Gençlerin spor yapması için devlet tarafından okullara bin bir emekle inşa edilen spor salonları, bazı beden eğitimi öğretmenlerince ticarethaneye dönüştürüldü. Devlet memuru statüsündeki bu öğretmenler, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu (BESYO) sınavlarını fırsat bilerek, internetten kurslar için ilan veriyor ve "Tanıdıklarımız var, sizi istediğiniz üniversiteye yerleştiririz" gibi vaatlerle öğrencilere ulaşıyor. İddialara göre, öğretmenler, kurs eğitimi için de devlet okullarının spor salonlarını kullanıyor ve öğrenci başına 2 bin 500 liradan 5 bin liraya kadar ücret alıyor. Okulları kazanç kapısı yapanlar arasında, kurum müdürlerinin de olduğu öne sürülüyor.
İstanbul'da 2013 yılında BESYO sınavına hazırlandığını anlatan bir öğrenci, internet üzerinden söz konusu öğretmenlerle irtibat kurduğunu söyledi. Kendisinden kurs karşılığında 2 bin 500 bin lira para aldıklarını kaydeden öğrenci, “Bu kişiler puanım düşük olmasına rağmen bana ümit verdiler. 'Gel seni istediğin üniversiteye yerleştiririz, tanıdıklarımız çok' dediler. Ben de inandım, kurslara katıldım. Ama üniversiteyi kazanamadım” ifadelerini kullandı.
Öğrencileri BESYO sınavına hazırlayan özel kurs temsilcileri de, bu işi yapan devlet memuru statüsündeki öğretmenlerden şikâyetçi.Bu öğretmenlerin, "Tatlı para" hevesiyle kendini, spor antrenörü olarak tanıttığına dikkati çeken özel bir kurs temsilcisi, “Hem devletten maaş alıyorlar hem de bizim işimize karışıyorlar” diyerek tepki gösterdi. Özel kurs antrenörü, şunları dedi: "Biz vergimizi veriyoruz ama bu kişiler kayıt dışı çalışıyor, denetime tabi tutulmuyor. Devletin vergi kaybı yanında, insanların can güvenliği de önemli. Ayrıca, öğrencilere spor dersi verilen sahte kursları da görüyoruz. Bunlar da denetlenmeli."
Haksız kazanç iddialarını sorduğumuz İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını söyledi. Konuyla ilgili araştırma yapacaklarını belirten Yıldız, “Yasal ve ahlaki değil. Bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum da değil” dedi. Yıldız, şunları kaydetti: “Mevzuat bakımından güzel gelişmelerin yaşandığı, dershanelerin kapatıldığı, okulların önemli hale geldiği bir zamanda bunu kabul edemeyiz. Ahlaki olmayan ilişkiler kurmak tasvip edilemez, gereken neyse yapılacaktır.”
