|

Balyoz'da finale doğru

Balyoz Darbe Planı Davası'nda, soruşturmayı yürüten savcılar mütalaalarını mahkemeye sundu. Çetin Doğan, Özden Örnek ve İbrahim Fırtına gibi emekli generallerin de aralarında bulunduğu 250'si tutuklu 365 sanık için 'darbeye teşebbüsten' 20 yıl hapis cezası istendi. Savcıların tutuklu ve tutuksuz tüm sanıklar için hapis istemesi dikkat çekti.

İstihbarat Servisi
00:00 - 30/03/2012 Cuma
Güncelleme: 00:15 - 30/03/2012 Cuma
Yeni Şafak
Balyoz'da finale doğru
Balyoz'da finale doğru

Türkiye'nin en önemli davalarından biri olan Balyoz Darbe Planı Davasında, sona yaklaşıldı. Soruşturmayı yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcıları Savaş Kırbaş ve Hüseyin Kaplan, hazırladıkları 920 sayfalık mütalaa ve 30 CD'yi mahkemeye sundu. Mütalaada, aralarında emekli general ve amiraller Çetin Doğan, Özden Örnek, İbrahim Fırtına ve Bilgin Balanlı'nın da bulunduğu şüpheliler, 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini zorla devirmeye ya da görevini tamamen veya kısmen yapamayacak hale getirmeye teşebbüs etmek'le suçlandı. Savcılar, 250'si tutuklu 365 sanığın tamamı için 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etti. Mütaalada, tutuklu ve tutuksuz tüm sanıklar için hapis cezası talep edilmesi dikkat çekti.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasında, Mahkeme Başkanı Ömer Diken'in, sanık savunmalarının tamamlandığı ve delillerin toplandığını belirten mütalaanın kendilerine ulaştığını bildirmesinin ardından savcılar Kırbaş ve Kaplan, soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin bulunmadığını söyledi.

ÇETİN DOĞAN SALONU TERKETTİ

Savcılar, daha sonra da mahkemeye sundukları mütalaayı dönüşümlü olarak okumaya başladı. Mütalaanın okunmasıyla birlikte tutuklu sanıklardan Çetin Doğan, duruşma salonundan çıkmak için yerinden kalkarak kapıya doğru ilerledi. Mahkeme Başkanı Diken, Doğan'a duruşma salonundan çıkmamasını ve dinlemesini söyledi. Ancak Doğan rahatsız olduğunu söyledi. Başkan Diken'in, "O halde doktor raporunu getir" demesine rağmen Doğan duruşma salonunu terk etti.

TANK SOKAĞA ÇIKINCA YARGILANAMAZ

Savcı Savaş Kırbaş, darbe suçunun icra edilemediği yorumunun kabul edilemeyeceğini belirterek, tankların, topların sokağa çıktıktan sonra yargılamanın yapılamayacağını kaydetti. Balyoz darbe planının icra edilmemesinden ötü ceza verilemeyeceğine yönelik yorumların yanlışlığına dikkat çeken Kırbaş, "Diğer silahlı çetelerle ilgili icra hareketi olmadan ceza verilmemesi makul görülebilir. Ancak TSK için bu durum gündeme gelemez. Zira, üst düzey bir komutanın bu şekilde planları ele alması suç için gerekli icra teşebbüsünün gerçekleştiğini gösterir." diye konuştu. Balyoz planının icraya geçtiğinin en büyük delilinin Balyoz planının kendisi olduğunu anlatan Kırbaş, iddianamede yer alan darbe planının 5 aşamasının zaten icraya geçtiğinin delili olduğunu söyledi.

ASKERİ HİYERARŞİ YOK

Savcı Hüseyin Kaplan ise, AK Parti hükümetinin 2002'de demokratik bir seçimle iktidara geldiğini belirterek davanın bir numaralı tutuklu sanığı Çetin Doğan'ın, kendisine koruma ve kollama görevi verilmiş olmasına rağmen hükümeti yıkmaya yönelik bir yapılanma sağladığını söyledi. Kaplan, Doğan liderliğinde ayrıntılı bir plan yapıldığı iddiasıyla dava açıldığını anlattı. Kaplan, sanıklar hakkında iddia edilen 'Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren iskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs etmek' suçunu işledikleri kanaatinin oluştuğunu söyledi. Eylemin eksik teşebbüs aşamasında kaldığını belirten Kaplan, bu suçun askeri hiyerarşi içinde değil, 1. Ordu Komutanlığı'nca seçilmiş kişilerin hiyerarşisi içerisinde işlendiğini söyledi. Eylemin eksik teşebbüs aşamasında kaldığı için 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istendi.


Camiler bombalansın sıkı yönetim ilan edilsin

İddianameye göre 5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu Komutanlığında yapılan dava konusu Balyoz Seminerinde bahsedilen darbe, 5 aşamada gerçekleşecekti. Darbe içerisinde ise Çarşaf, Sakal, Suga ve Oraj adlı eylem planları da bulunuyordu. Tüm plan toplamda 5 bin sayfadan oluşuyordu. Bu belgelere göre Fatih-Beyazıt camileri bombalanarak hükümet, sıkıyönetim ilan etmeye zorlanacaktı. Ayrıca Yunanistan hava sahası üzerinde bir Türk jeti düşürülerek, halkın galeyana gelmesi sağlanacaktı. Darbenin son aşaması olarak da yürütme, tekrar sivil yönetime devredilecek, demokrat görüşteki gazeteciler ise tutuklanacaktı. Soruşturma, 30 Ocak 2010 tarihinde Taraf Gazetesi'nde çıkan bir haber ile başlatıldı. İddianame, 19 Temmuz 2010 tarihinde 10 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İlk duruşma 16 Aralık 2010 tarihinde yapıldı. Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilen 10 çuval belge içinden 43 klasörün Balyoz davası ile ilgili olduğu belirtilerek bu klasörler, davayı yürüten mahkemeye gönderilmişti.


'Özkök dinlensin' talebi reddedildi

Savcılık mütalaasının okunmasından sonra, sanık ve avukatları, mütalaanın CD ortamından başka yazılı olarak kendilerine sunulmasını istedi. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken de cezaevinde kalan sanıklara, her koğuşa bir yazılı mütalaa verilmesi konusunda karar verdiğini belirterek, sanıkların böylece mütalaayı okuyabileceklerini söyledi. . Davada, eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli orgeneral Aytaç Yalman'ın da aralarında bulunduğu bazı kişilerin tanık olarak dinlenmesi ve delillerin incelenmesi için tekrar bilirkişi oluşturulması talep ediiiyordu. Mahkeme heyeti, bu talepleri davaya yenilik katmayacağına karar vererek reddetti.



12 yıl önce