Artan iş kazaları, bir evin, birden fazla kişiye satılması, teknik ve finansal kapasitesi olmayan, kusurlu ve ayıplı iş yapan Müteahhitleri meslekten arındırmak gibi müteahhitlik sektöründe bir dizi olumsuzluğu ortadan kaldırması düşünülen Müteahhitlik Kanun Taslağı, müteahhitlerin birbirini çekememezliği ile risk almaktan kaçan bürokratlar sayesinde TBMM’ye sunulamadı. Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, 12 Kasım 2014’te, ilgili kanun taslağını hazırlayıp, Aralık ayının ilk haftasında, TBMM Gündemine getireceğiz” sözleri havada kaldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müteahhitlerin teknik ve mali yeterliliklerini denetleyecek, sınıflandıracak ve cezaları ağırlaştıracak bir düzenleme hazırladıkları ile müteahhitlik yasası çıkararak inşaat sektörünü disiplin altına almayı hedefliyor. Yasayla, Türkiye’deki yaklaşık 300 bin müteahhittin yüzde 30’unun meslekten men edilmesi bekleniyor. Ağır mesleki kusur işleyen ve tüketiciyi dolandıran müteahhitler sektör dışına itilecek.
İstanbul Mecidiyeköy’deki şantiyede meydana gelen asansör faciası gibi kazaların önüne de geçilmesi planlanan taslakla müteahhitlik tanımı da getirilecek. Taslak ile yeterlilik belgesi olmayan müteahhit, Türkiye’de de yurtdışında da iş yapamayacak. Mahkeme kararıyla iş kusuru işlediği kanıtlanan ya da vatandaşı dolandıranlar meslekten men edilecek.
Ancak müteahhitlik kesiminden bakanlığa giden şikayetlerin anlamsızlığı ise dikkat çekti. Kimi illerden müteahhitlik kesiminin örneğin, Antalya’daki müteahhitler ‘Antalya’nın dışından gelen müteahhitler iş yapıyor’ diyerek itiraz ettiği öğrenildi. Bürokratların, dünyada oturmuş bir sistem olmasına karşın, taslakla ilgili çalışmaları da ‘ince ayar bir iş yapıyoruz, akşamdan sabaha olacak bir iş değil’ diyerek ağırdan aldıkları ortaya çıktı.
