|

Yaşlılık mı? O da ne?

Yaş 50'nin üzerine geldiğinde hareketsizlikle birlikte hafıza da etkileniyor ister istemez. Ancak her şeyden etkilenip etkilenmemek sizin elinizde. Hem vücudunuzu hem aklınızı aktif tutmak çok kolay.

Yeni Şafak ve
10:21 - 16/12/2014 Salı
Güncelleme: 08:30 - 16/12/2014 Salı
Yeni Şafak

Spor yapıp genç ve kuvvetli kalmaya ne dersiniz? Kick Boks & Muaythi Milli Takımlar Antrenörü O-Sport İstanbul İl Başkanı Halis Avşar, emeklilik döneminde spor yapmanın sağlık açısından çok önemli olduğunu söyledi. Avşar, egzersinizin önemini anlatırken, “Yaşla birlikte kas iskelet sisteminde değişiklikler olması kaçınılmaz. Sarkopeni postural bozukluklar, yürüme siklusu azalması, dengenin kaybı bu değişikliklerden bazıları. Emeklilik döneminde yaşlılığa hazırlanırken yapılan egzersizler her zaman faydalıdır. Düzenli egzersiz kronik hastalık riskini azaltır. Yaş ilerledikçe metabolizma yavaşlar bu da metabolik sendroma neden olur. Bu da kilo alımını sağlar. Eğer emeklilikte aktif olunmazsa alınan kilolar çok farklı sorunları da beraberinde getirir. Emeklilik döneminin 50 yaşında başladığını düşünürsek mutlaka denge, kuvvetlendirme, gevşeme pilates, aerobik gibi egzersizleri yapılmalı. Saydığım egzersizler eklem fleksibilitesini, kas gücünü, kardiyovasküler endüransı, kemik gücünü artırır, postürü düzeltir, enerji verir, hastalıktan çabuk iyileşmeyi, stresle daha kolay başa çıkmayı sağlar, dengeyi düzeltir, sosyalleştirir, kişiyi mutlu kılar” dedi.


DİKKATİNİZİ VERMEZSENİZ UNUTURSUNUZ

Nörolog Yrd. Doç. Dr. Burcu Örmeci, yaşla birlikte unutkanlığın da gelebildiğini söylerken, “Unutkanlık her yaştan insanın günlük yaşam içinde sık dile getirdiği bir yakınmadır. Unutkanlık yakınması ile ilgili en büyük kaygı ise bunama ile ilişkilendirilmesidir. Ancak unutulmaması gereken en önemli nokta “hatırlayamama”nın veya “bilgiyi hiç kaydetmemiş olma”nın unutmak anlamına gelmediğidir. Gündelik yaşamda en sık eşyaların konulduğu yerlerin bulunamaması, yemeğin altının açık unutulması, insanların isimlerinin öğrenilememesi veya gerekli olduğu zamanda hatırlanamaması (genellikle bir süre sonra hatırlanır), paragrafın sonunu okurken başının unutulması, markete gidildiğinde alınacakların bir kısmının unutulması, bir odadan diğerine giderken neden gidildiğinin veya dolabı açtığı zaman niye açtığının hatırlanamaması gibi unutkanlık terimi altında toplanan yakınmalara rastlarız. Bu yakınmalar çoğunlukla bunama ile ilişkili değildir, bu tip yakınmaların nedeni tamamen bir işi yaparken dikkatin yapılan işte değil, beyni meşgul eden başka işlerde olmasıdır, sonuçta dikkatinizi vermediğiniz bir bilgiyi kaydedemezsiniz ve kaydetmediğiniz bir bilgiyi ihtiyaç duyduğunuzda bulamazsınız. Unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta ise unutkanlığın yaşlanmanın doğal bir parçası olmadığıdır" diye konuştu. 


STRESTEN UZAK DURUN

 Yrd. Doç. Dr. Burcu Örmeci, unutkanlığa yenilmemek ve hafızayı canlı tutmak için önerilerini şöyle sıraladı:


1.    Stres: D
ikkatimizi bozan ve unutkanlık yakınmasına neden olan en önde gelen nedenlerden biridir. Stres kaynaklarını hayatımızdan uzaklaştırmak çoğu zaman mümkün olmasa da yaşadığımız stres derecesini yönetmemiz mümkündür. Stress yönetimini iyi yaparak gereksiz veya aşırı gerginlikten uzak durmak, böylece dikkat eksikliğine bağlı hafıza zorluklarının önüne geçmek sağlanabilir. 

2.    Beden sağlığı: U
nutmamak gerekir ki sağlıklı bir beyin ancak sağlıklı bir beden de bulunur. Yaş ilerledikçe toplumda sık görülen hastalıklar (yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, kalp rahatsızlıkları gibi) konusunda uygun aralıklarla kontrollerin yapılması, beyin fonksiyonlarına zarar gelmeden gerekli tedavilerin başlatılmasını sağlayacaktır. Yaşlanmayla ortaya çıkan hastalıkların çoğunun iyi tedavi edilebildiği ve ihmal edilmemesi gerektiği, ihmal edildiği takdirde tüm vücuda yansıyacak olan hasarlanmaların geriye dönüşsüz olabileceği unutulmamalıdır. Problem ortaya çıktıktan sonra başlanan tedaviler çoğunlukla mevcut durumun korunmasına veya daha yavaş ilerlemesine yardımcı olacaktır, oluşmuş problemleri düzeltemezler.

