|

Elekten tuzluk geçmez

ABD’de biraraya geldiği şirket yöneticilerinin, normalde ülkenin kredi notunu bile olumlu etkileyecek ‘silah bırakma’ çağrısından haberdar olmadığını söyleyen Başbakan Davutoğlu, batıda Türkiye’ye yönelik karapropagandanın boyutuna dikkat çekti. Paralel yapının CHP, MHP ve HDP’de kendine yer aradığına işaret eden Davutoğlu, AK Parti aday adayları içindeki paralelcilerin de yoklamalarda mutlaka eleneceğini vurguladı: “Gerekli tedbirleri aldık. Elekten tuzluk geçmez, merak etmeyin...”

Yeni Şafak ve
04:00 - 9/03/2015 Pazartesi
Güncelleme: 21:10 - 8/03/2015 Pazar
Yeni Şafak
New York temaslarınız tam da TL-doların çok hareketli olduğu bir zamana denk geldi. Hem temaslarınızı hem bu kur meselesini nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Dolar kurundaki dalgalanma tamamen tesadüf oldu. Programımızı yurtdışında yatırımcılara anlatalım istedik. Goldman Sachs, City Group, Merryl Lynch ve 10 kadar Türkiye’de yatırımı olan devasa yatırım kuruluşları ile biraraya geldik. 3M mesela arge konusunda yatırım yapıyor ve çok önemsiyorum. Bu kuruluşlardan yatırım sözü aldık. Hem reel sektörün temsilcileri ile hem de finansal sektörün temsilcileri ile ayrı ayrı toplantılar yaptık. Görüşmelerimizde kimse dolar-TL ilişkisi ile ilgili bir soru sormadı. Dünyada herkes doların tüm küresel piyasalarda değerlendiğini biliyor. Kurdaki değişimi biz de yakından takip ediyoruz. Bu tüm dünya piyasalarını etkileyen bir durum ama bizim ekonomimizin güçlü olduğu da bir gerçek. Bütçe açığı itibariyle dünyadaki en iyi ülkelerden birisiyiz, şu an açık yüzde 0.7. Önümüzdeki yıllarda bütçe fazlası da vereceğiz. Bankacılıkta çok iyi durumdayız. Dış ticaret açığı düşme eğiliminde. 64 milyar dolardan 48 milyar dolarlara düştü. Türkiye ekonomisinin bütün göstergeleri son derece kuvvetli duruyor. Birçok önemli ödüllü ekonomist ile görüştüm. Parametrelere göre Türkiye ekonomisinin bir kriz sürecine girmesi mümkün değil. Kağıt üzerinde her şey mükemmel. 

KARŞI KAMPANYA VAR

Siyasi parametrelere dikkat çekiyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’deki gibi cumhurbaşkanlığı-başbakanlık gibi büyük değişimler bu kadar rahat atlatılmazdı. Ama hem siyasi istikrarı hem de ekonomideki bu olumlu göstergeleri tersine çevirmek için muazzam bir Türkiye karşıtı kampanya da var. Mesela bir büyük şirketin en üst yöneticisi “Türkiye’de kadın sorunu ne durumda, çok değişik şeyler duyuyorum?” diye bana soruyor. Uyguladığımız kadın politikalarını ve kadın istihdamı ile ilgili çalışmaları anlatıyorum, şaşırıyorlar. “Bunları bilmiyoruz” diyorlar. Bu da karşımızda ciddi bir karapropaganda olduğunu gösterir. Merkez Bankası ile de ilgi bazı sorular geldi ama Avrupa liderleri de merkez bankalarını en sert şekilde eleştiriyorlar. Türkiye’de ‘kimse Merkez Bankası hakkında konuşamaz’ gibi bir hava yaratılıyor. Demokratik toplumlarda her kurum eleştirilir. Bu konular tartışılır.

SÜZGEÇTEN GEÇEMEZLER

AK Parti’ye milletvekilliği için başvuranların yüzde 50’sinin paralel yapıya yakın olduğu iddia ediliyor?

