İstanbul'un Aksaray semtindeki metro istasyonu ve çevresinde akşamları 18:00 ile 22:00 arasında kurulan açık hava AVM'sinde oluşan rakamlar dudak uçaklatıyor. Kayıtdışı pazarda günlük ortalama 4 saatlik çalışma ile ayda 3 bin lirayı bulan bir gelir elde etmek mümkün. İstanbul'luların akşam eve dönerken geçtiği metro çıkışında yoğunlaşan açık hava pazarı hazır giyimden kozmetiğe, yiyecekten bijuteri ürünlerine kadar 'ne ararsanız var' mantığı ile hizmet veriyor. Aksaray'daki sokak satıcıları ile konuştuk ve hikayelerini dinledik. Aynı zamanda bu küçük satıcılar arasında Türkiye ortalamasının üzerinde gelir kazanç sağlayanları gördük.
Aksaray'da iş çıkışlarında herkesin bir şekilde denk geldiği pazarcıların arasında sokak satıcılığını ek iş olarak yapan öğretmenler de var, bir nevi aile işi olarak çalışan babadan oğula satıcı olan da var. Aylık ve günlük kazançları hakkında net bir rakam vermeseler de tümü 'Allaha şükür işlerimiz iyi diyor' ortalama rakamlar ise aylık 2 bin ila 3 bin TL arasında değişiyor. En fazla tekstil ürünü satıldığı ifade edilirken ikinci sırada gıda olduğu belirtiliyor. Aylık gelirler de hem satılan ürüne hem de yere-saate göre değişiyor. Çevredeki esnaf ise sadece bu alanda gecelik cironun 30 bin TL ile 50 bin TL civarında değiştiğini ifade etti. Bazı esnaf da rekabet edebilmek ya da işlerinin olumsuz etkilenmemesi için buraya tezgah açıyor.
Görüştüğümüz satıcılar arasında her yaş ve toplumsal kesimden insanlar var. Hikayeleri de bir o kadar farklı. Spor kıyafetleri satan bir satıcı aslında öğretmen ve ek iş olarak eşi ve çocuğu ile her akşam bu bölgede olduğunu söylüyor. 'Aksaray, sokak ekonomisinin merkezidir. Sonra Beyazıt gelir diyor. Eminönü'nde denetimler ve yerleşik esnaf bize göz açtırmıyor' diyerek hafta içindeki yoğunluğa göre farklı yerlere tezgah açtıklarını söylüyor. Zabıtaların hangi gün hangi sokağı temizleyeceğini bildiklerini ve bu yüzden tezgahların o güne göre daha büyük ya da ürün çeşidiyle açıldığını söylüyor. Kazanca gelince, 'Öğretmen maaşımın neredeyse iki katını kazandığım zaman oluyor' diyor.
Aksaray'da çanta ve ayakkabı satan iki kardeş ise babalarının pazarcı olduğunu ve 5 ayrı kardeşin farklı semtlerde satış yaptıklarını söylüyor. Malların önemli bölümünün merdiven altı mallar olduğunu söyleyerek ürünlerini Gaziantep'ten geldiğini belirtiyorlar. Satıcılar, 'Eskiden İstanbul'dan mal alırdık, ama onlar Eminönü, Laleli ve Yeni Bosna esnafına mal satıyor. Anadolu'dan almak daha uygun. İşler değişti artık mallar Kayseri, Konya, Antep'ten geliyor' diyerek bölgedeki durumu özetliyor.
Giysi deneme yerlerinin bile olduğunu Aksaray'da, ayakkabı satan N.K.'ya sorunca, rüşveti işaret ederek şunları söylüyor: 'Yoksa burada böyle durabilir miyiz. Bu işin bir de büyük patronları var. Önemli meblağlarla alınan mallar piyasaya 10-20 kişiye dağıtılarak sürülüyor. Burada herkesin yeri belli. Bazıları zabıtanın daha az denetiminde. Malları satanlar, akşam olup iş bitince hasılatı büyük patrona veriyor ve günlük yevmiyesini alıyor. Biz onlara fazla dokunamayız.'
Tramvay, metro ve onlarca otobüsün geçiş güzergahı üzerinde olan bölgede insan kalabalığı çok fazla. Bu nedenle hemen her saatte canlı olan Aksaray özellikle iş çıkışlarında bir tür Açıkhava AVM'sine dönüşüyor. Evlerine giden vatandaş ise ihtiyacını hem zaman kaybı yaşamadan hem de kendi ifadeleri ile 'ucuz yollu' karşılıyor. Alışveriş yapan bazı vatandaşlar hemen her gün buraya uğradıklarını söylüyorlar.