|

Bu tehlike hepinizi bekliyor olabilir

Çatı Sanayi ve İşadamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazım Yavuz, "Türkiye'de yaklaşık 9 milyon bina stoğu bulunuyor. Bu 9 milyon binanın çatılarının önemli bir bölümünün geleneksel uygulama metotları ve malzemelerle yapılmış eski usül ve ömrünü tamamlamış olması sebebiyle deprem esnasında tehlike yaratabileceklerini düşünmekteyiz" dedi.

Aa
00:00 - 13/10/2013 Sunday
Güncelleme: 12:01 - 13/10/2013 Sunday
Yeni Şafak
Bu tehlike hepinizi bekliyor olabilir
Bu tehlike hepinizi bekliyor olabilir

Yavuz, yaptığı açıklamada, çatıların bina içinde depremi en çok hisseden kısımlar olduğunu anlattı.

Deprem anında güvende olabilmek için yapıların temelden çatıya kadar her bölümünün dikkatli projelendirilmesi ve inşa edilmesi gerektiğini belirten Yavuz, şöyle konuştu:

"Türkiye, deprem kuşağı üzerinde yer alıyor. Ülkemizde 55 il birinci derece deprem bölgesinde ve nüfusumuzun yüzde 95'i deprem tehdidi altında yaşıyor. Bu yüzden deprem gerçeğini görmezden gelmek aslında intihardan farksız. Türkiye'de yaklaşık 9 milyon bina stoğu bulunuyor. Bu 9 milyon bina çatısının önemli bir bölümünün geleneksel uygulama metotları ve malzemelerle yapılmış eski usül ve bir kısmının da ömrünü tamamlamış olması sebebiyle deprem esnasında tehlike yaratabileceklerini düşünmekteyiz."

"Sağlam çatı için vida ve ankraj sistemi"

Yavuz, deprem olmasa bile çatıların, binadaki durumları gereği sürekli basınca maruz kaldığını dile getirerek, ahşap taşıyıcılı çatıların betonarme malzemeye bağlantılarının her yönden gelebilecek yükleri kaldıracak şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı.

Sadece çivilerle yapılan bağlantılarda uzun vadede performansın düşeceğini ifade eden Yavuz, "Vida ve ankraj sistemleri kullanılmayan yani betonarme yapıya sabitlenmeyen yanlış uygulamalar, bu noktalarda zayıflığı ve deprem açısından ciddi riskler oluşturur. Türkiye'de çatılar sadece düşey kuvvetler göz önüne alınarak, zaman zaman işin ehli olmayan kişiler tarafından yapılıyor. Oysa depremdeki yatay yükleri karşılayan çapraz bağlantıların çatı, kolon ve makas düzlemlerinde yapılmaması veya eksik yapılması, deprem anında hasar ve yıkımlara sebep oluyor. Bu işi yapanların Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ve ÇATIDER arasındaki protokol gereğince 'Geçici Çatı Ustası' belgesi olmalıdır" diye konuştu.

Çatıların üstündeki su depoları ve çanak antenlere dikkat

Yavuz, tehlikeli bir çatının sadece binası için değil bulunduğu sokak için de ciddi bir tehdit oluşturduğuna vurgu yaparak, çatıların çoğuna çeşitli ihtiyaçların karşılanması için bazı düzeneklerin kurulduğunu anlattı.

Çatılara su depoları, çanak antenler, güneş enerjisi ısıtıcıları, elektrik elde etmek için fotovoltaik paneller ve baz istasyonlarının konulduğunu dile getiren Yavuz, çatılardaki bu ilavelere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Yavuz, toplumun, şiddetli rüzgarların hakim olduğu günlerde uçan çatılarla ilgili haberleri izlemeye alışık hale geldiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Singapur, tayfun bölgesi olmasına rağmen orada çatılar uçmuyor. Türkiye'deki her şiddetli lodosta ise birçok çatı uçuyor. Ülkemizdeki yanlış ve eksik uygulamalar nedeniyle rüzgar çatıları havalandırıyor. Bu nedenle gerekli hesaplamalar yapılmadan çatılara konulan su depoları aslında sadece deprem anında değil şidetli bir rüzgarda da ciddi tehdit oluşturabiliyor."


11 years ago