Öncelikle böyle bir veri nereden geldi ona bakmak lazım. Böyle bir şey mümkün değil. Aday adaylığı herkese açık demokratik bir haktır. Ama aday olarak seçilmek partinin karar vereceği bir iştir. Aday adaylıktan adaylığa geçişte en kurumsal çalışan parti AK Parti’dir. Temayüller yapılır. Bahsettiğiniz kişilerin temayüllerden geçmesi mümkün değil, hadi geçti diyelim, alt komisyon var sonrasında üst komisyon var, sonrasında da biz varız. Bu süzgeçlerden sonuç almaları mümkün değil. İllerde sivil toplum kuruluşları arasında da bir temayül yapacağız. Tuzluklar bu süzgeçlere takılırlar. Tuzluklar bu süzgeçlerden geçemeyecek kadar büyük nesnelerdir. Onlar kendilerini belli ederler, buralardan geçemezler. Elekten tuzluk geçmez, merak etmeyin. Gerekli tedbirleri aldık. Ben ayrıca paralel yapının HDP, CHP ve MHP’de kendine yer aradığını düşünüyorum. Her üç parti ile de paralel yapının ilişkisi var. Bu da doğal bir durumdur. CHP yüzde 35 alırsa HDP yüzde 10 alırsa yüzde 45 yapıyor. Üzerine de MHP’yi koyun. Böyle bir dizayn yapılmış, Kılıçdaroğlu’na da bunun için yüzde 35 hedefi koydular ve o da bu tuzağa düştü.

SİYASİ GEZİ DEĞİLDİ

ABD yönetimi ile bir temasınız olmadı, neden?

Bu gezi sadece bizim ekonomik plan ve programımızı anlatmaya yönelikti. Biz ABD’ye siyasi bir görüşme yapma amacıyla gelmedik. Bu yönde ABD yönetimi ile bir görüşme talebimiz de olmadı. Bu toplantıların planlamasını çok önceden yaptık. İleride siyasi amaçlı bir ziyaret de yapacağız ama bu konuda bile küçük hesaplar içinde olanlar oldu.

Haberleri yok!

CHP’ye kapatma davası iddialarına ilişkin neler söylemek istersiniz? 

Böyle bir iddianın zemini yok. Tamamen bir algı operasyonudur. Türkiye’de otoriterleşme eğilimi artıyor imajı çizmek için ‘CHP ve MHP kapatılacak, HDP de barajı aşamayacak’ şeklinde insan aklının almayacağı bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Böyle bir adım yok, eğer böyle bir adım varsa CHP ve MHP’den önce bunu engelleyecek olan biziz. Parti kapatma yeni Türkiye’de mümkün değil. Dünyada Türkiye karşıtı algı operasyonuna yeni bir argüman olarak bunu gündeme getiriyorlar. Vurgulamak istediğim bir şey var. Yabancı yatırımcılar ve onların Türkiye analistleri ile konuşuyoruz. Onlara “Siz Türkiyeyi iyi takip ediyorsunuz, geçen hafta cumartesi günü Türkiye’de ne oldu bana söyler misiniz?” dedim. Kendi aralarında şu mu oldu bu mu oldu diye tartışıyorlar. Hiçbiri bilemedi. Büyük yatırımcıların Türkiye uzmanları bu soruma cevap veremedi. 

RADARLARINA GİRMEDİ

Bakınız, cumartesi günü Türkiye’de 30 yıldır devam eden çatışmayı sona erdirecek silah bırakma çağrısı yapıldı. “Bundan hiçbirinizin nasıl haberi olmaz?” dedim. Ekonomik analiz yaparken her türlü açıklamayı değerlendirme ölçütü olarak kabul ediyorsunuz ama Türkiye’de 30 yıldır akan kanı bitirecek bu açıklama sizin radarınıza girmiyor. Benzer silah bırakma çağrısı Kolombiya’da, Sri Lanka’da, Filipinler’de yapıldıgında dünyada birinci haberdi. Niye Türkiye’deki silah bırakma çağrısı dünyada bir numaralı haber olmadı? Böyle olumlu haberler radarınıza girmiyor ama CHP ile ilgili temelsiz iddialar hemen gündeminize gelebiliyor. Çözüm süreci ile Türkiye’nin yatırım güvenliği artmıştır. 

KREDİ NOTUNU BİLE ETKİLER

“Son açıklanan çağrı ile yatırımcı için risk taşıyan bir coğrafya bu risklerden arındırılıyor ama sizin bundan haberiniz yok” dedim. Bunun getidiği siyasi istikrar ekonomiyi şaha kaldırır. Bizim hesaplamalarımıza göre sadece savunma konsepti dahilinde bu sorun nedeniyle yaptığımız harcama 500 milyar dolardır. Bunların hiçbirinden haberleri yok. İşte bunu anlatmak için başbakanın New York’a gelip tek tek bunları anlatması mı gerekiyor? Uluslarası medya bunları görmüyor, göstermiyor. Neden, çünkü bunun da arkasında Türkiye karşıtı uluslarası lobiler var. Medyayı kontrol eden bu lobiler Türkiye’de olumlu bir durumu göstermek istemiyor. Normalde cumartesi günü yapılan silah bırakma çağrısının bizim kredi notumuza ve görünümüze hemen etki etmesi lazım. Bu bile çok net bir gösterge...

