Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 28 Şubat davasında mağdur müşteki sıfatıyla dinlenmesine karar verilen eski Başbakan Tansu Çiller, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifadede, “28 Şubat bir darbedir. Geleneksel bir darbe gibi olmayabilir ama bu darbedir. Klasik anlamda bir darbe olmasa da özde bir darbedir” demişti.
Sümeyye Erdoğan, yargı organlarına verilen brifingler ve başörtüsü yasağını uygulamayan rektörlerin istifa ettirilmesinden sonra başörtülü kadınların adil yargılama haklarından mahrum bırakıldığı gerekçesiyle dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, dönemin Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve süreçte rol oynayan diğer şüpheliler hakkında şikayetçi olmuştu. Sümeyye Erdoğan’ın 28 Şubat sürecinde yaşadıkları, avukatı aracılığıyla Kartal Adliyesi’ne verdiği dilekçede şöyle anlatılmıştı: “Müvekkilim 2002 yılı 2. okul dönemi ilk gününde her zamanki gibi okula gittiğinde üniversitelerde başlamış olan başörtü yasağının okuduğu okul olan Kadıköy İmam Hatip Lisesi’nde uygulanmaya başladığını görmüştür. Okulun önünde toplanan polisler müvekkilimin okula girmesini engellemiştir. Müvekkilim başörtülü olduğu için okula alınmamıştır. Müvekkilim yasağın devam edeceği kesinleşince yasağın tam olarak uygulanmadığını tesadüfen öğrendiği başka bir şehirde bir liseye geçiş yaparak ailesinden uzak olarak okumak zorunda kalmıştır.”