Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ’28 Şubat Bin Yıl Sürmez’ konulu programa katıldı. Programdaki konuşmasına önceki gün ölüm yıldönümü olan Necmettin Erbakan’ı anarak başlayan Erdoğan, “Erbakan hocamızı rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Hocamızın, milletimize bıraktığı manevi mirasının gelecek nesillerin de örnek alınacağına inanıyorum. Rabbim mekânını cennet eylesin” ifadelerini kullandı.
Önemli tarihlerin zafer olarak anıldığını, ancak karanlık tarihlerin de olduğunu belirten Erdoğan, “1960, 1971, 1980 hep böyle tarihlerdir. Bir de 1997 vardır. Bundan 18 yıl önce bugün Türkiye, bir demokrasi katliamı yaşamıştır. Adına post modern darbe dediler. Aslında bu milletin değerlerine, inançlarına karşı başlamış fütursuzca bir saldırıydı” diye konuştu.
“İşte şimdi bu kilitler kırıldı” diyen Erdoğan, “Nereyi istiyorsa, oraya gitmenin adımlarını atıyoruz. Kapılarına kilit vurulmak istenen Kur’an kursları, artarak devam ediyor. Siyer-i Nebi dersleri tüm okullarda okutulabiliyor. Yasaklanmak istenen başörtüsü bırakın üniversiteleri artık kamuda da hamd olsun serbest. Kapatılmak istenen imam hatipler, hatta kat sayısı engeli çıkardılar o katsayısı ile üniversitelere gitmenin önünü kestiler. Bütün bu gayretlere rağmen yeniden milletimizin gözbebeği durumuna geldi" şeklinde konuştu.
İmam-hatiplerde okuyanların bedel ödediklerini vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti: "Üniversite kapısında başörtüsü zorla çekilerek açılan yavrularımızın acıları asla unutulmayacak. Önlerine kat sayı duvarları örülerek hakim, doktor, mühendis olması engellenen imam hatiplilerin ahı, bunun müsebbiplerini hiçbir zaman rahat bırakmayacak. Nasıl bu millet milli şef dönemini kabus gibi hatırlıyorsa, 1960 darbesini yapanları 55 yıl sonra dahi lanetle anıyorsa, 1980 darbesini yapanları 35 yıl sonra sorguya çekiyorsa, 28 Şubat'ın failleri de aynı şekilde mahşeri vicdanda mahkum olmuşlardır. Allah bir daha bu millete 28 Şubatlar yaşatmasın” şeklinde konuştu.
Programda konuşan AKDER Başkanı Leyla Şahin Usta, "28 Şubat, zulmün yanısıra bir direnişin adıdır. Yanlışa 'yanlış' diyen, onu düzeltmek için yıllarını harcayan insanların mücadelesinin de tarihidir" dedi. Usta, 28 Şubat'ta siyasi operasyonların yapıldığını, inancından dolayı vatandaşların düşman edildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Artık darbeci zihniyet yargılanıyor. Zorla, zorlamayla özgür iradenin çiğnenmesine izin verilmemektedir. Kadınlarımız artık her yerde güçlü şekilde boy gösteriyor. Kimse acılar üstünde iktidar olamaz. Haksızlıkla, eğitimsizlikle, insan iradesine, özgürlüğüne, malına ve canına kastedenlerle mücadele etmenin en asli vazifemiz olduğunu düşünüyoruz ve ona göre hareket ediyoruz."
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Gençlik Kolları 4. Olağan Kongresi’nde konuştu. Bugünün sembolik bir gün olduğunu ve 28 Şubatta Ankara’da gençlerle birarada olduklarını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bundan önce 1997’nin 28 Şubatında birileri eski Türkiye adına dediler ki ‘28 Şubat bin yıl sürecek.’ ‘Bin yıl sürecek’ dedikleri 28 Şubatta, Anadolu’yu fetheden Bacıyanı Rum’un devamı olan Anadolu’nun genç kızlarına başörtüsü zulmünü uygulamak vardı. ‘Bin yıl sürecek’ dedikleri 28 Şubatta Ahiyanı Rum’un bugünkü temsilcisi olan imam hatiplerde yetişmiş gençleri üniversite dışında bırakma çabası vardı. Şimdi soruyorum aziz gençlik, o 28 Şubat bin yıl sürdü mü? O 28 Şubattan, AK Parti iktidarları döneminde herhangi bir iz kaldı mı? Gençlere zulmedecek olan 28 Şubat zihniyetine bir daha izin verecek miyiz?”
Belediye başkanlığı döneminde yargılanırken idamı istendiğini hatırlatan Erdoğan, o günü şöyle anlattı: “Çok iyi tanıdığınız bir savcı. Benimle ilgili 146. maddeden dava açtığında ben şok yaşadım. Anında 3 saat ifade, sonra nöbetçi hakimin karşısına çıktım. Hakim beyin yüzünde tebessüm vardı o beni biraz rahatlattı. Fakat ‘idamın isteniyor’ deyince şaşırdım. İçeride verdiğim ifadelerle istenilen şey pek de uyumlu değildi. Elhamdülillah ardından takipsizlik kararı verildi.”
Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Gençler ayakta. 27 Mayısta, 12 Eylülde, 28 Şubat'ta ezilen, horlanan gençlik bugün ayakta. Gençler, özgürlük arayan gençler, özgürlüklerine kavuştular. Onurla, izzetle üniversitelerine gidiyorlar, kardeşçe, yan yana, başı açık, başı örtülü eğitimlerini alıyorlar. Aslında bugün 28 Şubatın muhasebesini yapma günü. 28 Şubat'ın bütün kalıntıları artık ayaklarımızın altındadır. Türkiye, yeni Türkiye, 28 Şubat'ın eski Türkiyesi’nin bütün izlerini yerle bir edecektir.”
