|

Erdoğan: Musluklarından kan akıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van'da kan akan muslukların kullanıldığı ilan panolarına ilişkin, "Hamdolsun, bizim musluklarımızdan berrak su akıyor, su. Farkımız bu" dedi.

Yeni Şafak
17:52 - 4/05/2015 Pazartesi
Güncelleme: 21:19 - 4/05/2015 Pazartesi
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Van'da bilboardlar asmışlar, bilboardlarda bunların musluklarından kan akıyor. Hamdolsun bizim musluklarımızdan berrak su akıyor. Farkımız bu" dedi.



Erdoğan, Mardin Karayolları Parkı'ndaki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmaya, Mardinlileri selamlayarak başladı.



Toplam yatırım bedeli 581 trilyon lira olan 31 ayrı eseri ve hizmeti Mardin'e kazandırdıkların ve resmen açılışını yaptıklarını belirten Erdoğan, bunun hayırlı olmasını diledi.



Eğitimde 816 derslik, 200 yataklı üç pansiyon ve öğrenci yurdu, Nusaybin Halk Eğitim Merkezi, Kızıltepe Cumhuriyet Lisesi Spor Salonu'nun tamamlandığını ifade eden Erdoğan, Artuklu Üniversitesi'nin konferans salonu, spor alanları ve araştırma laboratuvarı inşa ettiğini, eski PTT binası Şahtana Konağı'nın restore edilerek, turizm işletmeciliği otelcilik yüksek okulu uygulama birimi haline dönüştürüldüğünü kaydetti.



Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın üç gençlik merkezini, iki futbol sahasını ve bir spor salonunu Mardin'e kazandırdığını belirten Erdoğan, Artuklu ilçesinde 750 kişilik bir öğrenci yurdunun yapıldığını, eğitim ve spor yatırımlarının resmi açılışlarını da bugün gerçekleştireceklerini söyledi.



Havalimanına 55 trilyon liralık yatırımla yeni bir terminal binası inşa edildiğini, ilçelerde 130 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, Savur Ahmedi Köprüsü ve Kızıltepe Dunaysır Köprüsü'nün restore edildiğini anlatan Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Mardin Merkez Otogarı ile ilçelerdeki çeşitli projeleri hizmete sunduğunu hatırlattı.



Kızıltepe'de sosyal hizmet merkezi ve Midyat'ta engelsiz yaşam merkezi kurulduğunu, merkezdeki Tekel Camisi'nin restore edildiğini, Mardin genelinde elektrik iletim hatlarının ve trafoların yapıldığını dile getiren Erdoğan, bunların resmi açılışlarının da bugün yapıldığını ifade etti.



Organize sanayi bölgesinde Tevsi Projesinin hayata geçirildiğini, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 6 taşkın koruma projesi ile çeşitli bakım projelerini, İçişleri Bakanlığı'nın ise çeşitli kanalizasyon, içme suyu, yol yapımı ve asfaltlaması, 70 adet taziye evi, sulama kanalları gibi işleri tamamladığını anlatan Erdoğan, bunların da resmi açılışlarının bugün yapılacağını kaydetti.



"Olağanüstü hali kaldırdık"


Tüm bu eser ve hizmetlerin Mardin'e ve Mardinlilere hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bu eserlerin kente kazandırılmasında emeği geçen hükümete, bakanlara, teknokratlara, bürokratlara teşekkür etti.



Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce 31 Temmuz'da Mardin'e geldiğinde, aynı meydanda bir müjdeyi paylaştığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:



"Ne demiştim? Kürtçe edebiyatın en önemli eserlerinden biri kabul edilen Faki Teyran'ın divanının Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından iki cilt olarak basıldığını ifade etmiştim. Kürtçe edebiyatın bir diğer önemli eseri Mem U Zin de yine Kürtçe olarak Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından basıldı. Geçen yıl bir sivil toplum kuruluşu olan Ensar Vakfı tarafından basılan Kürtçe Kuran mealini de sizlerle paylaşmıştım. Bugün de Diyanet İşleri Başkanlığımızın yine aynı şekilde Kürtçe Kuran mealini sizlere göstermek istiyorum. Bunu da Diyanet İşleri Başkanlığımız bastırdı ve şu anda milletimize sundu. Nerelerden nerelere geldik."



