|

Babacan'dan ABD'ye ders!

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yaptığı açıklamada, "Bugün yaptığımız düzenlemeleri 2005-2006'da ABD yapsaydı, bugün gündemimizde küresel kriz diye bir şey olmazdı, dünyanın genel refahı çok daha iyi bir noktada olurdu" dedi.

.
00:00 - 2/09/2014 Salı
Güncelleme: 16:32 - 2/09/2014 Salı
Yeni Şafak
Babacan'dan ABD'ye ders!
Babacan'dan ABD'ye ders!

Babacan, gelirle aylık taksit arasında bağ kurmayla ilgili çalışma yaptıklarını söyledi. Yaklaşık 1 yıl veri toplanacağını ifade eden Babacan, bu konuda bir fikirleri olduğunu ancak verilmiş karar bulunmadığını söyledi.

NTV/CNBC-e ortak yayınıa katılan Babacan, borçlanmanın ölçülü ve makul olmasını istediklerini dile getiren Babacan, "Amerika'daki 2007-2008 krizinin başladığı nokta odur. Hanehalkı konut kredisi borcunu ödeyememeye başlayınca konut sektöründe kriz başladı ve bütün dünyayı sardı. Çok iddialı konuşuyorum, bugün yaptığımız düzenlemeleri ABD 2005-2006'da yapsaydı gündemimizde küresel kriz diye bir şey olmazdı. Dünyanın genel refahı çok daha iyi bir noktada olurdu" dedi.

Bankalara BDDK üzerinden vatandaşların gelir durumuyla ilgili data toplamaları için talimat verdiklerini ifade eden Babacan, söz konusu dataların toplanmasının ardından Kalkınma Bakanlığı, merkez bankası ve BDDK tarafından etki analizlerinin yapılacağını söyledi. Her düzenlemenin önce simülasyonun, etki analizinin yapıldığını anlatan Babacan, "O düzenleme cari açığı, büyümeyi ne kadar etkiler. Nihai kararlarımızı cari açığı en hızlı düşürecek ama büyümeye mümkün olduğunca zarar vermeyecek tedbirleri alarak alıyoruz. Bu kolay değil. Kurumlar arası yoğun bir koordinasyonu gerektiriyor. Ama iyi bir teknik altyapı olduktan sonra gerçek, doğru veriler üzerine iyi kararlar aldıktan sonra sonuçları gayet iyi oluyor" diye konuştu.

Bu yılki enflasyon sebebi kuraklık

Kuraklık ve don problemi nedeniyle Türkiye'de pek çok ürünün üretiminin düştüğüne ve fiyatların arttığına dikkat çeken Babacan, şöyle konuştu:

"Enflasyonun beklenenden yüksek çıkması Merkez Bankası'nın para politikalarıyla alakalı değil. Çünkü para politikaları talep tarafından konuyu etkiliyor. Yani faizler yükseldiği zaman insanlar harcamayı değil, tasarrufu tercih ediyor. Dolayısıyla harcama, talep azaldığı zaman da fiyatlar artmıyor. Merkez Bankasının para politikaları ağırlıklı olarak o kanaldan çalışıyor. Kuraklığın olması ve ürünün az olmasıyla Merkez Bankasının para politikalarının bir bağlantısı yok. Böyle bir tabloyla bu sene karşı karşıya kaldık. Enflasyonun yüksek çıkmasının temelinde gıda ürünlerini görüyoruz. Gıda ürünlerinde niye fiyat yüksek? Çünkü ürün az olunca fiyat artıyor."

İmar mevzuatlarına dikkat etmek gerek

Programda imar mevzuatına da değinen Babacan, mevzuattaki problemler nedeniyle Türkiye'de dikey yapılaşmanın arttığını belirtti. 2-3 katlı yapılara izin verilen bir bölgede, bir anda çok katlı binalara izin verilebildiğini anlatan Babacan, şöyle konuştu:

"Bu durum hem şehirleri çirkinleştiriyor hem kolay ve hızlı para kazanma kapısı açıyor hem de rantın da adil dağıtımı konusunda bizde kuşkular uyandırıyor. Bütün bunlara el atmak gerekiyor. Eğer biz dikey değil de yatay mimari istiyorsak, bunu gerçekten hukuk devletine yakışır bir şekilde fırsat eşitliği perspektifinde düzenlenmesi gerekiyor. "


10 yıl önce