Yazar Mehmet Metiner, basında yer alan 'Kürt paketi' tanımının kendisine ait olmadığını belirterek, "Ben Sayın Başbakanımız'ın yeni Kürt açılımından bahsetmedim, Diyarbakır'da Kürt paketi açacağını da söylemedim" dedi.
İHA'ya yaptığı açıklamada, sözlerinin yanlış aktarıldığını belirten Metiner, kendisine Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır gezisinde önemli açıklamaları olacağı belirtilerek bununla ilgili düşüncelerinin sorulduğunu söyledi. Mehmet Metiner, "Ben Sayın Başbakanımız'ın yeni Kürt açılımından bahsetmedim, Diyarbakır'da Kürt paketi açacağını da söylemedim. Düşüncelerim soruldu. Ben de bölge halkının böyle bir beklentisi var. Sayın Başbakan Kürt sorununun, PKK ile mücadelenin sadece askeri yöntemlerle çözülemeyeceğine inandığını söyledi. Sayın Başbakan'ın, bölge halkının beklentilerine yönelik açıklama yapması halinde önemli mesafeler alınacağını söyledim. Bu yapılacak açıklamalarla hem bölge halkının rahatlayacağını, Kürt sorununun çözümüne dönük önemli bir sürecin ortaya çıkacağını söyledim. 'Yapmalı' dedim. Yoksa ben Sayın Başbakan ile ilişkisi olan biri değilim. Başbakan adına açıklama yapma yetkisine sahip değilim. Başbakan'ın hangi tarihte nerede olacağını bilen biri değilim. O tarihte böyle bir açıklama yapılacağını da ben söylemedim" dedi.
Çözüm paketi konusunda da açıklamada bulunan Metiner, "Bana bir çözüm paketinden bahsedildi. Ben de Başbakanlık'ta bununla ilgili bir çalışma olduğu bilgisine sahiptim. Sayın Başbakan çeşitli açıklamalarıyla bunu hissettirmişti zaten. Ben de kişisel temennilerimi söyledim. Bunlardan bazıları Kürtçe'nin devlet okullarında seçmeli ders olarak okutulması, 24 saat yayın yapan Kürtçe radyo ve televizyonların açılması. Kürdoloji Entitüsü ve üniversitelerin açılması, eve dönüş yasasıyla ilgili olarak lider radroyu dışarıda bırakan, alt kadrodaki kişileri yeniden eve dönmeye ikna edecek bir yasal hazırlığın yapılması gerektiğini söyledim. Çözüm paketi varsa eğer içinde neler olması gerektiğini belirten açıklamalarım bunlar. 'Kürt paketi' tanımı bana ait değil. Bunu tasvip etmiyorum" diye konuştu.
Mehmet Metiner, Başbakan Erdoğan adına konuştuğu yönünde bir görünüm oluştuğunu ve bundan son derece rahatsız olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın New York Times'daki açıklamalarını çok olumlu değerlendirdiğini belirten Metiner, "Sayın Başbakan zaten 2005 yılında Diyarbakır'a yaptığı ziyarette de 'Kürt sorunu benim sorunum. Ben bu sorunu çözeceğim' demişti. Bölge halkı da artık çözüm sürecinin başlatılmasını bekliyor. Artık çözüm modelini görmek istiyorlar. Ekonomik yatırımlar çok önemli. Kürtçe televizyon çok önemli. Ümit ederim ki, demokrasinin alanını genişleten yeni bir çözüm paketi başlar.
Bu, dağa çıkanları engelleyecek bir paket olacaktır. Talabani ve Barzani arasındaki ilişkilenmenin hem içerideki Kürt sorununun çözümünü daha kolaylaştıracağına, hem de PKK ile mücadelede Türkiye'yi daha da güçlendireceğine inanıyorum" açıklamasında bulundu.
Metiner, Türkiye'nin artık korkularından vazgeçerek, büyük ülke olmanın gereklerine göre hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. PKK'nın Kuzey Irak'la ilişkilendirilmesinden terör örgütünün kendisinin de rahatsız olduğunu öne süren Metiner, "Talabani'nin Türkiye ziyaretinden en çok PKK rahatsız oldu. DTP, Sayın Talabani'yi karşılamaya dahi gitmedi. Türkiye artık bir büyük ağabey olarak bölge ile ilişkilenmeli. Ayrıca Diyarbakır'da AK Parti'nin şansını yüksek görüyorum. Sayın Başbakan'ın New York Times'a açıkladığı paketi AK Parti desteklerse Diyarbakır'ı kazanmaması için hiç bir neden görmüyorum. AK Parti Diyarbakır'ı kazandığında PKK ve DTP varlık nedenini yitirecektir. Sayın Başbakan ve AK Parti hükümetinin bölgeye yönelik dönüşüm hareketini başlatması gerekiyor" dedi.