AK Parti'yi kurarken bir araya geldiği kanaat önderlerinin, "Güneydoğu'da olağanüstü hali kaldırın" dediğini anlatan Erdoğan, Abdullah Gül'ün başbakanlığında hükümetin ilk işinin olağanüstü hali kaldırmak olduğunu hatırlattı.



"Terör örgütünün desteğini alan parti yoktu"


Olağanüstü hali Kürt vatandaşlar istediği için kaldırdıklarını belirten Erdoğan, "Yoksa şu anda terör örgütünün desteğinde olan parti o zaman yoktu bile. Onların tehdidiyle, şusuyla, busuyla olmadı bunlar ama şimdi işte Van'da bilboardlar asmışlar, bilboardlarda bunların musluklarından kan akıyor. Hamdolsun bizim musluklarımızdan berrak su akıyor. Farkımız bu, bunlar, şehirlerimizi susuz bıraktılar, biz Devlet Su İşleri olarak oralara su götürdük. Şehirlerimizi susuz bıraktılar" diye konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:



"Kardeşlerim, bu kadar adımlar attık, hala atmaya devam ediyoruz. TRT Kürdi 2009'dan beri yayında, terörün desteğinde olan parti cebretti, zorladı diye mi bunu yaptık? Cezaevlerinde anneler evlatlarıyla Kürtçe konuşamıyordu, bunu başbakanlığım dönemimde biz hallettik. Bütün bu bölgede bu kadar okullar, hastaneler yaptık, bu beyefendiler zorladı diye mi, bunlar dayattı diye mi bunu yaptık? Bütün attığımız adımlarda Arapça TRT 2010'dan beri yayında. Manrdin'deki Arap kardeşlerim de onlar da aynı şekilde bundan istifade ediyorlar."



"Benim derdim Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla herkese bu hizmeti götürmek, biz bunu yaptık" diyen Erdoğan, kendilerinde ayrım olmadığını, yaradılanı, yaradandan ötürü sevdiklerini söyledi.



"Önce insan, sonra devlet"


Kürtçe konuşmanın, türkü söylemenin yasak olduğu günlerden, devletin resmi kurumlarının Kürt vatandaşların inanç ve kültür dünyasına hizmet için Kürtçe kitap bastığı günlere gelindiğini belirten Erdoğan, "Türkiye ret, inkar, asimilasyon patikalarını yaşıyor muydu? Bunların hepsini ayaklarımızın altına aldık. Bunları biz yaptık ve onlara rağmen yaptık" diye konuştu.



Türkiye'nin yönetimin "insanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışını her alanda hakim kıldıklarını ifade eden Erdoğan, önce insan, sonra devlet dediklerini kaydetti.



Sürekli müteahhitleri tehdit ettiler


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hakkari (havalimanı) iki yıl gecikti, bölücü terör örgütünün temsilcileri sürekli müteahhitleri tehdit ettiler. Oradaki iş makinelerini yaktılar bugüne kadar ertelendi. Terör örgütünün desteğinde olan siyasi parti bu olaylar karşısında her zaman sessiz kaldı. Çünkü bunlar benim Kürt vatandaşlarımın derdiyle dertlenmiyorlardı" dedi.



Erdoğan, Karayolları Parkı'ndaki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, insanları etnik kimliklerine göre tasnif etme döneminin geride kaldığını belirtti.



"İnanmayan varsa gelsin Mardin'e baksın, Mardin'lilere sorsun" diyen Erdoğan, insanları, inançlarına, mezheplerine göre ayrımcılığa tabi tutma döneminin geride kaldığını söyledi. Erdoğan, Mor Gabriel Manastırı sorununu çözdüklerini hatırlattı.



Ülkede geçmişte yatırımlarda, hizmetlerde ayrımcılık yapıldığını, sadece Türkiye'nin batısıyla doğusu arasında değil, şehrin merkeziyle kırsalı arasında bile dağlar kadar fark olduğunu anımsatan Erdoğan, "12 yılda sadece Doğu ve Güneydoğu bölgelerimize yaptığımız yatırım 100 milyar doları buldu. Sadece Mardin'e, geçtiğimiz 12 yılda yaptığımız yatırım ve destek 14 katrilyon. Eğitimiyle, sağlığıyla, adaletiyle, emniyetiyle, ulaştırmasıyla, tarımıyla, enerjisiyle bütün alanlarda yapılan yatırım. Bugün kim derse ki şu bölgeye diğerinden daha az yatırım yapılıyor, inanın yalan söylüyor" diye konuştu.



