Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad yanlıları Şam'daki Amerikan Büyükelçiliği'ne girdi. Suriye'de, ABD'nin Şam Büyükelçisi Robert Ford'un Hama'yı ziyaretini protesto için Amerikan elçiliğine saldıran Devlet Başkanı Beşşar Esad yanlılarının elçiliğe Suriye bayrağı çektiği bildirildi. Görgü tanıkları, protestocuların camları kırarak, Amerikan Büyükelçisi'ne hitaben 'köpek' diye duvar yazısı yazdığını belirtti. Göstericilerin, eylem sonrası elçilik binasından ayrıldığı öğrenildi. Bir elçilik yetkilisi, Suriyeli yetkililerin olaylara müdahalesinin 'yavaş ve yetersiz' olduğunu söyledi.
Şam'daki ABD elçiliği kompleksinin dış kısmındaki binanın camlarını kıran göstericiler, duvarın üstündeki demirlere de Suriye bayrağı astı. Eylemciler tarafından binanın duvarına ABD Büyükelçisi'ne hakaret içeren grafitiler çizilirken, saldırıda büyükelçilik personelinden yaralanan herhangi bir kimsenin olmadığı bildirildi. ABD'lilere korku dolu anlar yaşatan Esad yanlıları, eylem sırasında beraberlerinde getirdikleri Beşşar Esad posterleriyle boy gösterdi.
Benzer bir saldırı girişimi Fransız Büyükelçiliği'ne de yapıldı. Ancak Fransız Büyükelçiliği binasına girmek isteyen Esad taraftarları güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaştı. Çıkan arbedede Fransız Büyükelçiliği'nin güvenlik görevlilerinin göstericileri dağıtmak için gerçek mermi kullandıkları belirtildi. Fransız elçiliğine yönelik saldırıyı teyit eden Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Bernard Valero, kimliği belirsiz kişilerin büyükelçilik binasına girmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını söyledi.
ABD Büyükelçisi Robert Ford ve Fransa Büyükelçisi Eric Chevallier, geçtiğimiz hafta 'Suriyeli muhaliflerin kalesi' olarak bilinen Hama kentini ziyaret etmişti. Bu ziyaret, özellikle Esad yanlılarında büyük tepkiye yol açmıştı. Suriye Dışişleri Bakanlığı bu ziyareti içişlerine doğrudan müdahale olarak nitelendirmişti. Suriye İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada ise, Hama'yı ziyaret eden Robert Ford'un 'sabotajcıları rejime karşı gösteri yapmaya teşvik ettiği' belirtilmişti. Yaşananlar üzerine Beşşar Esad yanlıları, Fransız ve Amerikan elçilikleri önünde protesto gösterileri düzenlemişti. Hama ziyaretine yönelik tepkiler cuma gününden bu yana sürüyor.
ABD'nin Şam Büyükelçiliği'ne yönelik en ciddi saldırı 2006 yılında gerçekleşti. Dört kişi, silah, el bombası ve bomba yüklü bir araçla büyükelçilik binasına saldırmak istedi. Bomba yüklü aracın patlamaması üzerine binayı koruyan Suriye güvenlik güçleri saldırıyı püskürterek, dört saldırganı da öldürdü. Olayda ayrıca bir güvenlik görevlisi ve yoldan geçmekte olan bir Suriyeli sivil de hayatını kaybetti.
Suriye'de Beşar Esad rejimine karşı direnen muhalifler dünya kamuoyundan destek istiyor. Son olarak dün, Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu'nun İstanbul'da düzenlediği toplantının konuğu olarak konuşan muhalif cepheden Milli Birlik Komitesi sözcüsü Haysem Melih, Suriyeli muhalifler olarak ülkelerinin geleceği için çalıştıklarının altını çizerek, Suriye'nin yaklaşık 50 yıldır baskıyla ve yolsuzluklarla yönetildiğine işaret etti. “Biz devrim için, halkın iktidarı için, sivil anayasa için çalışıyoruz. Özgür, hür yaşama ve insan haklarına riayet eden bir sistem için savaşıyoruz. Bunun için milli birlik hükümeti kuracağız” diyen Melih, “Beşar Esad ve ailesinin kurduğu sistem Suriye için artık bitmiştir. Bu devletin hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Sadece bizim için değil uluslararası hukuk da bunu söylüyor. Kendi halkına silah kullanan, insanlarını polisi ve askeriyle öldüren bir yönetim artık meşru değildir” dedi.
Mücadeleleriyle ilgili kendilerini dost halk Türkiye'ye ve dünya kamuoyuna anlattıklarını söyleyen Melih, “Türkiye'den, Türk hükümetinden başta sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan destek istiyoruz. Sizlerden çok şey bekliyoruz. Bizler ve Arap dünyasındaki tüm reformcular Ak Parti'yi ve Başbakan Erdoğan'ı örnek alıyorlar” dedi. Melih ayrıca, direnişçilerin eylemlerinin tümüyle barışçı olduğuna vurgu yaptı. Hiçbir gösterici tarafından güvenlik güçlerine karşı silah kullanılmadığını kaydeden Melih, şunları söyledi: “120 polisin öldürülmesi olayı doğrudur. Ancak biz öldürmedik, zaten direnişçilerin böyle bir gücü de yok. Polislerin ölümü Beşar Esad yönetiminden sorulmalıdır. Asker ve polis arasında çıkan bir çatışmadan dolayı kendi kendilerini vurdular ve suçu halka yıkmaya çalışıyorlar.”