Türkiye'de yoksullukla mücadele için çalışan sendika yönetimleri çok sayıda yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları ile karşı karşıya. Tüzüklerine göre işçi hakları için çalışması gereken sendikalar, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) rakamları baz alındığında dünyanın en başarısız sendika teşkilatlarını oluşturuyorlar.
Çünkü OECD'nin son raporuna göre sendikalaşma oranı en düşük olan ülke Türkiye. Son rakamlara göre sendikalaşma reel oranı sadece yüzde 4,5. Bu durum şuan Türkiye'deki sendikaların asli görevlerinden uzaklaşmış ve rotasını kaybetmiş olduklarını gösteriyor. Sendikalara yöneltilen en büyük eleştiri daha çok siyasi parti gibi hareket etmeleri. Sendikaların Türkiye'deki işçi sınıfını temsil etmediği de sıkça dile getirilen şikayetlerin başında geliyor. 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı ile Taksim'de gövde gösterisi yapan sendikalara yöneltilen diğer bir eleştiri ise asli görevlerini yapmaktan çok, hükümetle bir hesaplaşma içine girmiş olmaları.
Bu yıl sendikaların belirlediği slogan, raydan çıktıklarını açıkça gösteriyor. 'Mayıs'ta birleş Haziran'da yık' sloganı iş ve işçi dünyasının tepkisini çekti. 1 Mayıs için toplandıklarını ifade eden birçok sendika, bu sloganın altında yürüdü.
HAK-İŞ Konfedarasyonu eski Başkanı Salim Uslu, sendikaların ideolojiler ile sıkıştırılmış durumda olduğunu söyledi. Sendikal hareketin ülkemizde yeni çözümler getirmek yerine alanlarda boy göstermeyi tercih ettiğini belirten Uslu, “Çözüm için masada durmayı tercih etmiyorlar. Çünkü sorunun çözümü için masada olmak zor. Bunun yerine kolayı seçip alanlarda sorunun bir parçası olmayı tercih ediyorlar" dedi. Taş ve sopalar ile 1 Mayıs'ta boy gösterenlere seslenen Uslu, “Türkiye'de 1 Mayıs'ı resmiş bayram ilan eden, ülkemizden IMF'yi gönderen AK Parti'dir" diye konuştu.
MEMUR-SEN Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya da, işçi sendikalarının örgütsel olarak gerilediğini söyledi. Radikalleşmek yerine kamuoyu oluşturmak gerektiğini ifade eden Kaya, “Bizdeki işçi sendikaları düşüyor, memur sendikaları ise yükseliyor" dedi. Konya'da güzel bir miting yaptıklarını anlatan Kaya, "Amaç radikalleştirmek değil kamuoyu oluşturmak olmalı. Biz realiteyi yönetmeyi arzuluyoruz. Taksim dayatmasında olanlar özlük çalışmalarına öncelik vermeliler" diye konuştu.
Türkiye'de kamu görevlileri hariç 14 milyon işçi bulunuyor. Toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçi sayısı 700 ila 750 bin arasında. Dolayısıyla fiili sendikalaşma oranı yüzde 9 değil gerçekte yüzde 5 civarında. Bu da sendikaların başarısızlığını gösteriyor.