Erdoğan, 2002 yılına kadar, 79 senede Mardin'e yapılan yolun 29 kilometre olduğunu, 12 senede ise 220 kilometre bölünmüş yol yapıldığını kaydetti.



Mardin'deki hastanelerin yatak sayısının 286 iken, bugün bin 018 olduğunu dile getiren Erdoğan, "Artuklu Üniversitesi'nin 5 binden fazla öğrencisiyle Kürtçe ve Süryani dillerini kucaklayan Yaşayan Diller Enstitüsüyle bölgesinin önde gelen eğitim kurumları arasına girdi. Bunu terör örgütünün desteklemiş olduğu parti mi yaptı, biz yaptık" dedi.



Dünyanın bir çok yerinden öğrenciler ve araştırmacıların geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:



"İstanbul'a, Eskişehir'e Konya'ya ulaşan hızlı tren inşallah Karaman üzerinden Mersin, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa hattıyla Nusaybin'e kadar gelecek. Diyarbakır üzerinden Erzincan'a uzanacak bir diğer demiryolu hattının çalışmaları da sürüyor. Artık, yolu, suyu olmayan köy kalmayacak. Ülkemizin 80 vilayetiyle birlikte Mardin'de de yılların ihmallerini telafi ettik. Milli gerilimiz 230 milyar dolardı, şimdi 800 milyar dolar. Kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolardan 10 bin 500 dolara yükselttik. Hedefimiz 2023 yılında milli gelirimizi 2 trilyon dolara, kişi başına milli geliri de 25 bin dolara çıkarmak."



Milli değerleriyle kavgalı tek parti zihniyetinin ürünü olan sıkıntıların uzun yıllar devletle millet arasında uçurum ortaya çıkardığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi yerde inançlara baskı yapıldığını, etnik kimliklerin inkar edildiğini, kültürel çeşitliliğin yok sayıldığını vurguladı.



"Eski Türkiye'nin alışkanlıklarını değiştirmek hiç kolay olmadı"


Üniversite kapısından başörtülü kızların gözleri yaşlı şekilde geri çevrildiğini hatırlatan Erdoğan, şimdi böyle bir sorunun bulunmadığını, artık eğitim özgürlüğünün olduğunu söyledi.



Erdoğan, öğrencilere hitaben, "Sizlere artık inşallah üniversitelerde çok daha başarılı olmalısınız ve bu başarılarınızı da birilerine ispat etmelisiniz" ifadesini kullandı.



Sadece ana dili Kürtçe veya Arapça olduğu için devlet kurumlarında itilen, hor görülen insanlar olduğunu, Roman kimliği yüzünden zenci muamelesi görenlerin bulunduğunu anımsatan Erdoğan, "Bu ülkede, Ankara'nın merkezinde başlarında kasket altlarında şalvar olduğu için insanların alınmadığı dönemler yaşandı. Aşık Veysel gibi. İşte tüm bu sorunlar birikti, birikti ve sonunda milletine yabancı bir devlet, devletine yabancı bir milletin olduğu garip bir ülke haline getirdi. Biz 2002 yılında ülkenin yönetimini devraldığımızda tüm bu sorunlar farklı tezahürleriyle en derin şekilde yaşanıyordu. Aynı şekilde geri kalmışlık, yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik hepsi zirveye çıkmış durumdaydı" şeklinde konuştu.



Erdoğan, Türkiye'de demokrasi, ekonomi alanında reformlar yaparken bu sorunları çözmenin mücadelesini verdiklerini belirterek, "(Artık eski Türkiye olmayacak, şimdi yeni Türkiye'yi inşa edeceğiz) dedik. Eski Türkiye'nin alışkanlıklarını değiştirmek inanın hiç kolay olmadı. Milletimizin kesintisiz şekilde süren artan desteğiyle tüm meseleleri birer birer çözüm yoluna koyduk" dedi.



