|

Başına silah dayadılar

IŞİD militanlarının Musul Başkonsolosu Yılmaz'ın başına silah dayayarak açıklama yaptırmak istediklerini ancak bunu başaramadıkları ortaya çıktı. Türkiye'ye dönen rehinelerden Alptekin Esirgün, 'İlk günden itibaren bizi kameraya almak, fotoğrafımızı çekmek istediler. (Başkonsolos) 'Kafamı silahla vurun ama Türkiye'nin gururuyla, şerefiyle oynatmam' dedi' ifadelerini kullandı.

Çetiner Çetin
00:00 - 21/09/2014 Pazar
Güncelleme: 21:19 - 20/09/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Başına silah dayadılar
Başına silah dayadılar

Rehinelerden Alptekin Esirgün, Başkonsolos Öztürk Yılmaz'ın, IŞİD'in Türkiye adına açıklama yapması yönündeki zorlamalarına karşı koyduğunu belirterek, 'Kafasına silah dayandığı halde yine açıklama yapmadı. Süreci çok iyi yönetti' dedi. Alptekin Esirgün, alıkonuldukları günlerde yaşadıkları sıkıntılara karşı sabrettik-

lerini belirterek, şöyle konuştu:

DEVLETE GÜVENDİK

'Çok zor günler geçirdik orada. Kötü günler geçirdik. İki üç sefer başına silah dayadılar açıklama yapması için. Ama bu isteklerinin hiçbirini yapmadı. İlk günden itibaren bizi kameraya almak, fotoğrafımızı çekmek istediler. Kendisi içlerine girerek, 'Kafamı silahla vurun ama Türkiye'nin gururuyla, şerefiyle oynatmam' dedi. Ona çok teşekkür ediyoruz, süreci çok iyi yönetti.'

Öztürk hoşgeldin

Kurtarılan Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, 'İnsanın vatanı için katlanamayacağı hiçbir şey yoktur. En güzel şey, vatandan dolayı hasret çekmek, ondan dolayı insanın üzüntü, elem duymasıdır' dedi. Başkonsolos Yılmaz, Esenboğa Havalimanında gazetecilere açıklamalarda bulundu, sorularını yanıtladı. İnsanın vatanı için katlanamayacağı hiçbir şey olmadığını söyleyen Yılmaz, 'En güzel şey, vatandan dolayı hasret çekmek, ondan dolayı insanın üzüntü, elem duymasıdır. Ben hiç bir zaman bunu üzüntü olarak görmüyorum. Ülkemiz için bir şeydir. Bunu da anlımda güzel bir şey olarak yaşıyorum' dedi.

DEVLETİMLE GURUR DUYDUM

Yılmaz, duygularını şöyle dile getirdi: '102 gün geçti, esaretten kurtulmanın bugün bir günüydü, çok mutluyuz. Sayın Başbakanımıza haber verdiğimizde 'geliyoruz' diye, ben tam aradığımda Sayın Başbakanımız 'Öztürk hoşgeldin' dedi. Demek ki benden daha yakın takip ediyorlarmış, her şeyi biliyorlardı, her şeyi en iyi şekilde takip ettiler. Şahsen devletimle gurur duydum, ülkemle gurur duydum. İnsanın, vatanı için gittiği görevde başına herşey gelebilir. Musul dünyanın en tehlikeli yeri, binlerce insanın öldürüldüğü bir yer, terör olaylarının merkezi, böyle bir yerde bayrak dalgalandırmak kolay iş değil. Bende ülkem için katlandığım herşeyden gurur duyuyorum.'