3.    Beslenme:
Sağlıklı bir bedenin bir diğer şartı da doğru ve dengeli beslenmektir. Doğru beslenme için protein, karbonhidrat, yağ ve vitamin kaynağı olan bütün besin maddelerinin diyette yer almasına özen gösterilmelidir. Yaşlanma ile yapılan yanlışlardan biri de proteinin ve karbonhidratların azaltılması, sebzenin ise öğünlerin büyük kısmını oluşturmasıdır. Sürekli sebze ağırlıklı beslenme ve azalmış protein alımı yaşlılarda hızla kas yıkımına neden olmakta ve bedeni güçsüz bırakmaktadır. Her yaşa, kiloya ve cinsiyete ve hatta mevcut hastalıklara gore kişilerin alması gereken besin içerikleri ve miktarları farklıdır ve bu konuda bir uzmana danışarak doğru beslenme alışkanlığı edinmek beyin fonksiyonları açısından da oldukça önemlidir.

EGZERSİZ ŞART

4.    Düzenli egzersiz:
Vücudu aktif ve sağlıklı tutmanın yanı sıra hafızayı canlı tutmak için de oldukça önemlidir. Çoğunlukla günlük yaşam aktivitelerine ek olarak haftada 3-4 gün, 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş yeterli olmaktadır. Egzersizler için sabah erken saatler yerine akşam saatleri tercih edilmelidir.

5.    Sosyal yaşam:
Emekli olduktan sonra yaşanan önemli bir sorun da sosyal yaşamın ve günlük iletişime geçilen insan sayısının azalmasıdır. Oysa sosyal yaşamın zenginliği beyin fonksiyonlarının canlı kalmasında oldukça önemlidir. Emekli olunduktan sonra aktif sosyal yaşama devam edilmesi, hobiler edinme, insanlarla sık sık görüşme ve bir araya gelme hafızayı canlı tutmada oldukça yararlı olacaktır.

6.    Öğrenme:
Öğrenmekten korkmamak ve geri durmamak gereklidir, yaşlanmak öğrenememenin bir bahanesi değildir. Gençliğimizde öğrenmeye zorunlu veya istekli olduğumuz için harcadığımız çaba yaşlanma ile azalmaktadır. Çoğunlukla dile getirilen “benim artık kafam bunları almıyor, anlayamıyorum” cümlesinin nedeni çoğunlukla öğrenilmesi gereken durumlara karşı zorunluluğun olmaması ya da isteksizliktir. Her yaşta öğrenmek mümkündür ve öğrenmekten kaçınmamak, hatta yeni yeni şeyler öğrenmeye gayret etmek hangi yaşta olursanız olun hafızanızın canlanmasını sağlayacaktır.

7.    Bulmacalar:
 Bulmacaların hepsi hafızanızı canlandırma konusunda yardımcı olamaz. Özellikle yeni bilgi öğrenmeye yönlendirmeyen, problem çözmeyi gerektirmeyen ve  sürekli aynı kelimelerin tekrarlarından oluşan kare bulmacalar veya çengel bulmacalar çoğunlukjla ezberlenmiş olan bilgilerin kullanılmasına dayanır ve zaten ezberlenmiş olan bilginin tekrarı, hafızayı artırıcı etki gösteremez. Problem çözmeye yönelik olan ve tekrar barındırmayan bulmacalar (sudoku veya zeka soruları gibi) ise hafızanızı canlandırmaya oldukça yardımcı olacaktır.

BUNAMADA ERKEN TEŞHİS ŞART

8.    Depresyon:
Günümüz toplumunda oldukça sık görülen ve özellikle aktif meslek yaşamı sona erdikten sonra ortaya çıkan aşikar veya gizli depresyonlar dikkat ve isteği azaltarak hafıza sorunlarına neden olmaktadır. Çevrersindeki olaylara karşı ilgisi azalmış, isteği olmayan ve dikkatini vermeyen kişilerin yeni bilgileri edinme ve kayıtlama süreçleri ciddi anlamda kesintiye uğrayacağı için hafıza ile ilgili yakınmaların temel ve hatta tek nedeni olabilir. Depresyon yaşlı toplumun önde gelen hafıza problemi nedenlerinden biridir. Kişinin kendi bilinci ile farkında olduğu veya olamadığı duygu durum çökmeleri açısından özellikle yaşlı bireylerde değerlendirme, gerekirse bir uzmandan yardım isteme, aslında hiçbir problemi olmayan hafızanın, depresyonun tedavisi ile tekrar canlanmasını sağlayacaktır.  

9.    Bunama:
Yine de bazen bunama kaçınılmazdır. Bunamada yaşanan en büyük zorluk genellikle geç tanı alınmasıdır. Bunun nedeni de insanların unutkanlığı yaşlılığın doğal süreci olarak görmesi, yaşlanma ile azalan günlük yaşam sorumlulukları nedeni ile bunamanın belirtilerinin erken farkedilememesi, hasta yakınlarının bunama gibi bir hastalığı sevdiklerine yakıştırmaması ve görmezden gelmesi gibi nedenlerdir. Oysa ki erken tanı, hastalığın seyrini yavaşlatmada, hastalığa eşlik edebilecek diğer durumların erken tanınmasında ve tedavi edilebilir olanların edilebilmesinde çok önemlidir. Bunamada kişiler çoğunlukla hafıza problemlerinin farkına varamazlar, genellikle hasta yakınları tarafından farkedilen anormallik hastayı doktora götürür. Burada bunama ile karşı karşıya olan bireyin kendisinden daha çok hasta yakınlarına sorumluluk düşmektedir. Yine hasta yakınlarının da unutmaması gereken konu hafıza problemlerinin sağlıklı yaşlılarda yaşlanmanın bir parçası olmadığını bilmeleri ve şüphelendikleri durumlarda değerlendirme için bir uzmanın değerlendirmesine ihtiyaç olduğudur.
#yaşlılık
#halis avşar
#Yrd. Doç. Dr. Burcu Örmeci
9 yıl önce