Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın talimatıyla harekete geçen Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize ve Mali Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerinin, 15 ay süren çalışmanın ardından hafta başı 19 ilde düzenlediği eşzamanlı operasyonlarda gözaltına aldığı zanlılardan 4'ü suçlamaları kabul ederek itirafta bulundu. İfadeler doğrultusunda, zanlıların tamamının Ankara'daki Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği üzerinden birbirleriyle irtibatları olduğu ortaya çıktı. Soruşturmada, soruların usûlsüz olarak ele geçirildikten sonra derneğe getirildiği ve paralel örgüt üyelerine dağıtımın buradan yapıldığı kaydedildi. Gözaltına alınanların 2010'daki sınav öncesinde birbirleriyle bağlantılı olduğu, aynı yılın ağustos ayından sonra akraba olanların dışındakilerin birbirleriyle olan ilişkilerini 'paralel yapı'nın talimatıyla kestikleri ortaya çıktı.
Zanlılardan bazılarının 60 yaş üzerindeki kişilerin kimlik bilgilerini kullanarak 20 adet telefon hattı açtırdığı ve bu hatların KPSS usûlsüzlüğünde kullanıldığını da tespit eden ekipler, geriye dönük yaptıkları iletişim tespit kayıtlarında (HTS), hatları kullanan kişilerin sözkonusu dernek ve civarında bulunduğunu, aramaların buralardan yapıldığını belirledi. Gözaltına alınan zanlıların ortak noktaları ise hemen hemen hepsinin iyi düzeyde bilgisayar kullanıcısı olması. Savcılık, zanlılardan kamu görevlisi olanların dışındakilerin maddi durumlarının da oldukça iyi olduğunu tespit etti. Ekipler ayrıca zanlıların paralel örgüt'e yakınlığı ile bilinen sivil toplum kuruluşları ve şirketlerle irtibatlı olduğunu da belirledi. Aynı soruşturma kapsamında 2010 yılında da ifade veren Baki Saçı ile Mustafa İnanıcı'nın 'itirafçı' olarak Etkin Pişmanlık Yasası'ndan faydalandıkları öğrenildi.
KPSS operasyonunda hakkında gözaltı kararı bulunan 82 kişiden yakalanan zanlı sayısı 75'e ulaştı. Bu 75 kişiden 69'u emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. 3'ü kadın 6 şüpheli ise ilk sorgusunun ardından serbest bırakıldı. 69 zanlıdan 7'si savcılık kararıyla serbest kalırken, kalan 62 KPSS şüphelisi ise 'tutuklama' talebiyle mahkemeye sevk edildi. Zanlılar, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve sahtecilik, devletin gizli kalması gereken bilgileri sızdırmak, dolandırıcılık, görevi kötüye kullanmak, suç delillerini yok etmek' iddialarıyla suçlanıyor. Haklarında yakalama kararı bulunan ve aralarında Berat Koşucu ile Cemil Koca'nın bulunduğu 7 kişinin ise operasyon öncesi yurtdışına kaçtıkları biliniyor.
2010 KPSS hırsızlarına yönelik operasyonda dikkat çekici bir itiraf geldi. Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nde bilgi işlem görevlisi olarak çalışan Berat Koşucu'nun, KPSS sorularını maille gönderdiği Baki Saçı, sorguda her şeyi itiraf etti. O dönem Isparta'nın Yalvaç ilçesinde yaşayan ve şu an Bursa'da öğretmenlik yapan Saçı, soruların KPSS operasyonu öncesi Afrika'ya kaçtığı tespit edilen Koşucu'dan geldiğini söyledi. Saçı, 2010 yılındaki Yalvaç merkezli soruşturmada da benzer şekilde ifade vermiş, ancak Ankara'da dönemin KPSS soruşturmasına bakan savcısı Şadan Sakınan, dosyaları birleştirip kendi uhdesine almış ve iddiaların üzerine gitmemişti. Paralel yapının etkin olduğu dönemde emniyet bilişim uzmanları Saçı'nın soruları indirdiği Mustafa İnanıcı adlı kişiye ait olan bilgisayarı incelemiş, fakat soruların gönderildiğine ilişkin bir bilgi 'bulamamıştı'. Fakat aynı harddisk üzerinde yeniden inceleme yapan Jandarma bilişim uzmanları ise aynı harddiskte 'eğitim son.pdf' adlı bir dosya tespit etmiş, bu dosyanın sızdırılan KPSS Eğitim Bilimleri sınav sorularına ait olduğunu belirlemişti.
Soruşturmanın yeni savcı Yücel Erkman tarafından derinleştirilmesiyle Kasım 2014'te adli bilişim uzmanlarına yaptırılan yeni incelemede de aynı dosya yine tespit edildi. Uzmanların raporunda, “Dosyanın 2010'da yapılan KPSS'ye ait eğitim bilimleri test soruları olduğu, 20 sayfa ve 120 sorudan ibaret içerik olduğu tespit edilmiştir” denildi. Gözaltında soruların sızdırılma sürecini Mustafa İnanıcı ile birlikte anlatan Saçı, yasadaki 'etkin pişmanlık' hükümlerinden yararlanarak serbest bırakıldı.
