|

Genelkurmay'dan Yunanistan'a tepki

İha
00:00 - 6/10/2007 Cumartesi
Güncelleme: 13:37 - 6/10/2007 Cumartesi
Yeni Şafak
Genelkurmay'dan Yunanistan'a tepki
Genelkurmay'dan Yunanistan'a tepki

Genelkurmay Başkanlığı, Yunanistan'ın zaman zaman mevcut antlaşma ve protokol hükümlerine aykırı olarak yasadışı göçmenleri Türk karasularına ve Meriç Nehri kıyısından Türkiye sınırına işbirliği yapmadan tek taraflı olarak bıraktığını duyurarak, konunun insani boyutu düşünüldüğünde, ortaya çıkan insanlık dramının kabul edilebilirlik sınırlarını aştığını bildirdi.




Genelkurmay Başkanlığı, "Yunanistan'ın Yasa Dışı Göçmenlere İlişkin Tutumu"na ilişkin bilgi notu yayımladı. Yasa dışı göçün bir insanlık dramı olduğu ve günümüzde uluslararası güvenliği tehdit eder bir hal aldığının belirtildiği bilgi notunda, yasa dışı göçün kısa vadede önlenebilmesini sağlayacak en önemli konunun, uluslararası alanda işbirliği yapılması olduğunun değerlendirildiği kaydedildi. Bilgi notunda, bu kapsamda Türkiye ile Yunanistan'ın yasadışı göç konusunda 20 Ocak 2000 tarihinde birantlaşma, 08 Kasım 2001 tarihinde ise bir protokol imzaladıkları hatırlatılarak şu hususlara yer verildi: "Anılan protokolle söz konusu antlaşmanın özellikle 1. ve 8. maddeleri gereği, kamu düzenine zarar veren yasadışı göçün önlenmesi konusunda Türkiye ve Yunanistan işbirliği içinde bulunmayı taahhüt etmişlerdir. Bu antlaşma ve protokol halen yürürlükte olduğundan, görev ve sorumluluklar açısından her iki ülkeyi bağlamaya devam etmektedir. Türkiye söz konusu antlaşma ve protokolün yükümlülüklerini titizlikle yerine getirme gayreti içerisindedir. Ancak zaman içerisinde yaşanan gelişmeler, yasadışın göçünönlenmesi konusunda iki ülke arasında sağlanan, 'işbirliği içerisinde bulunma taahhüdünün' her hal ve şartta hayata geçirilemediğini göstermiştir. Yunanistan'ın zaman zaman mevcut antlaşma ve protokol hükümlerine aykırı olarak yasadışı göçmenleri Türk karasularına ve/veya Meriç Nehri kıyısından Türkiye sınırına işbirliği yapmadan tek taraflı olarak bıraktığı gözlenmiştir. Konunun insani boyutu düşünüldüğünde, ortaya çıkan insanlık dramının kabul edilebilirlik sınırlarını aştığı değerlendirilmektedir. "




Yunanistan tarafından 26 Eylül 2006'da İzmir'in Karaburun ilçesi yakınlarında denize bırakılan mültecilerden 6'sının boğularak hayatını kaybettiği ve 3'ünün ise tüm arama çalışmalarına rağmen bulunamadığı hatırlatılan bilgi notunda, "Son olarak 27 Eylül 2007 tarihinde Çanakkale/Behramkale ve Ayvalık açıklarında toplam 47 yasadışı göçmen Yunanistan'a ait S/G botları tarafından Türk karasularına bırakılmıştır" denildi. Bilgi notunda, 2002 yılından günümüze kadar meydana gelen olaylar incelendiğinde; 2002yılında 152, 2003 yılında 2 bin 185, 2004 yılında bin 974, 2005 yılında 3 bin 2, 2006 yılında bin 633, 2007 yılında ise 3 bin 47 olmak üzere toplam 11 bin 993 yasadışı göçmenin Yunanistan tarafından usulsüz olarak Türkiye sınırlarına bırakıldığı belirtildi. Yunanistan'ın, 2002-2007 yılları arasında 22 bin 312 yasadışı göçmenin Türkiye tarafından geri kabulünü talep ettiğinin hatırlatıldığı bilgi notunda, Türkiye'nin ilgili protokol şartlarına uyan 4 bin 264 kişinin teslim alınması işlemini gerçekleştirdiği,87 kişiyi ise Yunanistan'a iade ettiği ifade edildi. Bilgi notu şöyle devam etti:

"Yunanistan'ın mevcut antlaşma ve protokol hükümlerine aykırı olarak sınırlarımıza bıraktığı göçmenlerin Türkiye'den geçişini ispatlayamaması ve 'iadesi talep edilen üçüncü ülke uyrukluların geçişlerine ilişkin bütün masraflar, talep eden tarafça karşılanacaktır' protokol hükmü çerçevesinde Yunanistan'ın üstlenmesi gereken mali sorumluluk, Yunanistan'ın protokol hükümlerine aykırı uygulamalarının önemli nedenleri arasında yer almaktadır. "


17 yıl önce