|

Ateşi yakan yanar

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Çözüm Süreci’ni sabote etmek isteyenlere sert çıktı: "Eller tekrar tetiğe yönelirse, ‘bu ateşe nasıl benzin dökebiliriz’ diye çaba olursa bu ateşi yakanlar yanarlar. Herkes bedelini öder. Ateşle oynayan kendi yanar." Demirtaş’ın açıklamalarının sürecin ruhuna uymadığını vurgulayan Akdoğan, süreci Erdoğan’ın başlattığını söyledi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 28/03/2015 Cumartesi
Güncelleme: 23:09 - 27/03/2015 Cuma
Yeni Şafak

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, bazı gazete ve televizyoncular ile yaptığı görüşmede çarpıcı açıklamalar yaptı. Çözüm Süreci'nin geldiği noktaya değinen Akdoğan, özetle şunları söyledi:


Çözüm süreci seçimlerde kurban edilecek, basit siyasi hesaplar, polemiklerle yürütülebilecek bir süreç değildir. Bu bizim stratejik bir konumuzdur. Cumhurbaşkanı'nın adaylık sürecinde en önemli vurgularından biri de buydu. Başbakanın da hem kongrede hem de hükümet


kuruluşunda en önem verdiği konulardan biriydi. Bu AK Parti'nin stratejik bir tercihi ve kararıdır. Bugüne kadar bu süreci buraya biz getirdik.



HDP DAHA DUYARLI DAVRANMALI


Örgütün silah bırakması önemli bir problemdir. Zaten bunun çözülebilmesi için bir takım temaslar yapılmaktadır. Bu tür süreçlerin dili, tarzı ne olmalıdır bunu doğru anlamak lazım. Biz HDP'nin seçimde rakibiyiz, siyasi bir rekabet içindeyiz, siyasi anlayışını kabul etmiyoruz. Kürtleri de bu anlayışa teslim edecek değiliz. Siyasi zeminde bunlarla her zaman mücadeleyi sürdüreceğiz. Ancak bu çözüm sürecinde devam eden görüşmeler bağlamında HDP'nin üstlendiği bir rol var. Bu çerçevede daha duyarlı davranmaları gerekir.



HALK DESTEĞİ YÜZDE 70


Süreçteki aktörlerin dillerine dikkat etmeleri lazım. Selahattin Demirtaş'ın Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik yaklaşımları ve negatif açıklamalar sürecin ruhuna uygun değil. Bu süreci AK Parti başlattı, Sayın Erdoğan başlattı. Bugün son ankete göre sürece destek yüzde 68. Bir sürece yüzde 70'den çok destek varsa bunun nasıl ortaya çıktığını doğru anlamak gerekir. Bu HDP'ye, Selahattin Demirtaş'a duyulan güven ile oluşmadı. Öyle olsaydı onların oyları yüzde 7-8'lerde kalmazdı. Sanki sürecin sahibi onlarmış gibi sürecin aktörlerine dönük yaptıkları olumsuz açıklamaları süreç var diye sineye çekmeyiz, kabul de etmeyiz. Bir kere herkesin bu durumu kabul etmesi gerekir.



ÇÖZÜM SÜRECİ DEVLET POLİTİKASI


Cumhurbaşkanı devletin başındaki kişidir, çözüm süreci sadece hükümet değil, devlet politikasıdır. Bütün kurumların sürecin ruhuna uygun hareket etmesinde Cumhurbaşkanın rolü vardır. Adeta orkestra şefi gibi önemli rol oynamaktadır. Onun kanaati, iradesi önemlidir. Bu kişisel bir kanaat olarak da algılanmamalıdır. Hükümetin bu konudaki kararlılığı, samimiyeti ne kadar önemli ise Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu sürecin arkasında olması önemlidir.



HERKES BEDELİNİ ÖDER


Demokrasi varsa silah yoktur. Demokrasiye inanıyorsan başka bir parçan silah üzerinden tehdit oluşturmayacak. Eller yeniden tetiğe uzanırsa, biz nasıl benzin dökeriz diye bir çaba olursa bu ateşi yakanlar ateşin içinde boğulurlar. Bu tür oyunlar, bir takım tezgahlar provokasyonlar düşünülüyorsa devlet gereken tedbirleri alır. Yapanın da yanına kar kalmaz, herkes bedelini öder. Bu işten kendileri zararlı çıkar. Ateşle oynayan kendi yanar! Bu süreç başladığında HDP Meclis'te miydi? Yanlış yapan kendi kaybeder. Silah üzerinden tekrar hesap yapan tekrar devreye sokmaya çalışan olursa onlar kaybeder. Çözüm süreci devam ediyor. Sahibi biziz.



Diğerleri dağa mı çıkıyor


Çözüm süreci başladığında HDP'nin Meclis'te olmadığını vurgulayan Akdoğan, “Siyaset yapmanın tek yolu da Meclis'te olmak değil. Meclis'te olmayan ve siyaset yapan partiler var, onlar dağa mı çıkıyor? 'Ben barajı aşmazsam dağa çıkarım' gibi bir tehdit mi var? Bu demokrasiyi önemsememek anlamına gelir. Millet karar verir senin barajı aşıp aşmamana. Senin tehdidin, şantajın üzerine bir şey olmaz. HDP barajı aşsın diye mi uğraşacağız. Millet destek verirse barajı geçer, geçmezse de kıyamet kopmaz. HDP süreçte rol oynuyor doğrudur, heyette milletvekili olmayanlar da var. HDP'nin barajı aşmaması durumunda temsil noktasında bir sıkıntının yaşanacağına inanmıyorum. Kıyametin kopacağına da inanmıyorum. Yanlış yapan kendi kaybeder” dedi.



Tehdit ve şiddetle bu işler yürümez


Halkın kabul etmediği hiçbir şeyi hayata geçirmelerinin söz konusu olmadığını belirten Akdoğan, “İfade hürriyetinin sınırları çok genişledi. 'Benim elimde silah var, sen benim ütopyamı gerçekleştir. İstediklerimi yap ondan sonra ben demokrasiyi kabulleneyim' şeklinde bir dünya yok. Kolaysa gel de kendin kabul ettir. Siyasetin çözüm bulması halkın kabul etmesi demektir. Demokrasiye inanıyorsan gelirsin demokratik mücadeleni verirsin. Ne yapmak istiyorsan yapmaya çalışırsın. Gelirsin demokrasi içinde halkı razı edersin. Siyaset kurumuna, ne derseniz dersiniz, millet de ne kadarını kabul ederse o kadarı olur. Yani bu tehdit ve şantaj üzerinden yürüyen bir süreç değildir. Bu süreçten çok hazzetmeyen, işine uymayan, menfaatleri bozulan bir takım odakların, örgüt içerisindeki bazı yapıların bu süreci nasıl bozabiliriz arayışı içinde olduğu anlaşılıyor” dedi.


#çözüm süreci
#Demirtaş
#HDP
#Akdoğan
#Erdoğan
9 yıl önce