Gününü kurtarma peşindeki Türkiye'ye 2023 vizyonunu kazandırdıklarını anlatan Erdoğan, hala önlerinde almaları gereken çok yol olduğunu dile getirdi. Erdoğan, 76 üniversitesi olan Türkiye'nin şimdi 181 üniversitesinin bulunduğunu aktardı.



Erdoğan, daha önce 26 olan Türkiye'deki havalimanı sayısının 53'e çıktığını, bu ay içerisinde Ordu-Giresun Havalimanını açacaklarını dile getirdi. Büyük ihtimalle Hakkari Havalimanının da açılacağını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:



"Hakkari iki yıl gecikti, bölücü terör örgütünün temsilcileri sürekli müteahhitleri tehdit ettiler. Oradaki iş makinelerini yaktılar bugüne kadar ertelendi. Terör örgütünün desteğinde olan siyasi parti bu olaylar karşısında her zaman sessiz kaldı. Çünkü bunlar benim Kürt vatandaşlarımın derdiyle dertlenmiyorlardı. Bunların ülkenin kalkınması diye bir dertleri yok. Bunlar tamamıyla ideolojik bir yapıyla, anlayışla her tarafı pislik götürsün, her taraf çöplük olsun, susuzluk olsun bunların umurunda değil ama bunlarda yalan bol. Biz yaparız, bunlar çıkar, 'biz yaptık veyahutta bizden çekindiler onun için yaptılar' derler."



Kin ve nefret


Ayrımcılığın karşısında olacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Şöyle hep beraber söz verelim; biz tek millet olacağız, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, bizim Rabiamız bu. Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda olan varsa vatandır" ifadelerini kullandı.



Bölücü örgüt ve onun güdümündeki siyasi partinin kin ve nefret üzerine inşa edilmiş bir yapıları olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:



"Şimdi bunlar diyorlar ki 'bizim bölmek gibi gibi bir derdimiz yok'. Biz sizi çok iyi tanıyoruz, çok iyi biliyoruz, bunlar çok yüzlü. Bakınız işte hafta sonu Batman ve Diyarbakır'daydım. Bana, Batman ve Diyarbakır Belediye Başkanının da havalimanına geleceğini söylediler. Dedim ki 'bu şekilde olursa ben de makamlarında kendilerini ziyaret ederim'. Fakat öyle oldu ki her ikisi de yukarıdan talimatı aldılar. Talimatı alınca ikisi de gelemedi. Her ikisi de gelemeyince ben milletimin verdiği yetkiyi bunlara çiğnetmem ki. Yüzde 52 ile seçilmiş bir cumhurbaşkanı olarak, cumhurun başkanı olarak bu yetkiyi çiğnetmem ki.



Bakın şimdi bugün yine aynısı oldu. Siirt'de de burada da. Beyefendilerin işleri çıkmış, gelememişler, hayrolsun. Tabi bu şekilde olunca da kusura bakmasınlar, bunlar önce nezaket kurallarını öğrenecekler. Protokol nedir öğrenecekler. İşte ben Çanakkale Zaferi'nin anma yıl dönümünde Çanakkale'deydim, CHP'li belediye başkanı var. Havalimanına geldi, sağolsun, karşıladılar. Ben de aynı şekilde makamına gittim, ziyaret ettim ve makamında da bakan arkadaşlarımızla beraber kendilerinden Çanakkale'deki hizmetler ile ilgili brifing aldık. Anlayış budur. Ama bunlarda böyle bir anlayış yok, bunlara beş koyun verin güdemezler. Çünkü kin üzerine, nefret üzerine inşa edilmiş bir yapıları var. "



Milletin bütünüyle ve tüm insanlar için demokrasi, hak ve özgürlükler alanında sayısız reformlar gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum; hak ve ve özgürlük bağlamında Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya konan taleplerden çok daha fazlası geçtiğimiz 12 yılda hayata geçirildi" dedi.



Baskı ve tehdit


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokratik Açılım ile başlayan Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi ile devam eden çalışmaların Çözüm Süreci ile zirve yaptığını bildirdi.



