|

Işık: OSB'de ranta müsaade yok

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, "Organize sanayi bölgesinde ranta müsaade etmeyeceğiz. Gerekirse Meclis'e gideceğiz, kanun değişikliği talep edeceğiz" dedi.

Aa
00:00 - 1/10/2014 Çarşamba
Güncelleme: 14:43 - 1/10/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
Işık: OSB'de ranta müsaade yok
Işık: OSB'de ranta müsaade yok

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Organize sanayi bölgesinde ranta müsaade etmeyeceğiz. Gerekirse Meclis'e gideceğiz, kanun değişikliği talep edeceğiz. Hiç kimse (OSB'de bugün arsa alsam, yarın şu fiyata satarım) diyemeyecek. OSB'de üretim niyeti olmayan adamın eli yanacak" dedi.

Işık, Havelsan İş Ekosistem Buluştayı'nın açılışında, Türkiye'nin coğrafyasının güvenliği zorunlu kıldığını, güçlü bir savunma gücüne sahip olmanın vazgeçilmez olduğunu söyledi.

Türkiye'nin çözüm sürecinin başarılı olması için çok ciddi mücadele verdiğini anlatan Işık, 30-40 yıldır devam eden terörle mücadelenin başarılı bir projeyle sonuçlandırılacağına yönelik inancını dile getirdi. Bu sorunun çözümünün milli idareyle mümkün olabileceğine işaret eden Işık, Türkiye'nin güvenliğinin en önemli önceliği olduğunu vurguladı.

Güney Kore Büyükelçiliğinin etkinliğine katıldığını ifade eden Işık, "Güney Kore Büyükelçisi 'Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur' şarkısını söyledi. Cumhurbaşkanımız, Sayın Ban Ki mun'un da bu şarkıyı söylediğini duymuş. Sorduğunda (Bunu Ankara Okulu öğrencilerinden öğrendim) demiş. Ankara Okulu, Türk askerinin Kore'de yetim çocukları barındırmak ve okutmak için kurduğu okulun adı. Bizim Güney Kore'deki şehit sayımız binin altında. Amerika'ın kaybı 36 bin. Ama Türk askeri Amerikan askerinden daha fazla sevilir. Çünkü Türk askeri kendisine gelen gıdanın yarısını orada açlık çekenlere göndermiştir" diye konuştu.

Orduyu güçlü kılacak değerin savunma sanayisi olduğunu belirten Işık, bunun için de dışa bağımlılığı minimize edilmiş bir savunma sanayisi oluşturulmasının önemine işaret etti. AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında en temel öncelik alanlarından biri olarak savunma sanayisine yerli katkı zorunluluğunu koyduklarını anlatan Işık, aradan geçen süreçte savunma sanayisindeki pek çok ürünün yerli olarak üretildiğini, Türkiye'nin 2023 yılında Türk mühendisinin tasarımıyla kendi savaş uçağını yapma hedefine doğru ilerlediğini kaydetti. Başı sıkışan komşuların Türkiye'ye geldiğini ifade eden Işık, şu ana kadar 1,5 milyon mültecinin yurda sığındığını söyledi. Işık, "Savunma sanayisinde geldiğimiz yerlilik oranı şu anda yüzde 55. Büyük mesafe kat ettik ama bunu yeterli görmüyoruz. Yerlilik oranını çok daha yukarılara çekmeye ihtiyacımız var. Türkiye'nin konumu, gücü buna müsait" diye konuştu.

"Havelsan güneş, KOBİ'ler de gezegenler"

Bakan Işık, bütün dünyada ekonominin lokomotifi olan KOBİ'lere yönelik önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerini belirtti. KOBİ'lerin ve imalat sanayisinin yükselmesi için kamu alımlarını devreye soktuklarını, kamu alımlarında iş bitirme belgesi problemini çözdüklerini, ithalat için yerli mal alımı zorunluluğu getirdiklerini anlatan Işık, Ar-Ge merkezlerindeki işveren katkı payını yüzde 60, devletin katkı payını yüzde 40 olarak belirlediklerini kaydetti.

Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yerli üretim ile teknolojik üretimleri kamu alımları yoluyla destekliyoruz. Tüm devlet desteklerini, teşvikleri, yerli, yenilikçi ve yeşil üretim için kullanıyoruz. İstiyoruz ki Türkiye'de tüm paydaşlar bir araya gelsin. Üniversitenin sanayi ile iç içe olması lazım ama maalesef hala arzu ettiğimiz noktada değiliz. Şirketlerin ölüm vadisinden güvenle geçmeleri için programlar geliştirdik. Şu anda 100 milyon lira bütçemizde paramız var. Çağrıya çıktık korkuyorum o parayı kullanamayacağız."

Türkiye'nin bireysel olarak yetenekli bireylerden oluştuğunu ancak birlikte iş yapma konusunda yol alması gerektiğini söyleyen Işık, aynı zamanda aile şirketlerinden kurumsallaşmaya geçişte çok başarılı bir ülke olmadığını da ifade etti. Üçüncü ve dördüncü nesle aktarılabilen KOBİ oranının yüzde 5 civarında olduğuna dikkati çeken Işık, bu sorunların aşılması gerektiğini kaydetti. Havelsan'ın KOSGEB ile işbirliğine gideceğini anlatan Işık, "Havelsan'ı güneş sisteminin güneşi, KOBİ'leri de etrafındaki gezegenler gibi düşünün. Bunu başarırsak Türkiye'nin önünde kimse duramaz. O zaman 500 milyon dolarlık hedef, zor bir hedef olmaz" ifadesini kullandı.

Ankara'da savunma sanayisi ihtisas organize sanayi bölgesi kuracaklarını bildiren Işık, "Kırıkkale'de silah ihtisas organize sanayi bölgesini kuruyoruz. Üreten için devlet tüm imkanlarını zorluyor, tüm kapılarını açıyor. Yeni nesil organize sanayi bölgeleri üzerinde çalışma yapıyoruz. Türkiye'nin yatırım ortamı açısından cazip hale gelmesi için çalışma yapıyoruz. Organize sanayi bölgesinde ranta müsaade etmeyeceğiz. Gerekirse Meclis'e gideceğiz, kanun değişikliği talep edeceğiz. Hiç kimse (OSB'de bugün arsa alsam, yarın şu fiyata satarım) diyemeyecek. OSB'de üretim niyeti olmayan adamın eli yanacak. Başka türlü yol alamayız" diye konuştu.

Havelsan-KOSGEB işbirliği

Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Sedat Güldoğan, savunma sanayisinin zor bir sektör olduğunu belirterek, "Savunma sanayisi Türkiye'nin bu istikrarlı sürecinden en çok faydalanan sektörlerden biri olduk. 12 senede yaklaşık 4 kat büyüme sağladık" dedi.

Havelsan Genel Müdürü Sadık Yamaç, kurumun dünyanın birçok bölgesinde faaliyet gösterdiğini, faaliyet alanlarından simülasyon sistemlerinde dünyanın en önemli 5 büyük firmasıyla yarışabilecek güçte olduğunu bildirdi. Havelsan'ın Ar-Ge harcamalarını özkaynaklarından gerçekleştirdiğini ve şu an itibarıyla 30 milyon lirayı bulduğunu kaydeden Yamaç, "Türkiye savunma sanayisinde satışların 5 milyar doların üzerinde olduğunu, bunun 1,5 milyar dolarının ihracat, 1,3 milyar doların ithalat olduğunu görüyoruz. Ar-Ge harcamaları ise 0,926 milyar dolar" diye konuştu.

Yan sanayi ve KOBİ birlikteliğine yönelik açılımlarına dikkati çeken Yamaç, dünyanın en güvenilir firması olma özelliğine sahip Havelsan'ın tek başına büyümesinin kolay olmadığını, işbirliğine ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

Havelsan Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Öztekin, bilgi teknolojileri ve bilişim sektörü pazarının 3,5 trilyon dolar civarında bir pazar olduğunu ancak Türkiye'nin payının istenilen düzeyde olmadığını söyledi.

9 yıl önce