Petrol fiyatlarındaki düşüş, enerjide dışa bağımlı olan Türkiye’de devletin kasasını olduğu gibi vatandaşın da cüzdanını rahatlatıyor. Yılın ortasında petrolün varil fiyatı; 115 dolar civarında iken, 59,1 seviyesine kadar neredeyse yarı yarıya indi. Akaryakıt piyasasında, 95 oktan benzinin litresi, 29 ay önceki fiyatlarına döndü. En yüksek fiyata ulaştığı 20 Haziran’dan bu yana geçen 6 ayda benzinin litresi, 83 kuruş ucuzladı. Litredeki yüzde 16’lık gerileme, 6 ayda, 55 litrelik bir otomobilin depo doldurma maliyetini 45 lira düşürdü. 55 litrelik olan bir otomobilin deposu için 20 Haziran’da 283 lira harcanırken bugün 238 liraya indi.
Petrol fiyatlarındaki yoruma uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından da yorumlar geldi. Fitch Ratings, petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye ve Hindistan üzerindeki dış baskıları azalttığını belirtti. Fitch’in açıklamasında, kredi notları hatırlatılarak, “Türkiye ve Hindistan gibi büyük çaplı ithalatçı ülkelerde enflasyonu bastırarak dış baskıları azaltacak” değerlendirmesi yapıldı. Öte yandan Merkez Bankası verilerine göre, enerji sektörünün ekim ayı sonu itibarıyla yurt dışı kaynaklı aldığı uzun vadeli kredilerin hacmi, 2002’den bu yana yaklaşık yüzde 150 büyüdü.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) eski Genel Sekreteri Adnan Şihab Eldin, şirketlerin yatırım yapıp, kar sağlamaya devam edebileceği makul petrol fiyatının 80 dolar olduğunu söyledi. Eldin, yaptığı değerlendirmede, fiyatın 60 dolar seviyesine düşmesini “piyasanın bozulan dengeye karşı gösterdiği aşırı tepki” olarak niteledi. OPEC’in arz kesintisine gitmeme kararının doğru bulan Eldin, “OPEC, kararlarını ekonomik temelde alan ve üyelerinin çıkarlarını düşünen bir organizasyon” dedi. Ancak piyasalar, 80 dolar makul fiyattır’ yorumunu OPEC petrol fiyatlarındaki artıştan yani yüksek fiyattan beslenmesine bağladı.
Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Dr. Volkan Özdemir, “Petrol fiyatını belirleyen ana unsur fiziki arz talep dengesinden ziyade, dünya finans piyasalarında yaşanan gelişmeler ve buradaki spekülasyonların hangi yatırım bankaları tarafından ne amaçla yapıldığıdır” dedi. Özdemir, 2001’den beri petrol fiyatının ağırlıkla finansal piyasalar tarafından belirlendiğini belirtti. Günlük 94 milyon varil olan petrol piyasasında son 6 ayda ciddi talep düşüşü olmadığını anlatan Özdemir, “Ama baktığımız zaman petrol fiyatında yüzde 40’lık bir düşüşten, yani fiziki arz-talep dengesiyle açıklanamayacak bir düşüşten bahsediyoruz” şeklinde konuştu.
Yıldız spekülasyonlara da değinerek şunları söyledi: “Acaba bu indirimler gerçekten yansıtılıyor mu diye soruyorlar. Ham petrolün fiyatındaki düşüş oranıyla petrol ürünlerinin düşüş oranları aynı değil. Biz 30 dolara inse de tüketici ülke olarak seviniriz ama üreticilerin bir kısmı belirli bir maliyetin altına indikten sonra üretimlerini durduruyorlar. O zaman arz düşüyor, arz düştüğü içinde fiyatlar yükseliyor.” Taner Yıldız bu açıklamaları yaparken, gün içinde akaryakıta dün geceden başlamak üzere yeni bir indirim haberi geldi. Benzine 6 kuruş indirim yapıldı Benzin 6 kuruş ucuzladı. İndirimli fiyatlar bugünden itibaren geçerli.