İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
AB bize karşı tutumunu değiştirmeli. İlk çözüm ortak kader anlayışı olmalı. G20 ülkeleri buna inanmalı. Türkiye bir köprü olacak. Bu bizim adalet anlayışımız. Sahra altı ülkelerinin 20'sinde elektirik yoksa bunu çözmeliyiz. Biz AB'nin bize güvenmesini ve kapılarını bizlere açmasını bekliyoruz. Aslında bu çok ilginç. Avrupa'da bir yerde bir fuar olduğu zaman ortak piyasa sayesinde AB üyeleri kolaylıkla oraya gidebiliyor fakat bu fuarlara üretim yapan şirketler vize almak zorunda. Ben size başka bir örnek vereyim.
Başkanlık sürecimizde İpekyolu örneğini alıyoruz. G-20 zirvesini kast ediyorum. Burada G var. G global demek. Aslında İpekyolu'ndaki karavan ilişkileri gibi. İnternet gibi iletişim araçları ile iletişim kuruluyor. İnsanlar teknoloji sayesinde yaklaşıyor artık.
Biz Türkiye'de bunu farkettik ve 2008'den bu yana finans sektörümüzü güçlendirdik. Zaten çok güçlüydü. İstikrar konusunda en büyük sorun istihdam konusudur. Bu noktada kararlı politikalarımızla 2008-2009 krizinden sonra bir çok iş oluşturduk.
Aynı zamanda dünyadaki adaleti sağlamak da görevimiz. Ben aslında bu söylediklerimi bir kaç kez tekrarladım. BM'de olsun başka yerlerde olsun. Bizim mentalitede bir değişikliğe ihtiyaç var. Mentalite değişikliği yapmazsak uluslararası sistemde barışa ulaşamayız. Biz bu yıl mentalitemizde de uygulama stratejilerimizde ve yaklaşımıızda paradigma değişimi yapacağız. Empati kurmak çok önemli. Etik açıdan küresel hayata baktığımızda empati sayesinde en iyi etik değerleri uygulayabiliriz. Bunu yaparken de devlet liderlerinin bir araya geldiği insanların geleceğinin aydınlık olacağı bir aydınlık gelecek düşünüyoruz.
Sizin ulusunuz tüm insanlığın bir parçası ve günün sonunda bütün çabalarımız aslında insanlık için yapılıyor. Biz Türkiye'nin G-20 başkanlığı için kimseye ayrımcılık yapmadan dinine diline etnik kökenine bakmadan hizmet sağlayacağız. Rifat Bey ve diğer tüm Türk liderlere ve arkadaşlarımızla bu çalışmaları yürüteceğiz.