Aile Bakanlığı tarafından ilk kez 2008’de yapılan ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’, 6 yıl aradan sonra tekrar yapıldı. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün öncülüğünde, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından yapılan 2014 yılı araştırmasına göre, şiddet rakamlarında düşüş var. 2008 araştırmasında ülke genelinde yaşamının herhangi bir döneminde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı yüzde 39 iken bu oran 2014’te yüzde 3 geriledi ve yüzde 36’ya düştü. 2008’de cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 15 iken 2014’te bu rakam yüzde 12’ye geriledi. Araştırmaya göre şiddet gören kadınların yüzde 89’u hiçbir yere başvurmuyor ve şiddet ile yalnız mücadele ediyor. Çok düşük orandaki başvurular arasında, en fazla polise başvurulduğu görülüyor.
ÇOCUKKEN İSTİSMARA MARUZ KALIYORLAR
Kadınların yüzde 9’u çocukluk döneminde yani 15 yaşından önce cinsel istismara maruz kalıyor. Yüzde 29’u birinci dereceden akrabalar dışında kalan erkek akrabalardan, yüzde 38’i yabancılardan, yüzde 15’i ise komşulardan cinsel istismara maruz kalıyor.
10 KADINDAN 3’Ü TAKİP EDİLİYOR
2014 araştırmasında ilk kez şiddetin bir türü olarak ısrarlı takip verileri de yer aldı. Buna göre her 10 kadından 3’ü hayatında en az 1 kez bu şiddet türüne maruz kaldığını söyledi. En yaygın takip biçimleri ise: Telefonla arama (yüzde 19), kısa mesaj, mektup ya da e-posta (yüzde 8) şeklinde sıralandı. Ölüm ve zarar verme tehdidi içeren takip biçimlerinin failleri, daha çok eski eşler ve birlikte olunan erkekler.
EVLERİNİ TERK ETMİŞLER
Türkiye genelinde eşi veya birlikte olduğu erkeklerin fiziksel şiddetine maruz kalmış kadınların yüzde 30'u kendilerini korumak için fiziksel karşılık veriyor. Araştırmaya göre fiziksel veya cinsel şiddet gören kadınların yüzde 30'u en az bir kez evlerini terk etmiş. Raporda erkeklerin işsizliğinin şiddeti tetiklediği belirtiliyor.
Şikayete gerek olmadan tedbir kararı alınacak
Adalet Bakanlığı, son dönemde artan kadına yönelik şiddeti önlemek için önemli bir genelge hazırladı. Son yıllarda başta kadınlar olmak üzere kişilere karşı işlenen şiddet olaylarının toplumu sarsan boyutlara ulaştığına dikkat çekilen genelgede, “Aile içi şiddete maruz kalındığının öğrenilmesi halinde derhal soruşturmaya başlanmalı, koruma kararı alınması için acil olarak aile mahkemesi hakimine bildirimde bulunulmalı. Verilen tedbir kararının uygulanması genel kolluk kuvvetleri marifeti ile izlenmeli. Tedbir kararı verilen kişinin konutu haftada en az bir kez ziyaret edilmeli ve yakınları ile iletişim kurulmalı, komşuların bilgisine başvurulmalı” denildi.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN 5 HUSUS
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ imzalı 20 Şubat 2015 tarihli genelgede, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulamasına ilişkin dikkat edilmesi gereken 5 husus şöyle sıralandı: Cumhuriyet savcıları tarafından aile içi şiddete maruz kalındığının öğrenilmesi halinde, bu konuda herhangi bir şikayet gerekmeden derhal soruşturmaya başlanılmalı. Ailenin korunması kararları UYAP ortamında yapılmalı devamında ise Cumhuriyet Başsavcılıklarınca kararın infazı için ivedilikle ilgili kolluk birimine gönderilmeli. Tedbir kararı verilen kişiler her zaman gözetim altında tutulmalı ve zarar görmesi engellenmeli. Geçici tedbir niteliğindeki kararların infaz edilebilmesi için kesinleşmesine gerek bulunmadığı bilinmeli. Söz konusu işlemlerin takibinin belirli Cumhuriyet Savcısı ve adliye personeli ile bürolarca yapılmalı.
#Aile Bakanlığı
#Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet
#Bekir Bozdağ
9 yıl önce
