|

Çatışma yok

Başbakan Davutoğlu, Diyarbakır ve Batman temaslarında kendisini takip eden gazetecilerin sorularını cevapladı. Boş zamanlarında ‘Kürtçe’ öğrenmeye çalıştığını ifade eden Başbakan, Saray'daki kabine toplantısından sonra Cumhurbaşkanı ile aralarında çatışma olduğu iddialarını da net bir dille yalanladı

Abdülkadir Selvi
04:00 - 26/01/2015 Pazartesi
Güncelleme: 23:50 - 25/01/2015 Pazar
Yeni Şafak
Kürtçe öğrenmek istiyorum dediniz. Nasıl öğreneceksiniz?

Aslında yavaş yavaş öğreniyorum. Dikkat ederseniz bir ilerleme var. Eve çok güçlü bir Kürt gramer kitabı  aldım. Kürt edebiyatı üzerine de epey iyi bir koleksiyonum var. Aslında hiç bir Kürtçe alt yapım yok. Yalnız her Türk iyi dinlerse  Kürtçe’yi anlar. Kürtçe’de de Türkçe’de de çok fazla Arapça ve Farsça kelime var.

'SEROK AHMET'TEN GRUR DUYDUM 

Bugün size ilk defa Serok Ahmet denildi.

Memnun oldum. (Gülerek) Biji Serok Ahmet… Güzel bir his.  Boşnakça bana ‘Başbakan Ahmet’ demiş olsalardı bundan rahatsızlık duyar mıydım- duymazdım. Hatta gurur duyardım. Yurtdışında  denilince rahatsız olmazdım da Türkiye’de  Kürtçe biri  Serok Ahmet dediğinde niye rahatsız olayım. 

MUAZZAM İLGİ VARDI 

Çözüm süreci kamu düzenine bağlı diyordunuz. Kamu düzeni sağlanmış olsaydı çözüm süreci neler olacaktı? 

İyi şeyler olacak, oluyor. Sokaklarda olağanüstülük yok. Mesafe alınmadı değil. Bugün sokaklarda  muazzam ilgi vardı. Selahattin Demirtaş Konya’da ne kadar kolay kongre yapıyorsa AK Parti, ya da başkaları da burada aynı rahatlıkla siyaset yapmalı. Belediye çöpçüsü görüntüsü altında baskı yapıyorlar. Buna kimsenin hakkı yok. 

TRAVMA ATLATILDI 

Çözüm sürecinde nehrin yarısı geçildi demiştiniz. Diğer yarısı için bir süre verebiliyor musunuz?

6-7 Ekim olayları sırasında çok büyük vandalizm oldu. Ama PKK, HDP.  HÜDA PAR’ı bir kenara koyun. Halk nehrin yarısını geçtiğini gördüğü için tepki gösterdi. Kamu düzeni olsun diye devleti çağırdı. Öldürülen çocukların aileleriyle görüştük. Bir hanım dedi ki; “Biz size yanımızda görmek istedik” dedi, ama “Göremedik” dedi.  ‘Siz derken  neyi kast ediyorsunuz?’ dedim. “Devleti görmek istedik, polisi görmek istedik” dedi. Polis oradaydı ama her yere ulaşmak mümkün olmadı. Birileri oradan Kobani gibi şeyler çıkarmak istedi. Halk önce katılmayarak büyük direnç gösterdi. Diğeri ise önce sessiz, sonra sesli tepki verdi. Buraları yaktı, yıktılar. 1 ay içinde yeniden inşa ettik. O travmayı atlattık. İnsanların yüzleri gülüyor. Çözüm süreci için yoğun görüşmeler sürüyor. İnşallah sukûnet içinde seçimleri yaparız.

YEKTİ VE SORUMLULUK ÇATIŞMASI OLMAZ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin olarak bugüne kadar değerlendirme yapmadınız. Ne diyeceksiniz?

Bu tür şeylere ilkesel çerçeveden bakarım. Nedir bu? Birincisi Anayasa’nın Cumhurbaşkanımıza tanıdığı yetki var. Bakanlar Kurulu’nu ihtiyaç gördüğünde toplantıya çağırmak. İlk defa da Cumhurbaşkanımız yapmıyor. 2014 değerlendirmesi kapsamında ele aldık. İyi bir istişare oldu. Cumhurbaşkanımızla aramızda olumsuz hiçbir şey sözkonusu olamaz. 

İkincisi bugünkü hukuki zemin içinde  hesap verme Bakanlar Kurulu’na ve Başbakan olarak bana aittir. Yanlış giden şeyler olursa Cumhurbaşkanımız ilzam edilemez. Hesap verecek olan hükümettir. Burada bir sorumluluk ve yetki çatışması bekleyenler art niyetli bir tutum içindeler. Cumhurbaşkanımız hükümetimize kanaatleriyle fikirleriyle destek verir.  

Üçüncüsü ise Türkiye’de özgürlükçü bir Anayasa reformuna ihtiyaç vardır. Anayasal reformu için de siyasal sistemin ne olması gerektiğine ortak akılla yeniden bakarız. Ama seçimlere giderken hesabı verecek olan hükümettir. Cumhurbaşkanımızla benim aramda bir yetki ve sorumluluk çatışması yoktur. Böyle bir değerlendirme hem art niyetlidir. Bundan olumsuz etkileneceğimizi kimse düşünmesin.

İNGİLTERE SEYAHATİ ÖNCEDEN BELİRLENDİ   

Yüce Divan oylamasında AK Parti’den 50’ye yakın fire var. Parlamentodan çıkan kararı nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Parlamentoda bulunmamak için İngiltere’de olmadım. Cameron Türkiye’ye geldiğinde o tarihi tespit ettik. 5 Ocak’ta bunun erteleneceğini de bilmiyorduk. AK Parti’nin bütün milletvekilleri aynı yönde oy  verselerdi, bu sefer de ‘grup kararı alındı milletvekillerinin iradelerine baskı yapıldı’ diyeceklerdi. Ben ta başında söyledim; komisyona en ufak bir müdahalem olmaz. AK Parti ve parlamentonun genel aklı, 17 Aralık’ın bir darbe teşebbüsü olduğu kanaatini teyit etmiştir. Bu arada farklı kanaate sahip arkadaşlar da o kanaatleriyle oy kullanmışlardır. Bu sarsılacak bir şey değildir. 
#Davutoğlu
#Diyarbakır
#Batman
9 yıl önce