Yapılan çalışmalara karşın verilen sözlerin tutulmadığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:



"Siyasi irade ve devlet üzerine düşen her şeyi yaptı, peki bölücü örgüt ve onun güdümündeki siyasi parti sözlerini tuttular mı? Maalesef tutmadılar. Ne silah bırakma konusunda, ne de bölgedeki vatandaşlarımızın siyasi tercihlerini özgürce ifade edebilmeleri hususunda verilen sözler yerine getirilmedi. İşte bakın Siirt'te bir muhtarı öldürdüler.



Şimdi kalkmışlar 'seçimden sonra şöyle olur', 'seçimden sonra böyle olur' diye hem bölge halkını hem de sandığın özgürlüğünü tehdit altına almaya çalışıyorlar. Bu iş böyle yürümez, silahla demokrasinin bir arada yaşayabildiği nerede görüldü? Baskıyla tehditle siyasetin birlikte yürüyebilmesi mümkün değildir. Çıkmış diyorlar ki 'Biz kimseyi tehdit etmiyoruz, tehdit edilen varsa yanımıza gelsin'. İnsanda biraz utanma olur ya. Bunlara Ziya Paşa'nın meşhur terkibi bendi ile cevap vermek lazım; 'En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun, Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?'. Kimse kör değil, sersem hiç değil. Herkes neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Çok iyi görüyor."



"Bunlar aynı"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin anlayışının birbirinin aynısı olduğunu ifade ederek şunlara işaret etti:



"Neymiş efendim; dinlere saygısı varmış, saygıları varmış. Yahu bu millet diğer dinlere olan saygını değil senin Kabenin neresi olduğunu merak ediyor. Ne diyor; 'Kabe, Taksimmiş'. Bu milletin Kabe'si belli, asıl sen önce kendi Kabe'nin neresi olduğunu söyle. İşte adaylarından bir tanesi çıkıyor, 'Partim, zerdüştlük dinini ilan etse ben ona rağmen oradan aday olurum'. Ya bunlar iyice istikameti kaybetmişler. Bu işe öyle listene göstermelik müftü adaylar koymaya benzemez.



Kürt kardeşlerimi tarihlerinden, inançlarından, kültürlerinden kopartıp, ideolojik saplantıların doğrultusunda sürüklemek istediği yeri biz çok iyi biliyoruz. Bir zamanlarda bu anamuhalefet partisinin eskileri; eski Türkiye, onlar da şöyle söylüyorlardı; 'Kabe Arabın olsun, bize Çankaya yeter' diyorlardı. Ne farkı var?"



Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun önce İmam Hatiplerin kapatılacağını ifade ettiğini ancak açıklamasının ters tepmesi üzerine yalanladığını ifade etti.



Erdoğan, "Biz Diyarbakır'ın 1376 yıl önceki fethinde o yaşanan kardeşliğimizi, Selahaddin-i Eyyubi'nin safındaki kardeşliğimizi, Çanakkale'deki, Kut'ül Ammare'deki, Kurtuluş Savaşı'ndaki kardeşliğimizi devam ettirmek istiyoruz" dedi.



"Ok yaydan çıktı, hedefine mutlaka ulaşacak"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yeni Türkiye için, yeni Anayasa ve başkanlık sistemi için biz artık kararlı bir yoldayız. Ne yapsalar, ne kadar çırpınsalar boş. Ok yaydan çıktı. Hedefine mutlaka ulaşacak" dedi.



Erdoğan, Mardin Karayolları Parkı'ndaki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, paralel örgüt ile bölücü örgütün el ele verdiğini belirterek, bunların birlikte Türkiye'nin tüm kazanımlarına ve hedeflerine saldırdığını söyledi.



Bu saldırıları birinin silahla ve tehditle, diğerinin ise kumpas ve şantajla yaptığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:



"Sadece yurtiçinde değil, yurtdışında da işbirliği halindeler. Anamuhalefeti de önlerine kattılar, zücaciye dükkanına girmiş fil misali kırıp dökerek gidiyorlar. Bu süreçte paralel yapı gerçek yüzünü, karakterini ve niyetini her gün biraz daha açık ediyor. Güneydeki sevdikleri ülkenin çıkarları uğruna, Türkiye'ye çelme takmak için 40 yıllık emeklerini, birikimlerini harcadılar. Yakayı ele verdiklerinde de 'haram yemedik" diye şova başlıyorlar. Halbuki bakıyorsunuz haram ne ki? Soru çalmaktan, şantaja, karanlık cinayetlerdeki el izlerinden, ülkenin milli kazanımlarını sabotaja kadar yemedikleri halt kalmamış. Sınav sorularını çalmak suretiyle gencecik yavrularımızı geleceklerini, umutlarını çalanların ağzına helal sözü hiç yakışmıyor. Çete arkadaşlarını yargıdan kaçırmak için yine bir yargı darbesiyle toplu firar girişimi başlatanların hak, hukuk gibi sözler ağızlarına asla yakışmıyor."



