|

Pepee iştah kabarttı

2008'de yayına başlayan TRT Çocuk kanalının yerli yapımları desteklemesi, çizgi film piyasasını hareketlendirdi. Pepee'nin başarısı ve sektörün 750 milyon liralık potansiyeli yeni firmaları haliyle cezbediyor. Teşvik ve vergi düzenlemesi ise en önemli beklenti.

Orhan Orhun Ünal
00:00 - 28/08/2014 Perşembe
Güncelleme: 23:13 - 27/08/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
Pepee iştah kabarttı
Pepee iştah kabarttı

TRT Çocuk kanalının yerli yapımlara yer vermesi ve devlet desteği çizgi film piyasasına ilaç gibi geldi. Pepee'nin başarısı, emekleyen animasyon sektörünü ayağa kaldırarak onlarca firmanın pazara girmesine neden oldu. Dakikası 4 bin liradan başlayan çizgi filmlerin temsilcileri, teşvikler yanında özel kanalların da yerli üretimlere öncelik vermesini bekliyor.

DEVLET YERLİYİ DESTEKLİYOR

Düşyeri Çizgi Film kurucusu ve Pepee'yi çocuklarla buluşturan Ayşe Şule Bilgiç, 2008'de yayına başlayan TRT Çocuk'un yerli yapımlara açtığı kapının pek çok stüdyoyu harekete geçirdiğini belirterek, 'Bugün sadece devletin üretilen işlerin alıcısı konumunda olması sektörleşme adına bir eksi. Özel kanalların da bu oyuna girmesi gerekiyor' dedi.

ROCK'N ROLL YAPMAYI DEĞİL HORON TEPMEYİ ÖĞRENİYORLAR

Bilgiç, bu yola girerken en önemli motivasyonunu, 'Çocuklarımızın kendi hikayelerini izleyip, kültürleriyle  gelişebilmelerini ve sektörün dışa bağımlılığını ortadan  kaldırmayı düşündük' sözleriyle anlatıyor. Şule Bilgiç, altı yılın hikayesini şöyle paylaşıyor: 'Şimdiden çocuklarımız izlediği filmlerden rock'n roll yapmayı değil horon  tepmeyi öğreniyorsa, doğru yoldayız demektir.'

750 MİLYONLUK PAZAR

Mavi Rüya Prodüksiyon firmasından yapımcı ve yönetmen Rakim Karakaş, 2008 yılını bir milat kabul edip, öncesinde bu işe gönül verenlerin idealist yaklaşarak var olmaya çalıştıklarını söylüyor. Pazarın büyüklüğü konusunda resmi bir verinin olmadığını dile getiren Karakaş, 'Yurtdışı satışları, karakterlerin telif ve ürün satışları gibi unsurlarla sektörde dönen paranın, 750 milyon lirayı geçebileceğini düşünüyorum' dedi. Bir animasyonun net maliyetini söylemenin çok zor olduğunu belirten Karakaş, 'Personelin ücreti, mekan detayları, karakter sayısı ve kullanılan dijital efekt yoğunluğu maliyetlerde belirleyici. Kabaca, 85 dakikalık 3d Animasyon filmi, 15 ila 45 milyon lira arasında oynayan rakamlara çıkarılabilir ' diyerek sektördeki rakamları özetledi.

Hindistan para basıyor

Rakim Karakaş, yetişmiş eleman azlığı, vergiler ve yabancı çalışan sınırlamasından dert yanıyor ve ekliyor: 'Kanada dünyada çizgi filmin merkezi ve istihdamı teşvik ediyor, Hindistan, animasyon köyü kurdu ve ciddi yatırımcı çekiyor. Krizdeki Yunanistan'da bile sektör vergiden muaf.' Kültür Bakanlığı destekli Çanakkale Savaşı'nın 100. yılına animasyon filmi hazırlayan Karakaş, bu yola girmek isteyenlere yol haritasını şöyle çiziyor: 'Hayallerinizi temiz ve hedeflerinizi büyük tutun.'

Ulusal politika olmalı

Devletin bu konuda ulusal politika belirlemesi gerektiğini belirten Mehmet Şenocak, 'Yetkililer bunu, kültürel bir mücadele alanı olarak da görmelidir. Böylece, çocuklarımız kendi kültürümüze ait filmleri seyredecektir. Ayrıca yurt dışına satıldığında tüm dünya çocukları kültürümüzle tanışmış olacaktır' dedi. Şenocak, kendi hikayesinden yola çıkarak mesleği şöyle resmediyor: 'Animasyona, karikatürlerimi hareketlendirmek düşüncesiyle başladım. Bir senaryo dahilinde onları hareketlendirmek bence dünyanın en keyifli işi.'

Müşterinin beklentisi önemli

Animatürk'ün kurucusu ve yapımcı Mehmet Şenocak 'Çizgi filmciler hayal dünyası zengin, idealist kişilerdir' diyor ve yeni fikirleri, projeleri her zaman desteklediklerini aktarıyor. Birçok firmaya reklam ve tanıtım animasyonları yanında Konya ve Güngören belediyelerine çizgi filmler hazırlayan, Şenocak,  en önemli müşterinin televizyon kanalları olduğunu belirterek, 'Bütçeniz ne olursa olsun projenizi, TV kanalının beklentisine göre tamamlamak zorundasınız' dedi. Birçok üniversitede ilgili bölümlerin açıldığını anlatan Şenocak, Türk dizi sektörünün başarısının ortada olduğunu söyledi.

Amerika'daki teknik burada uygulanıyor

Emre Çıldır, halen Diyanet TV için hazırlanan 'Yusuf'un Dünyası' adlı animasyon projesinde yönetmen asistanı olarak görev alıyor. Çıldır, sektörün emekleme aşamasını geride bırakmasına rağmen, özel kanalların henüz yeterli ilgiyi göstermediğini dile getirdi. 'Tercihi annem yapmış haberim yok. Çizgi film yapacaksın dediler, adım attık' diyen Muhammed Zeyd Doğu yine aynı ekipten. İnternet sayesinde Amerika'daki teknolojilerin ülkemizde de uygulandığını söyleyen Zeyd için hikayenin anlamı: 'Pocahontas ve Son Mohikan, küçükken beni etkileyen iki güzel çizgi filmdi. Lakin ben onları izlediğim zaman çizgi film yapacağım demedim, çünkü çizgi film ve gerçekler buna izin vermez.'

Hayatın tüm çizgilerini onlara anlatmak

Serbest Piyasa'da yine gözümüzü para bürüdüğü için haber boyu rakamları konuştuk. Unuttuk sanmayın, onlara da anlatacaklarımız var. Hikayelerin, muhatabı çocuklar ve hemen yanınızdaki küçük prens, evvel zaman içinde değil, aslında her yaşta, hayatın çizgi filmlere çok benzediğini göreceksiniz. Kalimero, Rintintin, Naneli Petty, He-Man gibi maceradan maceraya koşturacaksınız. Uçacaksınız, kimi zaman düşecek ama sürekli kalkacaksınız. Zaman, hep sizi haklı çıkaracak. Göreceksiniz. Kişiliğiniz, kaderiniz olacak, kendi hikayenizi yazacaksınız. Kıymetini bilirseniz, muhtemelen çok mutlu olacaksınız. Bu arada, ne kadar izlenir bilinmez ama, size Harbiye'nin yakışıklı prensinin öyküsünü anlatmış mıydım? Bilmem, belki bir gün anlatırız.


10 yıl önce