Bakan Dinçer, Kırşehir programı sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Dinçer, bir soru üzerine, Milli Eğitim Bakanlığının okulların fiziki altyapılarını karşılamada 2 yöntem kullanıldığını, bu yöntemlerden birincisinin, Milli Eğitim Bakanlığının kendi yatırım bütçesinden kaynak ayırarak derslik yapması, diğerinin de hayırseverlerin katkıları olduğunu bildirdi.
Bu iki yönteme ilaveten, en son çıkan Kanun Hükmünde Kararnameyle, 2 yeni yöntemi de eğitimde fiziki altyapının tamamlanmasında kullanmaya çalışacaklarını kaydeden Dinçer, şöyle devam etti:
'Bunlardan bir tanesi, herhangi bir işadamımızın ister bize ait bir arsa üzerinde isterse kendi arsası üzerinde okul yaparak bize kiralaması yöntemini de kullanmaya çalışacağız. Bir diğeri ise kamu-özel ortaklığı perspektifinden hareketle, özel sektörün okul binası yapması, iç donanımını tamamlaması ve diğer hizmetleriyle birlikte sunması, bizim de eğitim hizmetini vermemiz şeklinde bir ortaklık düşünüyoruz. Böylece fiziki altyapıyı tamamlayacağımızı düşünüyoruz.
Bir diğer husus ise bizim eğitim sistemimiz içinde özel sektörün payı oldukça düşük. Birçok gelişmiş ülkede, ilköğretimde özel sektörün payı yüzde 12, ortaöğretimde ise yüzde 18'e kadar çıkıyorken, biz de maalesef yüzde 2,5 civarında. Bu oranı da artırmak adına, yeni teşvikler getirmek için de hazırlıklar yapıyoruz.'
Bakan Dinçer, Kırşehir'in eğitim niteliği ve altyapısı açısından gurur duydukları bir şehir olduğunu da ifade ederek, 'Mesela okul öncesi eğitimde okullaşma oranı Türkiye'de ortalama yüzde 65 civarındayken, Kırşehir'de bu oran yüzde 90'ın üzerinde' diye konuştu.