Bir önceki seçim döneminde muhalefet partilerinden birinin milletvekili adaylarından bir kısmıyla ilgili kasetler çıktığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:



"Sonra anlaşıldı ki bu kasetler paralel çetenin muhalefet partilerini kendi kontrolüne almak için ucunu gösterdiği şantaj malzemeleriymiş. 17-25 Aralık darbe girişimi ve sonrasında bu malzemelerin epeyce işe yaradığını maalesef gördük. Cemaat kisvesindeki bu şer örgütüyle ihanet çetesiyle tek başımıza mücadele etmek zorunda kaldık. İşte bu çete medyası ve parası başta olmak üzere tüm gücüyle eski Türkiye koalisyonun patronluğuna oynuyor. Pensilvanya'dan gelen talimatlar, Kandil'den gelen emirler, İstanbul'daki yalıların boğaza bakan salonlarında kotarılan senaryolar biraraya getiriliyor ve yeni Türkiye hedefinin önünü kesecek projelere dönüştürülüyor."



"Bugüne kadar hamdolsun kimse bizi eğemedi, bundan sonra da eğemez"


Erdoğan, söz konusu kesimlerin Türkiye'nin geldiği yerden rahatsızlık duyduğunu belirterek, "2023 yılında 2 trilyon dolar milli geliri sahip, dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinden biri haline gelmiş Türkiye bunların en büyük korkusu" ifadesini kullandı.



Yeni Türkiye, yeni anayasa ve başkanlık sistemi için kararlı bir yolda ilerlediklerini dile getiren Erdoğan, "Ne yapsalar ne kadar çırpınsalar boş. Ok yaydan çıktı. Hedefine mutlaka ulaşacak, onlar istese de istemese de ulaşacak" dedi.



Meydandakilerin "Dik dur eğilme bu millet seninle" sloganları üzerine Erdoğan, "Bundan endişeniz olmasın. Biz Allah'ın huzurunda rükuda eğilmekten başka hiçbir makamda eğilmeyiz. Bugüne kadar hamdolsun kimse bizi eğemedi, bundan sonra da eğemezler. Bu can bu tende oldukça kararlılıkla bu yolumuzda yürüyeceğiz" karşılığını verdi.



"Asgari ücret açık artırmaya çıkarıldı. Var mı alan?"


Meydandakilere birlik ve beraberlik mesajı veren Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:



"Yeni Türkiye'nin inşası sürecinde yeni anayasa ve başkanlık sisteminin nasıl şekilleneceğini hep birlikte konuşuyoruz, konuşacağız. Muhalefet partilerinin böyle bir derdi yok. Onlar şuanda bol bol bakıyorsunuz, asgari ücret açık artırmaya çıkarıldı. Var mı alan? Böyle bir şey olur mu? Dün akşam bir televizyon kanalında 1998 yılındaki Sosyal Sigortalar Kurumu'nun halini izledim. Hali gördünüz değil mi. Ah kardeşlerim! Yanlış iğneden dolayı maalesef kolu kesilen yavrularımız, öbür taraftan bakıyorsunuz affedersiniz rahmi aldırılan, böbreği aldırılan hanım kardeşimiz. Hep yanlış tedaviler. Öbür tarafta SSK'nın genel müdürü orada duruyor. Rahmetli Savaş Ay soruyor, verdiği cevabı gördünüz değil mi gülüyor. O hastanelerin kuyruklarında neler çektik neler ama şimdi böyle hastaneler var mı?"



Notlar


Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından yapımı tamamlanan eser ve yatırımların açılışını kurdele keserek gerçekleştirdi.



Açılış törenine, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, eski AB Bakanı Egemen Bağış katıldı.



#Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan
#Mardin
#toplu açılış
#canlı
9 yıl önce