Doğum gününde kurtarıldı

Başkonsolos Yılmaz, 'Umutsuzluğa kapıldınız mı?' sorusuna, 'Hayır. Allaha'a inanan insanlar mutsuzluğa kapılmaz. Umutsuzluk diye birşey olmaz' yanıtını verdi. Alnında çizik olduğu görülen Yılmaz, 'Alnınızdaki iz nedir?' sorusuna 'Çizik' yanıtını verdi. Başkonsolos 'Kötü muamele gördünüz mü?' sorusuna 'Şunu söyleyebilirim hepimizin sağlığı iyi, çok sevinçliyiz' yanıtını verdi. Öztürk, 'Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Başbakanımıza, Dışişleri Bakanımıza, Dışişleri Bakanı Yardıcımıza, Müsteşarımıza, MİT Müsteşarımıza ve MİT'teki bütün çalışanlara, Genelkurmay Başkanlığımıza, önceki Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'e ve bütün emeği geçen ile bize dualar eden herkese çok teşekkür ediyoruz' dedi.

MESAJ ATMIŞTIM GÖRÜR DİYE

Gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine Yılmaz, 'Ailemle 101 gündür görüşmüyorum, şu anda ilk yapmak istediğim şey, çocuklarımı alıp evime gitmek' dedi. Başkonsolos Yılmaz'ın eşi Özay Yılmaz, 'Biz de aynı şeyleri yaşadık 101 gün. Çok şükür kavuştuk' diye konuştu. Öztürk'ün eşi Özay, önceki gün eşinin doğum günü olduğunu ifade ederek, 'Eşim doğum gününde kurtarıldı. Ben eşime doğum günü mesajı attım. Belki görür ve okur diye. Eşimin doğduğu gün ben de yeniden doğdum. Eşimin doğum gününü hep beraber kutlayacağız. Onunla birlikte bize yeni hayat geldi. Çok mutluyum.' dedi.

Kaçırıldığı gün kızı oldu

Musul Başkonsolosluğu personelinden polis memuru 27 yaşındaki Ömer Çil'in kaçırıldığı gün kızı Zeynep Miyase'nin dünyaya geldiği ve henüz onu görmediği öğrenildi. Çil'in Hatay'ın Hassa İlçesi'nde oturan babası Ali Çil, 'Oğlumun kurtulmasında emeği geçen başta Sayın Başbakanımız Davutoğlu ve tüm devlet yetkililerine teşekkür ederim' dedi. Anne Sultan Çil, 'Oğlum kaçırıldığı gün bir kızı olmuştu, hala kızını göremedi, tek isteğim oğlumun ailesine kavuşması.'diye konuştu. Ömer Çil'in eşi Hanife Çil de, eşinin kaçırıldığı gün 2'nci çocuğu olan kızı Zeynep Miyase'yi dünyaya getirdiğini söyledi. Genç, kadının eşinin serbest bırakılması nedeniyle çok mutlu olduğunu kaydetti.

Çifte sevinç

Konsolosluk görevlilerinden özel harekatçı Ali Durmuş'un kaçırıldığı hafta oğlunun düğününün yapılacağı, kaçırma olayı nedeniyle düğünün ertelendiği öğrenildi. Durmuş'un Amasya'daki ailesi, hem kavuşma sevincini hem de ertelenen düğünü yapma sevincini yaşıyor. 80 yaşındaki baba Mustafa Durmuş, aylarca iyi haber gelecek diye televizyonun başından hiç ayrılmadığını söyledi. Durmuş, 'Onu çok özledim. Görür görmez aslanımın boynuna sarılacağım. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve hükümetimizden Allah razı olsun. Oğlumuzu bize kavuşturdular. Televizyonda onu görünce kendimi tutamadım. Çok sevindim' dedi.

İlk yaş gününü ülkesinde kutlayacak

Rehin alınanlar arasında bulunan Emin ve Sümeyye Ercan'ın 11 aylık kızı Ecrin Ela, ilk doğum gününe ülkesinde girecek. Sümeyye Ercan'ın Afşin ilçesinde yaşayan babası Doğan Ertekin, torunu, damadı ve kızının da aralarında bulunduğu Türk rehinelerin kurtarılmasına çok sevindiklerini söyledi. Torunu Ecrin Ela'nın 24 Eylül'de 1 yaşına gireceğini ifade eden Ertekin, 'Torunumun ilk doğum gününe ülkemizde girecek olması da bizi ayrı sevindiriyor.

10 yıl önce