|

Hoca hastalanınca Bilge Köyü'nde barış suya düştü

Doğu'daki medreselerin hakemlik fonksiyonu da var. Kan davalarının çözümünde aktif rol alan Şeyh Abdürrezzak Medresesi'nin kapısını arabuluculuk yapsın diye mülki amirler, askeri yetkililer çalıyor. Selahaddin Hoca, tarafların barış imzalayacakları günlerde hastaneye kaldırılınca Bilge Köyü'nde görüşmeler kesilmiş Türkiye'yi dehşete düşüren biçimde 44 kişi katledilmişti.

İdris Saruhan
00:00 - 28/12/2011 Çarşamba
Güncelleme: 23:43 - 27/12/2011 Salı
Yeni Şafak
Hoca hastalanınca Bilge Köyü'nde barış suya düştü
Hoca hastalanınca Bilge Köyü'nde barış suya düştü

Mardin'in Kızıltepe ilçesi Tillo (Siirt) ve Bitlis gibi medreseleriyle biliniyor. İlçede bulunan Şeyh Abdürrezzak Kur'an Kursu, yaygın adıyla Şeyh Abdürrezzak Medresesi, sadece bölgede değil Suriye ve Irak'ın kuzeyinde de üne sahip.

58 yıllık bir geçmişi var. Medrese aynı zamanda Nakşibendi dergahı. Şeyh Abdürrezzak medrese eğitimine Kuzey Irak'ta başladı, oradan icazetname aldı.

Sonra hem Kuzey Irak'ta hem de Suriye'nin kuzeyinde öğrenciler yetiştirdi.

MÜFTÜLERİN HOCASI

Irak'ın eski Diyanet İşleri Başkanı Şeyh Abdülselam Erbili de Şeyh Abdürrezzak'tan icazetli. Yine Diyanet İşleri Başkanlığı Fetva Kurulu Üyesi Mehmet Emin Er buradan icazet alanlar arasında bulunuyor.

Halen görevde ya da emekli birçok müftü ve vaiz Kızıltepe'deki bu medresede bir süre eğitim gördü.

GÖREV ŞİMDİ OĞLUNDA

Tam Şafii İlmihali'nin yazarı Halil Gönenç Hoca'nın da yolu da Şeyh Abdürrezzak Medresesi'nden geçenler arasında bulunuyor.

Şeyh Abdürrezzak vefat ettikten sonra görevi devralan oğlu Selahaddin Seydaoğulları ders veriyor. Halen İstanbul, Adana, Elazığ, Şanlıurfa, Malatya, Bingöl ve Van'dan gelen 70 kadar öğrencisi var. Selahaddin Hoca'dan bugüne kadar yaklaşık 200 kişi icazetname almış.

KAPISINI ÇALIYORLAR

Şeyh Abdürrezzak Medresesi özellikle bölgedeki büyük kan davalarının çözümüne sağladığı katkılarla anılıyor. Kaymakamlar, askeri yetkililer, aralarında husumet bulunan ailelerin barıştırılması veya başka bazı asayiş sorunları için medresenin kapısını çalıyor, arabuluculuk rica ediyorlar.

KATLİAMI ÖNLEYECEKTİ

Medresedekiler Mardin'in Bilge Köyü'nde tam 44 kişinin hayatını kaybettiği katliamı ise hüzünle anıyorlar. Çünkü Selahaddin Hoca, birbirlerini öldürmeye kararlı aileleri barıştırmak için ciddi çabalar harcadı. Taraflar da uzlaşmaya yakındılar. Fakat ailelerin barış imzalayacakları günlerde halen Ankara'da karaciğer tedavisi gören 61 yaşındaki Selahaddin Hoca acil olarak hastaneye kaldırıldı ve barış suya düştü.

44 KİŞİ KURŞUNA DİZİLDİ

Mardin'in Mazıdağı İlçesi'ne bağlı Bilge köyünde iki aile arasındaki husumet sonucu Türkiye 2,5 yıl önce Cumhuriyet tarihinin en kanlı olayına tanık olmuştu. 4 Mayıs 2009 tarihinde akşam saat 21.30'da yüzleri maskeli bir 5-6 kişi nişan törenine katılan insanları bir odaya topladıktan sonra kurşunu dizdi. Saldırıda 6'sı çocuk, 16'sı kadın toplam 44 kişi hayatını kaybetti. 17 kişi ise yaralandı.


Diyanet bizlere müfredat dayatmasın

Selahaddin Hoca Ankara'da tedavi gördüğü için sorularımızı oğulları Abdülkadir Seydaoğulları ve Muhammed Mehdi Seydaoğulları cevapladı. İki kardeş Diyanet İşleri Başkanlığı'nın halk arasında saygınlığı olan 1000 kadar meleyi istihdam etme projesini destekliyorlar.

Abdülkadir Seydaoğulları medreselerinin bağımsızlıklarının öncelikli olduğuna dikkat çekiyor: “Devletin destek verecek olması tabii ki olumlu, fakat bunun sonucunda bize herhangi bir müfredat dayatılmamalı. Kendi müfredatımızı kendimizin belirlemesi gerekir.”

BİRİ MAAŞ ALIR DİĞERİ NAMAZ KILDIRIR

Seydaoğulları şunları söylüyor: “Buralar birliğimizi beraberliğimizi pekiştiren müesseseler. Selçuklu'nun Osmanlı'nın; atalarımızın yadigarı. Burada yaşayan herkes şunu bilir: Birçok köyde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kadrolu imamının yanında ikinci bir fahri imam bulunur. Biri maaşını alır, diğeri ise köylüye namaz kıldırır, dini ihtiyaçlarını karşılar. En azından bu çelişkinin bu ikiliğin son bulması gerekiyor.”


Kimseden dünyevi bir beklentimiz yok...

Muhammed Mehdi Seydağulları, melelerin istihdam edilmesinin bölgenin yararına olacağına dikkat çekerek, “Bölgenin yararına olur. Medreselerin devlet ve millet nezdinde değeri daha da artar. Teveccüh olur” diyor. Seydaoğulları, kadroya alınacak 'mele'lerin KPSS benzeri bir sınav sonucu seçilmelerinin ise yanlış olacağını düşünüyor. Desteği olumlu bulmakla birlikte “Bizim herhangi bir dünyevi beklentimiz yok. Bunun böyle bilinmesi gerekir” ifadelerini kullanıyor.



12 yıl önce