|

Panik olan değil sakin olan kazanır

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Genelkurmay'ın açıklaması ile yükselen tansiyonun ardından şimdi gözler para piyasalarında ve iş dünyasında. Onların ortak yaklaşımı ise “sakin olan kazanır”

Ersin Yılancı
00:00 - 30/04/2007 Pazartesi
Güncelleme: 01:19 - 30/04/2007 Pazartesi
Yeni Şafak
Panik olan değil sakin olan kazanır
Panik olan değil sakin olan kazanır

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kilitlenen Ankara'da Genelkurmay'ın açıklaması tansiyonu yükseltirken, yaşanan son gelişmeler para piyasalarında da tedirginliğe yol açtı. Cuma günkü Cumhurbaşkanlığı oylaması sırasında yüzde iki değer kaybeden IMKB, haftaya tedirgin bir bekleyişle giriyor. Genelkurmay'ın muhtıra niteliğindeki açıklaması ise bu karamsar havayı daha da artırırken, özellikle Türkiye'de iş yapan yabancı yatırımcılar gelişmeleri yakın takibe aldı. Türkiye'deki yatırım danışmanlarından gelişmelerle ilgili rapor alan yabancı yatırımcılar, demokratik ortamın son açıklamalarla gerilmesini kaygıyla izliyor. İMKB Bileşik Endeksi, çarşamba günü tarihi kapanış, perşembe günü de tarihi seans içi rekorlarını kırdıktan sonra Cuma günü jet hızla düştü. Gün içinde toplam yüzde 2 değer kaybeden Borsa 46 bin 861 puandan kapandı. Bu hafta yaşanacak gelişmeler ise piyasaların seyrinde tayin edici bir önem taşıyor. Özellikle Anayasa Mahkemesi'nin Köşk seçimiyle ilgili alacağı karar ile Hükümet ve Genelkurmay arasında ki "muhtıra" krizinin ulaşacağı nokta belirleyici olacak. Piyasaların en fazla üzerinde durduğu nokta ise 4,5 yıldır yakalanan siyasi ve ekonomik istikrarın bozulması. İstikrarın, ekonomide gözlenen olumlu gelişmelerin "sihirli anahtarı" olduğunu düşünen iş dünyası, istikrarın kaybedilmesinin tamiri oldukça zor olumsuz yansımaları olacağı görüşünde birleşiyor.

YABANCILAR TEMKİNLİ

Ekonomi çevrelerinde kaygının bir diğer odaklaştığı nokta ise yabancı yatırımcıların kaçma ihtimali. "İstikrar kaybolursa yabancı yatırımcı Türkiye'den kaçar" görüşünü destekleyen en somut gösterge ise son yıllarda yaşanan yabancı sermaye akını. Türkiye'ye sadece 2007'nin ilk üç ayında 12 milyar dolar yabancı sermaye girdi. Bundan 4 yıl önce yılda sadece 1 milyar dolar yabancı sermaye çeken ve yabancı yatırımcının ilgisizliğinden şikayet eden Türkiye 4 yılda bütün rekorları kırdı. 2006'da 19 milyar 797 milyon dolar yabancı sermaye girişine tanık olarak bütün rekorları alt-üst eden Türkiye'nin 2007 hedefi ise 30 milyar dolar olarak belirlendi. Ancak bütün bu olumlu hava, Cuma gecesi gelen askeri bildiriyle bir anda yerini karamsar bir bekleyişe bıraktı. Bu yeni gelişme üzerine Türkiye'deki yatırım danışmanları ve aracı kurumlarını harekete geçiren yabancı yatırımcılar konuya ilişkin rapor istedi.

SPEKÜLATÖRLERE DİKKAT

Haftanın ilk gününde itibaren gözler İMKB'de olurken, uzmanlara göre para piyasalarının alacağı istikameti yabancı yatırımcılar belirleyecek. Borsada yabancı payının yüzde 70'in üzerinde olduğuna dikkat çeken uzmanlar, yabancı payının alacağı pozisyona göre borsanın şekil alacağı ve yerli yatırımcının ise buna göre bir tavır geliştireceğinin altını çiziyor. Eğer borsada istenmeyen bir gelişme olur ve panik havası yaşanırsa bundan döviz ve faiz cephesinin etkileneceği kaygının bir diğer ayağını oluşturuyor. Uzmanların yerli yatırımcılara tavsiyesi ise panik havasından olabildiğince uzak durulması ve temkinli duruş. Özellikle böylesi ortamlarda spekülatörlerin piyasayı kendi çıkararı doğrultusunda yönlendirerek, yapay bir panik havası oluşturmak isteyebileceğine dikkat çeken finans uzmanları, "Bu oyuna gelmeyin" uyarısında bulunuyor.


Krize dönüşecek durum yok

Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Günay, kurlarda bir miktar daha yükseliş yaşanabileceğini belirterek "Piyasalarda krize dönüşecek bir durum yok. Ama TSK'nın açıklamaları, bir süre oynaklık yaratacak gibi. Bu oynaklığın süresi önemli. Şu anda iki taraf da negatif görünüyor. Hükümetin açıklamalarına TSK da sert karşılık verirse, tırmanış devam edebilir. Ufukta erken seçim görünüyor. Bu karar alınıncaya kadar yaşanacaklar, piyasanın rotasında etkili olacak. Erken seçim sonrasında nasıl bir hükümetle karşılaşılacağı da önemli. " dedi. Yabancıların açık pozisyonda yakalandığını savunan Günay, ama yine de yabancı yatırımcının Türkiye'den çıkacağına inanmadığını vurguladı.


