|

Distribütör patron faiz baskısı yapıyor

Ekonomi çevreleri, faizde indirim inadı gösteren Merkez Bankası'nın distribütör patronların kurdan ve faizden beslenmek için çıkardığı spekülasyonlara alet olduğunu vurguluyor. Yüksek faizle banka sahibi olmayan küçük sermayedar zarar ederken, distribütör sermaye kendi firmasına borç verse de kazanıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 2/03/2015 Pazartesi
Güncelleme: 20:46 - 1/03/2015 Pazar
Yeni Şafak
Ekonomi kurmayları, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası’nın faizleri indirmemesine yönelik konuşmalarına açıklık getirdi. Kurmaylar, söz konusu eleştirilerin distribütörlükle uğraşan İstanbul sermayesinin hem ithalatçı hem de ihracatçı patronlarının kurdan ve faizden beslenmek için çıkardığı spekülasyonlara yönelik olduğunu vurguladı.  

SPEKÜLATİF HABER

Seçim öncesi piyasalarda ekonomik sıkıntı oluşturmak amacıyla Merkez Başkanı Erdem Başçı’nın istifa edeceği iddialarını ortaya atan kesimin de distribütör sermaye olduğu belirtiliyor. Gelişmeleri Yeni Şafak’a değerlendiren ekonomi bürokrasisi, yabancılarla ekonomik ortaklık içerisinde olan ağırlıklı distribütör konumları bulunan İstanbul sermayesinin faiz lobisinin arkasında durduğunu söyledi. 

AMAÇLARI FARKLI

Kurmaylar, distribütör sermayesinin piyasayı iki türden de vurduğuna dikkat çekti. Bu kesimin banka sahibi olduğunu da hatırlatan bürokratlar, “Faiz yükseldiği için banka sahibi olmayan küçük sermaye kesimi zarar ediyor. Distribütör sermaye ise kendi firmasına da borç verse de kazanıyor. İkincisi bunlar bankaları aracılığıyla para getirebiliyor. dolar döviz kurunu da kullanarak para kazanıyor” tespiti yaptılar. 

MB’NİN REZERVİNE OYNUYORLAR

Bu kesimin bir başka hamlesinin de kurları artırırken, kura müdahale eden Merkez Bankası’nın rezervlerinin azaltılması olduğuna işaret eden kurmaylar, rezervlerde bir erimenin de olduğunu kaydettiler. Kurmaylar, distribütör kesimin piyasalara yaydığı bir başka spekülasyonun da özel sektörün 300 milyar dolarlık işlem açığını kısa vadeli borç olarak göstermeleri olduğunu belirttiler. Bu kesim, ‘kur artarsa bu borcun ödenmesinin de maliyeti yüksek olur’ korkusu yaymak istediğini vurguladılar. 

AMAÇLARI FARKLI

Bürokratlar, “Distribütör sermayenin çoğu ana girdiyi bir yerlerden getirip Türkiye’de bir şeylere dönüştürüp aynı ürünü satıyor. Hepsinin bankası var, uluslararası operasyonları var, parayı bir yerden bulup getirebiliyor. Şimdi Türk özel sektörünün 300 milyar dolar açığı var dediklerinin ne kadarının gerçek açık olduğu da, İsviçre’de birikmiş hesaplarının da olup olmadığı da bilinmiyor. 300 milyar dolar ‘gerçek borç mu’ yoksa tehdit amaçlı olarak bu sermaye kesiminin ‘kendi kendilerinden olan alacaklarını da mı borç’ diye söylüyorlar, buna da çok dikkat edilmeli” uyarısı yapıyorlar.

 
Düşük kur cari açığı getirdi

2008’e kadarki IMF’li yıllarda yapılan hataların halen giderilemediğini belirten bürokratlar, “O tarihlerdeki düşük kur politikası enflasyonun düşmesinde faydalı oldu, ama imalat sanayiyi ve dış ticareti olumsuz etkiledi. O yüzden yüzde 10’lara varan cari açıklı dönemler başladı” ifadelerine yer verdiler. 


Hem ithalat hem ihracat

Distribütör, ithalatçı ihracatçı sermayenin de TL’nin değersizleşmesinden hoşnut olmayacağına dikkat çeken kurmaylar, “Ürünleri ithal edip getirip Türkiye’de bir şeyler ekleyip ihraç eden kesim bunlar. Bunların çıkarları uluslararası sermaye çevreleriyle ortak. Bu kesimleri yurtdışından kimlerin manipüle ediyor  bilinmesi lazım. MB’yi ‘ortaklık yapısında görünmeyen ortaklar mı yönlendiriyor’ sorusu da kafalarda oluşmuyor değil" yorumunu yaptılar. 


Ortaklarına bakmak lazım

Ortaklıkta hangi bankalar, hangi patronlar var. Bunların MB içinde istihdam ettiği adamları var mı?”  diye soran kurmaylar  şunları söyledi:  “Herkes biliyor ki; MB 2001 krizi öncesinde özel bankaların hegemonyasında idi. Hepsinin MB’nin içinde adamları vardı. MB’nin ne yapacağını nasıl yapacağını bilirdi bu bankalar. ‘MB başkanı’nın kendi parasını kurtarma telaşına düştüğü bir yapıydı’ oradaki. Bu işlerin arka planında ‘bir çete var mı’ diye bakılmalı” 


Çin politikası örnek olmalı

Bürokratlar, “-MB gerçekçi kur düzeyini sürdüreceği hedefi koymalı. Enflasyonla da orta vadede mücadele edeceğini hedeflemeli. Enflasyonda eski günlere dönülmeyecek  durumda da olmamalıyız. Tıpkı Çin gibi davranmalıyız. Çin ülkesinde dolar kurunu yüksek; Yuan’ı değersiz tuttu. Türkiye de dahil dünya pazarlarını ucuz Çin malı piyasasına dönüştürdü. Bizim de yapmamız gereken TL’nin değersiz hale getirilmesidir” önerisinde bulundular.


Enflasyon tutmuyor

Özel sektörün hareketli kur ve faizden dolayı yatırım yapmadığına dikkat çeken kurmaylar, “MB politika geliştirmiyor, enflasyon diyor onu da tutturamıyor. MB, rekabetçi kurda istikrarlı şekilde arkasında durursa, Türkiye ekonomisi uzun dönemde kurtulur. Bugünkü kafayla giderse, bugün böyle diyerek 3 ayda sonra kurlar devrilip durursa, Türkiye’de kimse yatırım yapmaz” tespiti yaptılar.

#Tayyip Erdoğan
#Merkez Bankası
#Erdem Başçı
9 yıl önce