Niye rahatsız olayım?

Abdullah Gül’ün adaylığı konusu... Cumhurbaşkanlığından vekilliğe geçiş biraz garip olmayacak mı?

Bunun örnekleri Avrupa’da var. Takdir Sayın Gül’ün kendisinindir. Bunun doğruluğunu yanlışlığını tartışmak bizim haddimiz değildir. AK Parti onun kendi evidir.

Davet etmeyecek misiniz?

Davet ettik işte kamuoyu önünde davet ettik. Davet kamuoyu önünde yapıldı, daha özel bir şey yapmaktan da imtina etmeyiz. Yaparız. Bizim Sayın Gül ile hukukumuz çok eskiye dayanır. AK Parti kadrolarına millete ümit veren şeylerin ‘samimiyet’, ‘mahfiyet’ ve ‘karşılıklı hukuk’ olduğu kanaatindeyim. O kadar sağlam hukuklar var ki, görüş ayrılıkları, farklı kanaatler, nihai kertede herkes kendi ile başbaşa kaldığında ‘bunlar için bu dostluklar feda edilmez’ diyecek kadar köklü ilişkilerimiz var. Şimdi okuyorum Abdullah Bey gelirse ben rahatsız olurmuşum falan bunlar bizde karşılığı olmayan şeyler. Abdullah Bey ile de olmaz Tayyip Bey ile de olmaz, bizim içimizde bunlar olmaz.

Parti kapatmayı tarihe gömelim

Başbakan Davutoğlu, CHP’nin kapatılacağına ilişkin iddialar sonrası muhalefeti anayasayı değiştirmeye davet etti. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Mardin’de etkinliklere katılan Davutoğlu, CHP, MHP ve HDP’ye çağrıda bulundu: “Gelin, hep beraber bir anayasa değişikliğiyle parti kapatılmasını imkansız hale getirelim. Bu meseleyi tümden bitirelim. İşte Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum; böyle bir kaygınız varsa gelin, 2-3 saatte biter bu iş. Hepimiz, 550 milletvekilinin imzasıyla bir daha Türkiye’de, demokrasisi de parti kapatma utancının yaşanmayacağı bir anayasa değişikliğini hep beraber oylayalım, kabul edelim. Ama bunu yapmıyorsanız, birtakım vehimler üzerinden eğer mağduriyet edebiyatı yapıp, ‘bizi kapatacaklar’ diyerek ağlayıp sızlanarak halkın üzerine giderseniz, biz de halka deriz ki, bizim bu teklifimize onlar ‘hayır’ dedi...”


Kadınlar el ele mesaj vermeli

Mardin’den muhalefet partilerinin kadın milletvekillerine seslenen Davutoğlu, “El ele verin, hani biz erkekler bazı şeyleri deruni hissedemeyebiliriz ama siz hissedersiniz. Meclis’te grubu bulunan 4 partinin milletvekilleri el ele verip, ‘biz de kardeşlik diyoruz, biz de analar ağlamasın diyoruz’ diye ortak bir mesaj yayımlasalar ne güzel olurdu. MHP’li, HDP’li, CHP’lilere çağrıda bulunuyorum. Öyle bir girişim başlatın, Kadınlar Günü’nde ebedi ve ezeli kardeşlik girişimi... Biz buna hazırız. Ümit ederiz ki şu veya bu taraf adına konuşan bütün siyasi partiler de bu çizgide buluşurlar” dedi. Kadınların sahip çıkmadığı hiçbir meselenin başarıya ulaşamayacağını ifade eden Davutoğlu, “Çözüm süreci bütün milletin malıdır, her şeyden önce kadınlarımızın, annelerimizin, kız kardeşlerimizin malıdır. Sizlerden bu kardeşlik projesine sahip çıkmanızı rica ediyorum” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, “Anneye hürmet gösterilen her gün kadınlar günüdür, bizim için annenin elinin öpüldüğü her gün, eşe muhabbetle bakılan her gün, kızımızın başının okşandığı her gün bizim için kadınlar günüdür. En namert erkek, zayıf kadına el uzatan erkektir. Yine en acımasız kişi, çocuğuna şiddetle muamele eden kişidir” diye konuştu. 

#New York
#Davutoğlu
#Paralel yapı
9 yıl önce