin gündeminde olan Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi başladı. Yüz yıllık rüya olan Marmaray Projesi başladı. 2010 yılında tamamlanacak. Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projesi ile Avrupa'dan Uzakdoğu'ya kadar kesintisiz demiryolu hayata geçecek.
Denizcilik altın dönemini yaşadı. Denizcilik Müsteşarlığı denizcilerle tanıştı. En büyük sorunumuz olan tutulmalara karşı Türkiye'nin ve Türk Bayrağı'nın itibarı kurtarıldı. Bizim dönemimizde Türkiye'nin en büyük kiralama ihaleleri yapıldı. İstanbul Atatürk Havalimanı 3 milyar dolara, Antalya Havaalanı 1. Terminali 3.2 milyar dolara ihale edildi. Ankara Türkiye'nin başkentine yakışır bir havalimanına kavuştu.”
“22 Temmuz'da yapılacak seçimlere kadar AK Parti iktidarı 4 yıl 8 ay 19 gün sürmüş olacak. Bunun 4.5 yılında ben Ulaştırma Bakanı olarak kesintisiz görev yaptım. Bu Cumhuriyet tarihinde bir rekordur. 4.5 yılda 40-50 yıldır Türkiye'nin ulaştırma ve iletişimde yaşadığı sorunların hemen hemen tamamını çözdük. Projelerimizde vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak ve yaşam kalitesini artırmayı hedefledik. Biz insan merkezli çalışma yaptık. AK Parti'nin genel politikası da budur. İnsanı yücelt ki, devlet yücelsin."
Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, adeta bir şehir efsanesine dönüşen "Türk Telekom'un değeri 20 milyar dolar" görüşüne de açıklık getirdi. Yıldırım, hiçbir zaman Türk Telekom'a 20 milyar dolar değer biçilmediği gibi bir teklifin de gelmediğini kaydederek, "Türk Telekom'un özelleştirme serüveni 1994'de başlıyor. Dönemin başbakanı Tansu Çiller, 'Telekom'u satarsak borçlarımızı öderiz' diyor. Yani 20-24 milyar dolar. Böyle bir söz söylenmiş ama ortada bir şey yok. Bir değer tespiti yoktur. 15 milyar dolar diyen de var, 40 milyar dolar diyen de var. Ortalıkta konuşulanın laftan başka bir şey yok. Şimdi bu ihalede ne var? Kim ne söyleyebilir? Personel haklarını korudu hatta artırdı. Hiçbir sosyal problem yaşanmadı. Türk Telekom'un hisse devri Cumhuriyet tarihinin rekoru, Türkiye'nin yüz akıdır. Tek ihalede 7 milyar dolar devletin kasasına girdi. Var mı başka örneği? Kamunun çok büyük kazancı olmuştur.”
“Göreve geldiğimizde 10 havaalanı kapalıydı, koyunlar otluyordu. 20'den fazla havaalanına uçak seferi yoktu. Trilyonlarca lira yatırım yapılmış ama hiç kullanılmıyor. Hemen harekete geçtik ve 'Vatandaş uçacak. Havaalanlarımız şenlenecek' dedik. Vatandaşımızın her kesiminin uçağa binme hakkı vardır. Biz bunun gereğini yaptık. Biz bölgesel havacılık projesini başlattık, sektörü rekabete açtık, teşviklerde bulunduk.Vatandaşımız da sahip çıkınca proje tuttu. Şimdi Anadolu'da dilden dile konuşuluyor. Dönemimizde Türkiye kanatlandı, uçtu.”
