İran İslam Cumhuriyeti'ni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye bölgede akan kanı birlikte durdurma çağrısı yaptı. Ruhani de bu konuda aynı görüşü paylaştıklarını dile getirdi. İki ülke arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı düzenlendi. Erdoğan ile Ruhani, ikili görüşmelerden sonra Sadabad Sarayı'nda ortak basın toplantısı düzenledi. Sözlerine besmeleyle başlayan Erdoğan, başta Suriye, Irak ve Yemen olmak üzere yaşanan mezhep çatışmalarının son bulmasını isteyerek şunları söyledi:
"Ölen kim? Müslüman ve insan. Kim kimi öldürüyor diye baktığımız zaman ben burada mezhebe bakmıyorum. Beni ne Şia ne Sünni ilgilendirir. Beni burada Müslüman ilgilendiriyor. Ben insan odaklı olarak bakmak durumundayım. İnsan yaradılmışların en şereflisi. Ama yine insan çok acımasız ve bu kadar insan öldürülüyor. Bunu kabullenmek mümkün değil. Öyleyse bizim bir araya gelerek, oturarak, konuşarak bu işin müzakeresini, müşaveresini yaparak artık bu kana, ölüme hep birlikte bir son vermemiz lazım."
Ruhani de, "İran ve Türkiye, Yemen'de en kısa zamanda savaşın bitmesi ve dökülen kanların durdurulması konusunda hemfikir" dedi. Ruhani, "İnşallah Yemen'de barış, istikrar ve güvenliğin sağlanmasının ardından tüm Yemenlilerin katılımıyla kapsayıcı bir hükümetin kurulmasını temenni ediyoruz" şeklinde konuştu. Ruhani, nükleer müzakerelerdeki sürekli desteği nedeniyle Erdoğan'a teşekkür etti. Erdoğan ise, "kardeşim" diye hitap ettiği Ruhani'ye misafirperverlikten dolayı memnuniyetini ifade etti.
İki ülke arasında "diplomasi akademisi, sağlık ve tıp, çevre, sanayi, fikri mülkiyet, kadın-aile çalışmaları, Türkiye ile İran arasında taşıt ve eşyanın uluslararası dolaşımına dair elektronik veri değişimi" konularını kapsayan 8 anlaşma ile bir "niyet beyanı" imzalandı. Toplantıda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji Bakanı Taner Yıldız, Gümrük Bakanı Nurettin Canikli, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kültür Bakanı Ömer Çelik ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan da hazır bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Döviz kuru noktasında biz başka paraların baskısı altında kalmayalım. Ekonomide İran'ın yerli parasıyla Türkiye'nin yerli parası bizim alışveriş noktasındaki aracımız olsun. Biz ne doların baskısı altında kalalım ne avronun baskısı altında kalalım. Bu konuda daha önce merkez bankalarımızı da milli bankalarımızı da görüştürdük ama hala adımı atamadık" dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz alımlarımızı İran'ın yerli parasıyla yapalım, İran Türkiye'den alımlarını yine aynı şekilde Türkiye'nin yerli parasıyla yapsın. O zaman biz böyle bir kur baskısı altında kalmayız. Çok daha güçlü bir şekilde hem bölgeye örnek oluruz hem uluslararası camiaya örnek oluruz, bunlar bize ayrı bir güç katacaktır diye düşünüyorum."
İki ülke arasındaki ticaret hacmini 30 milyar dolara yükseltme hedefini hatırlatan Erdoğan, "Şu anda en pahalı doğalgazı İran'dan alıyoruz. Bu noktada olmak istemeyiz. Bunu uygun bir yere taşımamız, getirmemiz lazım" dedi. Erdoğan, şunları kaydetti: "Enerjide şu anda biz İran'ın doğalgaz ihracatının çok ciddi bir kısmını, yüzde 90-95 gibi, biz alıyoruz. Bu tabi önemli bir oran. Fakat fiyatlara gelince, fiyatlar noktasında şu anda en pahalı doğalgazı İran'dan ithal ediyoruz. Aslında bu fiyat şu anda aşağıya çekilmiş olsa biz tabii ki İran'dan alacağımız doğalgazı çok daha artırırız. Çünkü Türkiye, doğalgaz tüketiminde ilerleyen, özellikle sanayisinde ve bir de artık illerin dışında ilçelere dağılan şebekesiyle ihtiyacı var. Onun için de tabii bir taraftan çeşitlendirmeyi yapıyoruz. Ama bir taraftan da bu doğalgaz ihtiyacımızı uygun fiyatlarla karşılayacağız ki vatandaşımıza da ucuz doğalgaz verebilelim ve vatandaşımız da bu noktada mağdur olmasın."
Erdoğan'a İran ziyaretinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan da eşlik etti. Heyette ayrıca Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yer aldı. Kalın'ın zaman zaman saatine bakarak programın aksamadan yürümesi için çaba harcadığı görüldü.