Hiç kimse panİk yapmamalı

Genelkurmay'ın açıklamasıyla doruğa çıkan gerginliğin ekonomiyi fazla etkilemeyeceğini düşünen ATO Başkanı Sinan Aygün, yerli yatırımcıya Yeni Şafak aracılığıyla itidal tavsiye etti. "Panik olmak için neden yok. Türk ekonomisi bu tansiyonu kaldıracak güçtedir" diyen Aygün, panik havasının yaşanmaması için bütün iş dünyasını yatıştırıcı rol üstlenmeye çağırdı. Aygün “İMKB ve dövizde de fazla bir dalgalanma beklemi-yorum” dedi.


Piyasalar Çarşamba dengelenir

Cuma günü serbest piyasada yoğun bir hareket gözlenmedi. Hatta öğleden sonra oldukça sakindi .Borsa kapanışta biraz geriledi; fakat Erdoğan ile Büyükanıt'ın telefon görüşmesinden sonra saklinleşti. Borsa daha fazla gerilerse yabancı yatırımcılar bunu fırsat bilebilir. Ama her halükarda piyasaların dengeleneceği gün çarşamba.O güne kadar piyasalar temkinli duruşunu koruyacaktır. Piyasalar erken seçimlere hazırlıklı. Sorun olacağını düşünmüyorum.


Türkiye için herkes sağduyulu olmalı

Türkiye'nin ekonomisini istikrara kavuşturduğu, içeride ve dışarda itibarının yükseldiği bir sırada yaşadığımız Cumhurbaşkanlığı tartışmaları, ülkemiz açısından son derece tehlikeli bir gidişatın habercisidir diyen İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, "Bu nazik durumun bir krize dönüşmemesi için herkes sağduyulu davranmak ve yükselen tansi-yonu düşürmek durumundadır. Türkiye'nin bir krizin içine doğru çekilmesinin hesabını hiç kimse veremez. Türkiye bir hukuk devletidir ve hukukun üstünlüğüne inanmış bir ulusal yapıya sahiptir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri de anayasal çerçevede, hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde cereyan etmelidir. Sıkıntılarımızı aşmanın her zaman bir tek yolu vardır; o da demokrasidir" dedi. Yalçıntaş, iş dünyasının temsilcileri olarak ortaya çıkan bu tatsız durumun bir an önce bertaraf edilerek, istikrar ortamının sürdürülmesi yolunda çaba sarf edilmesini beklediklerini kaydederek, birlik beraberlik mesajı verdi


Duygusallıkla değil samimiyetle çözülür

Son günlerde Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak yükselen gerginliğin, Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklama ile doruk noktasına ulaştığını ve mevcut krizin, tüm tarafların samimi katkısıyla, her türlü duygusal tepkiden uzak ve sağduyuyla çözülmesi bir zorunluluk olduğunu söyleyen TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçıdağ "Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasıyla yaratılan fiili durum, demokratik teamüllere uygun değildir. İktidar partisi, toplumda git gide artan ve TÜSİAD'ın da paylaştığı laik rejimi koruma kaygısını yeterince dikkate almamıştır. Mevcut fiili durumun demokrasiye zarar vermemesi için hemen erken genel seçime gidileceğinin ilan edilmesi, bir zorunluluk haline gelmiştir. Genel seçimlerin, gerilimi yurt sathına yaymaması için bütün siyasi partilerin samimi bir gayret içinde olması şarttır” dedi


İş dünyası kriz durumu beklemiyor

Erken seçime gidilse bile şu anda Türkiye'de ciddi bir dalgalanmayı gerektirecek bir ortam bulunmadığını belirten TUSKON Başkanı Rıza Nur Meral, yaptığı yazılı açıklamada, kurda büyük bir dalgalanma beklemediğini ifade ederek, Türkiye'de dövizin halen çok olduğunu belirtti.Borsada bir miktar satışların olabileceğine dikkati çeken Meral, şunları kaydetti: "Ancak bunlar kurda büyük bir dalgalanmayı getirmez. İş dünyası Anayasa Mahkemesi'nin kararını bekleyecek. Her halükarda erken seçime gidilse dahi şu anda Türkiye'de ciddi bir dalgalanmayı gerektirecek bir ortam yok. İş dünyası zaten seçimlerdeki her olasılığı satın almıştı. Büyük bir dalgalanma beklemiyoruz, çok kısa dalgalanma olsa bile hemen arkadan kendini toparlayacaktır.Türkiye bu yıl 100 milyar dolar ihracata ulaşacak. Bu noktada hassasiyetle hem fertler hem de iş dünyası olarak bu gerilimi artıracak ortamlardan uzak durmamız lazım. Türkiye'nin çözümlerinin demokrasi çerçevesinde olacağını düşünüyoruz”



17 yıl önce