|

Çadır kentte düğün dernek

IŞİD saldırıları nedeniyle Kobani’den ailesiyle birlikte kaçıp Suruç’taki çadır kente sığınan Ğabat, kampta Hadli’ye aşık oldu. Ailesi kamp yetkilileriyle birlikte kızı istedi. AFAD’ın desteğiyle genç çifte dört başı mamur bir düğün yapıldı. Ğabad ve Hadli, ‘hayat boyu unutamayacağımız bir düğündü’ diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/03/2015 Çarşamba
Güncelleme: 22:00 - 3/03/2015 Salı
Yeni Şafak
İç savaş nedeniyle yaşadıkları toprakları bırakarak komşu ülkelere sığınmak zorunda kalan Suriyelilere kucak açan Türkiye, “açık kapı” politikasıyla dünyaya örnek oldu. İnsani yardımda dünya sıralamasında ilk üçte yer alan Türkiye’nin kurduğu en büyük kamp olan AFAD Suruç Çadır Kent kapılarını Yeni Şafak’a açtı. Uluslararası standartların da üzerinde özelliklere sahip kamp, IŞİD militanlarının saldırısından kaçan Kobanili misafirleri ağırlıyor. Dünyanın dikkatini çeken kampta 9 binin üzerinde Kobanili yaşıyor. 

DÖRT BAŞI MAMUR DÜĞÜN

Çadır kentte süren gündelik yaşam içinden değişik hayat hikayeleri de çıkıyor. Bunlardan biri de dört gün önce evlenen Hadli ile Ğabat Seyid’in hikayesi. 22 yaşındaki Ğabat, halasının kızı Hadli’ye kampa geldikten sonra aşık oldu. Ailesi, kamp yetkilileriyle birlikte gidip kızı istedi. Ardından da bir düğünde olması gereken her şeyin olduğu, dört başı mamur bir düğünle genç çift, dünya evine girdi. Gelin Hadli’nin gelinliği de dahil masraflar AFAD tarafından karşılandı. Genç çift, düğünlerinde hiçbir eksiğin olmamasından dolayı çok mutlu olduklarını ve o günü ömür boyu unutamayacaklarını söylüyorlar.

EMİNE ERDOĞAN’DAN ZİYARET

Giriş yapanların görevliler tarafından kolonya ve şeker ile karşılandığı kampta şuan bin 200 çocuk eğitim görürken, yetişkinler için de Türkçe, bilgisayar, kuaförlük gibi kurslar veriliyor. Gündelik konuları televizyondan takip eden Kobanililer, memnuniyetlerini dile getiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da yarın kampı ziyaret edecek.

TELEVİZYON BİLE VAR

AFAD Suruç Çadır Kent, 1 milyon 47 bin metrekare alana ve 35 bin kişilik kapasiteye sahip. Misafirlerin kendi evlerindeki gibi rahat edebilmeleri için en küçük detaya kadar düşünülmüş. Kobanililer, 16 metrekarelik aile tipi çadırlarda kalıyor. 15 mahalleden oluşan kampta 9 binin üzerinde Kobanili bulunuyor. Her mahallenin ortasında 7 tane 116 metrekare sosyal çadır var. Bu çadırlarda, kadınlara ayrı, erkeklere ayrı televizyon çadırları, 2’şer adet kadın ve erkek mescidi ve bir de muhtar çadırı yer alıyor. 

24 SAAT ÇAMAŞIR MAKİNESİ

Bulaşıkhaneden çamaşırhaneye, tuvaletten banyoya kadar gündelik ihtiyaçları karşılamak için mekanların bulunduğu sosyal alandaki çamaşır makinalarında Kobanili misafirler 7 gün 24 saat çamaşırlarını yıkabiliyor. Kampta sağlık konusunda da her şey var. Bir hastanenin yer aldığı Suruç Çadır Kent’te, 6 market hizmet veriyor. Marketlerde alışveriş, konuklara verilen kartlarla, ücretsiz olarak yapılıyor. Diğer yandan her aile, istediği yemeği kendi çadırında pişirme imkanına da sahip. 

SU ATATÜRK BARAJI’NDAN

Çadır kentin su ihtiyacı ise Atatürk Barajı’ndan sağlanıyor. Barajdan gelen su kampa kurulan arıtma tesisi ile arıtılıyor. Sular arıtıldıktan sonra dağıtılıyor. Bu tesis ile atık su doğaya temiz su olarak bırakılıyor. Ayrıca konteynerlerin bir özelliği ise güneş enerjili olması. Diğer yandan Kobaniler şehir merkezine gidip gelmeleri için sürekli kamptan servis kaldırılıyor.

Kampta muhtarlık istiyor

Kampta, Abdulvahab Abdurrahman gibi ülkesinde önemli görevler üstlenmiş olanlar da var. 65 yaşındaki Abdurrahman, tam bir eğitim tutkunu. Üniversitede Arapça, Coğrafya, Tarih ve Felsefe bölümleri bitirmiş. Savaş öncesi Halep’te Milli Eğitim Müdürü olan Abdurrahman, “Halep bombalanmaya başlayınca Kobani'ye geldim. Orada çocuklara ders veriyordum. Ama sonra DEAŞ Kobani bölgesini sardı. Oradan da kaçtık. Türkiye bize kapılarını açtı. Çok güzel ağırladılar” diye anlatıyor. Savaş olmadan önce eğitim araştırmaları yaptığını ve askerlere eğitim verdiğini anlatan Abdurrahman, “Suriye’de kamplara eğitime gittiğimde, bizim de aynı duruma düşeceğimiz hiç aklıma gelmiyordu” diyor. 1. Mahalle muhtarlığına aday olduğunu söyleyen Abdurrahman, “Komşumuz Türkiye çok muhterem. Biz olsak sizin yaptığınızı yapamazdık. Ama biz kendi topraklarımıza dönmek istiyoruz” diyerek duygularını paylaştı.


Esed Erdoğan’a kurban olsun

89 yaşında Muhammed Dede ile 70 yıldır evli olan 84 yaşındaki Hanım Nine, “Burası rahat ama Kobani’yi çok özlüyorum. Kendi toprağımızda olsaydık da aç susuz kalsaydık. Esed, Erdoğan’a kurban olsun. Erdoğan bize kapıları açtı. Esed ise kendi toprağımızdan etti” diye öfkesini dile getiriyor. Müslüm Reşo ise güncel konuları televizyondan izlediklerini ve Süleyman Şah Türbesi’nin Eşme’ye getirilmesinden çok memnun olduklarını söylüyor. 

#AFAD
#Çadır Kent
#düğün
9 yıl önce