Civelekoğlu, madencilik sektöründe Soma ve Ermenek'te yaşanan kazalar sonrası hassas bir dönem yaşandığını, bir tarafta iş güvenliği ve işçi sağlığının ön plana alınma zorunluluğunun diğer tarafta da kömür madeni üretim hedeflerinin söz konusu olduğuna dikkati çekti.
İş güvenliği noktasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın mevzuat çalışmaları yürüttüğünü bildiren Civelekoğlu, genel müdürlük olarak da bir süredir 3213 sayılı Maden Kanununda Değişiklik Tasarısı üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
Tasarıyla iş güvenliğini ön plana alarak üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak yeni düzenlemeler getirdiklerini ifade eden Civelekoğlu, şöyle konuştu:
"Güvenlikle ilgili konular daha çok kömür ocaklarında görüldüğü, kazalar da bu işletmelerde olduğu için tasarıya bu ocaklara özgü bir madde koyduk. Bu maddeye göre 'yıl içerisinde ölümlü iş kazası olmayan yer altı kömür madeni işletmelerinden devlet hakkının yüzde 50'si alınmayacak'. Bu iş güvenliği için işletmelere sağlanan önemli bir teşvik. İş yeri güvenliğinin öncelikli olarak işletmeci tarafından sağlandığı bir ortamı yaratmak istiyoruz. Bu sayede yatırımcı iş güvenliğini kendisi alacak ve otokontrol yapacak. Bunu yaparsa devlet hakkını eksik ödemiş olacak."
Hedef güvenli ve sürdürülebilir üretim
Madencilik sektörünün, ölümlü iş kazaları sonrası getirilen bazı düzenlemelere yönelik tepkilerinin bulunduğunu belirten Civelekoğlu, madenciliğin sürdürülebilir bir yatırım alanı olmasını istediklerini söyledi.
"Hem sektörde çalışan madencilerimiz mağdur olmasın hem de yer altı kaynaklarımız ekonomiye kazandırılsın, ana hedefimiz bu" ifadesini kullanan Civelekoğlu, ülke olarak kömür madenlerini ekonomiye kazandırma konusundaki hedeflerden vazgeçmediklerine vurgu yaptı.
Civelekoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hedefimiz güvenli ve sürdürülebilir madencilik yapmak. Güvenliği öncelikle işletmeciler alacak, devlet olarak biz de kontrolleri daha sık yapacağız. İlgili tasarı önümüzdeki günlerde meclis gündemine alınacak. Yasalaştığı taktirde sektördeki yatırımların önünü açacağını düşünüyoruz."
78 madenin faaliyeti durduruldu
Devlet hakkı oranlarının maden gruplarına göre değiştiğini, kömür madenlerinin bulunduğu 4'üncü grup madenler için ocak başında satış tutarının yüzde 4'ü olan devlet hakkı payının tasarıyla yüzde 50 oranında indirileceğini belirten Civelekoğlu, geçen yıl madencilik sektörünün toplam 366 milyon lira devlet hakkı payı ödediğine dikkati çekti.
Türkiye'de halen 13 bin 500 maden işletme ruhsatının bulunduğunu ve 206'sının yer altı işletmesi olduğunu, bu işletmelerin sayının fazla olmamasına rağmen üretim anlamında yüksek paylarının bulunduğunu kaydeden Civelekoğlu, "Yaşanan kazalar sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bizim yaptığımız denetimler sonucunda 78 civarında yer altı işletmesinde faaliyetler durduruldu. Bunlar iş güvenliği ile ilgili unsurları yerine getirdiklerinde kontrolleri yenileyerek güvenlik unsurlarını sağlayanları işletmeye açıyoruz" diye konuştu.
Madencilik sektöründe özellikle kamuoyunda Torba Yasa olarak tanımlanan yasal düzenlemede işletmelere ek yükler getirilmesi gerekçe gösterilerek bazı kömür ocaklarında üretim durdurulmuştu.
#Madencilik sektörü
#Maden Kanunu Değişiklik Tasarısı
#Soma’daki maden faciası
9 yıl önce
