Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Şubat’ta ortadan kaybolan, cesedi ise 2 gün sonra yakılmış halde Cin Deresi’nde bulunan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, herkesin yüreğini dağladı. Evine gitmek amacıyla bindiği minibüsün şoförü tarafından önce saldırıya uğrayan, tecavüze direnince hem bıçakla hem de levyeyle darp edilip öldürülen Özgecan’ın, ‘delilleri yok etmek’ amacıyla yakılarak katledilmesi Türkiye’yi yasa boğdu. Hayatının baharındaki Özgecan’ı öldüren katile ve ona yardım edenlere yönelik yükselen öfke, ‘idam’ seslerini yeniden yükseltti. Sosyal medyada milyonlarca kişi “Özgecan’ın katili asılsın”, “Katil Suphi Altındöken idam edilsin” şeklinde mesajlar paylaştı; hunharca cinayet ülkenin dörtbir yanında lanetlendi. Dün oynanan Beşiktaş-Bursa maçında taraftarlar, “Katil idam edilsin” diye tezahürat yaptı. Mersin’deki protestolarda ise binlerce kişi “İdam, idam, idam” sloganları attı. İdam cezası için birçok şehirde imza kampanyaları açıldı. Özgecan için yurdun dörtbir yanında gıyabi cenaze namazları kılınd.
Acılı ailenin evine taziye ziyaretine giden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, “Bir bakan olarak değil ama bir anne ve kadın olarak şahsa karşı işlenen suçların cezasının idam olabileceğini düşünüyorum. Bu tartışılabilir” dedi. İslam, şu anki mevzuatta cana kıymanın ve tecavüzün cezasının ‘ağırlaştırılmış müebbet’ olduğuna işaret etti. Önceki gün “Bu tür suçlar için idam cezası yeniden getirilmeli” diyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise dün de aynı yönde açıklama yaptı. Zeybekçi, “Türkiye, kamu vicdanını rahatlatıcı bir şekilde bu tür infial, yani insanlık suçu, millete karşı, insanlığa karşı işlenmiş olan böyle suçlara bence gerekli cezayı verebilmeli diye düşünüyorum” dedi. Zeybekçi, “Türkiye’de siyaset, Meclis, partiler bunu tartışmalı. Bütün bazı popülist mülahazaların dışında, bu konu akılla tartışılmalı” açıklaması yaptı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil de Özgecan Aslan cinayetinin ardından bazı suçlara yönelik idam cezasının tartışılması gerektiğini bildirdi. Olayın salt şiddet değil, aynı zamanda vahşet olduğuna işaret eden Dedegil, “Hangi ceza yeterli olabilir? Ne ceza verilirse kamuoyu vicdanı rahatlar? Böyle bir acısı hafifletecek bir ceza var mı, olabilir mi?” diyerek tepkisini dile getirdi. Özgecan’ın öğrenim gördüğü Çağ Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Ertekin ise “Çok müessif bir olay, toplumsal travmaya yol açan bir olay. İnsani olarak baktığımızda sözün bittiği yerdeyiz” diye konuştu.
BİR KİŞİ İÇİN CAMİAYI YAKMAYIN
Öte yandan Tarsus Otobüsçüler Kooperatifi’nin (TOK) Başkanı Nafiz Kızılyaka, “Üyemiz dahi olmayan birinin, bir arkadaşımızın işi icabı arabasını 2-3 günlüğüne verdiği bir kişi tarafından böyle bir olayın yaşanması bize çok büyük acı veriyor. İnsanlık dışı olayı kınıyoruz. Ancak bütün camiamızı bir kişi uğruna yakmasınlar. Şoförlere linç kampanyası yapılmasın” şeklinde açıklama yaptı.