|

Demirel 28 Şubat'ta ikili oynadı

Eski RP Milletvekili Şevki Yılmaz, 28 Şubat sürecinde Cumhurbaşkanı Demirel'in hem Başbakan Erbakan'a hem de askere cesaret verdiğini belirterek, 'Demirel ikili oynuyordu' dedi. Yılmaz, Erbakan'ın bir toplantıda, 'Şu Demirel arkadaşıma şaşırıyorum. Kimse yokken MGK toplantısından sonra beni tebrik ediyor, çıkınca askere 'Devam edin saldırmaya' diyordu' dediğini anlattı

Ali Kuş
00:00 - 19/04/2012 Perşembe
Güncelleme: 02:44 - 19/04/2012 Perşembe
Yeni Şafak
Demirel  28 Şubat'ta ikili oynadı
Demirel 28 Şubat'ta ikili oynadı

Eski Rize Belediye Başkanı ve Refah Partisi (RP) Milletvekili Şevki Yılmaz, 28 Şubat sürecinde Cumhurbaşkanı Demirel'in hem Başbakan Necmettin Erbakan'a hem de askere destek verdiğini söyledi.

'Demirel Erbakan'ı destekliyor, askere de cesaret veriyordu' diyen Yılmaz, 'Demirel ikili oynuyordu. Bir toplantıda Erbakan Hoca, 'Şu Demirel arkadaşıma şaşırıyorum. MGK toplantısından sonra beni tebrik ediyor kimse yokken. Ne güzel konuştun, ağzına sağlık, tebrik ederim' diyor. Ben gidince de generallere 'Devam edin saldırmaya diye askerlere cesaret veriyor' dedi' şeklinde konuştu. Şevki Yılmaz, Erbakan'ın 28 Şubat sürecinde darbecilere karşı direndiğini, bu direnmenin ise oyalama şeklinde olduğunu söyledi. Erbakan'ın direnmesi nedeniyle Refah-Yol Hükümeti'nin bozulduğunu ifade eden Yılmaz, 'Direnişi kavga şeklinde olmadı, oyalama şeklinde oldu. Hoca oyaladı, zaman kazanmaya çalıştı. Rest çekmedi, MGK kararları için 'Tamam yapacağım' deyip oyaladı. En başta rest çekip 'Hayır, biz bu kararları uygulamıyoruz. Geri çekiyoruz' deseydi, ne olurdu bilmiyorum. Hoca, 'Evet' de demedi, 'Hayır' da demedi. Oyaladı, zamana bıraktı ki, 'Ağustos ayı gelir, bunları emekli ederiz' diye. Hoca'nın bu oylama taktiğini Çankaya Köşkü'ndeki Demirel bozdu. Hükümet kararnamesini imzalasaydı, 28 Şubat o gün biterdi' ifadelerini kullandı.

MEDYAYI SİLAH OLARAK KULLANDILAR

Yılmaz, 28 Şubat döneminde, medyanın çok önemli rol oynadığını anlattı. 'Orduya ihtilali medya hazırlattı' diyen Yılmaz, şunları söyledi:

'Çünkü hortumları kesilmişti. Medya patronlarının her birinin birer ikişer tane bankası vardı. Medyayı silah olarak kullanıyorlardı siyasilere karşı. Kredi almazsan devleti borçlandırmazsın. Elhamdülillah alınları ak olanlar bu şantajlara aldırmadılar. Taşerondur bunlar. Esas Ergenekon çetelerinin müteahhitlerini bulmak meseledir. Patronları dışardadır, ancak müteahhitleri var. Bunlar da sermaye ve medya çevreleridir. Milletimiz yargı önünde hesap vermelerini beklemektedir. Bunların da sorumlusu da medya patronlarıdır' diye konuştu.

SERMAYEYE EMİR ERİ OLDULAR

28 Şubat soruşturmasında gözaltı ve tutuklamaları da değerlendiren Şevki Yılmaz, 'Milletin ordusunda general olmayı tercih edeceklerine sermaye ve medyanın emir eri olmayı tercih edenler şimdi pişman olmalıdırlar. Kendilerine pişman olmaları konusunda duacıyım. Olanlardan sonra ülke kaybetti' diye konuştu. 'Kaybolan milyarlara önlenemeyen terör kurbanlarına şehitlere gazilere hepsine bakın bütün bunların tüm bu ihanetlerin baş sorumluları bunlardır' diyen Yılmaz, şunları söyledi: 'İstiklal Harbi'nde sokaklarımızı işgal eden Yunan kuvvetinin işgali neyse, memleketimizin yargısını bürokrasisini işgal edip milletin temsilcilerini haksız yere saf dışı etmek de öyledir. Bu işgali yapanlar hesap veriyorlar.'


General P.'yi Sezgin korudu

Şevki Yılmaz, 28 Şubat sürecinde Başbakan Erbakan'a hakaret eden Osman Özbek'e Anasol-D Hükümeti'nin Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin'in de sahip çıktığını söyledi. RP Milletvekili Veysel Candan'ın, 1997 yılı Kasım ayında Milli Savunma Bakanlığı'nın cevaplaması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdiğini ifade eden Yılmaz, 'Candan 'Tuğgeneral Osman Özbek hakkında bir soruşturma açılmış mıdır? diye sordu. İsmet Sezgin de 28 Kasım 1997'de cevabında Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı'ndan Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığı'na atanan Tuğgeneral Osman Özbek hakkında soru önergesinde belirtilen hususlara ilişkin olarak yapılan incelemede şahsın iradesi dışında basına yansıtılan beyanları yürürlükteki mevzuata göre herhangi bir işlem yapılmasını gerektirir nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır' şeklinde cevap verdiğini ifade etti.

ÖZBEK GİBİLERE HASTA DERDİ

Yılmaz, konferanslarının kaset kayıtları nedeniyle yargılandığını belirterek, 'Bizim on yıl önceki kasetlerimiz irademiz dışında basına yansıdığı halde yargılanıyoruz. Başbakana milletin temsilcilerine sövüyor. Bakanlık da 'Bu kendi konuşması bile olsa kendinden izin alınarak medyada yayınlanmadı' diyor' ifadelerini kullandı. Yılmaz o dönemde, Demirel'in de 'Özbek boşalma hakkını kullandı' açıklamasına karşı kendisinin de, 'Onun boşalma hakkı var da bizim zalimlere, hainlere, hırsızlara ve hortumculara karşı milleti uyandırmak için boşalma hakkımız yok mu?' diye cevap verdiğini kaydetti. Erbakan'ın Özbek gibi açıklama yapan askerler için de 'Onlar da vatan evladımızdır. İnşallah bir gün tövbekar olacaklar. Hastaya kızılmaz' dediğini söyledi.



12 yıl önce