|

Erdoğan'a güvendik

Serbest bırakılan Musul Başkonsolosluğu görevlilerinden Tayfun Yaman'ın annesi Gülten Yaman, Erdoğan'ın kendisine verdiği sözün yerine gelmesinin mutluluğunu yaşıyor. Yaman, Aydın mitinginde görüştüğü Erdoğan'ın 'Siz sabırla, metanetle bekleyin. Sağ selamet çocuklarınızı size kavuşturacağız' dediğini anlattı.

Aydın
00:00 - 21/09/2014 Pazar
Güncelleme: 21:22 - 20/09/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Erdoğan'a güvendik
Erdoğan'a güvendik

Irak'ın Musul kentinde rehin alınan ve ülkeye getirilen Başkonsolosluk görevlilerinden özel harekat polisi 32 yaşındaki Tayfun Yaman'ın Aydın'daki baba ocağında büyük sevinç var. Oğlundan gelen haberi sabaha karşı televizyonda son dakika haberlerinden öğrendiğini belirten anne Gülten Yaman, 'Çok mutluyum. Allah devletimizden, Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan, Dışişleri Bakanımızdan razı olsun. Dedikleri gibi sağ selamet çocuklarımızı bize kavuşturdular. 101 günümüzü sabır, metanet ve dualarla geçirdik. Oğlumla görüştüm. Ankara'ya uçakla indi. Babası ve ağabeyi onu karşılamaya gitti. Eşi de oğlumu karşılamak için Diyarbakır'dan Ankara'ya geldi' dedi.

SABIR VE METANETLE BEKLEDİK

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Aydın'da miting düzenleyen Erdoğan'ın miting öncesi kendisi ve eşi Şinasi Yaman ile görüştüğünü anımsatan Yaman, 'Aydın'a konuşmaya geldiğinde 'Siz sabırla, metanetle bekleyin. Sağ selamet çocuklarınızı size kavuşturacağız' dedi. Cumhurbaşkanımızın sözüne inandık. Onun sözünü dinledik ve sadece dua ettik. Sabır ve metanetle bekledik' diye konuştu. Yaman'ın babası 60 yaşındaki Şinasi Yaman ise karayoluyla Ankara'ya gitti. Yaman, Ankara'ya giderken yaptığı açıklamada, oğlunun serbest kaldığı haberini alır almaz yola çıktığını, oğluyla kucaklaşacağı anı sabırsızlıkla beklediğini söyledi.

Yalan söylemek zorunda kaldım

Terör örgütü IŞİD'in elinden kurtarılan 46 Türk vatandaşının, uçak yolculuğunda, 101 gün boyunca yaşananlarla ilgili bazı ayrıntılara ulaşıldı. IŞİD militanları arasında tercümanlık yapan kişi, 'Zaman zaman yalan söylemek zorunda kaldım' dedi. Rehinelerle IŞİD militanları arasında tercümanlık yapan kişi açıklamalarda bulundu. Bu kişinin aktardığı bilgiler şöyle: 'Diğer personel onlarla hiç görüşmedi. İritibatta olan bendim, işim zordu. IŞİD mensuplarıyla bire bir irtibat halinde olmak zorunda kaldım. 101 gün boyunca zaman zaman yalan söylemek zorunda da kaldım. Ama buradakilerin morallerini yüksek tutmak zorundaydım. Hep güzel şeylerden bahsetmeye çalıştım, zaman zaman yalan söylemek zorunda da kaldım' ifadelerini kullandı.

MİT'e 150 takım elbise

Özgürlüklerine Türk vatandaşları için Urfa'da valilik tarafından bir mağaza açtırıldı. Rehinelerin bedenleri bilinmediği için her bedenden talepte bulunuldu ve MİT binasına saat 07.10 sıralarında polisler tarafından 150 takım elbise gönderildi. Rehineler traş talebinde bulundu. Zaman darlığından sadece Başkonsolos tıraş olabildi. Mağaza yetkilileri takım elbiselerin kaçının rehinelere verildiğini fazla elbiselerin iadesi ile belirleyeceklerini söyledi, fiyat konusunda ise bilgi vermedi.

Dualar kabul oldu

Özel harekatçı Yalçın Bakır'ın Kırklareli'ndeki ailesinde sevinç hakim. Bakır'ın serbest kaldığını öğrenen yakınları, ailenin İstasyon Mahallesi'ndeki evini ziyaret etti. Baba Nazmi Bakır, oğlunun serbest kaldığını televizyon izlerken öğrendiğini söyledi. Çok heyecanlı olduklarını belirten Bakır, ''Takım elbise giydirmişler. Çok büyük mutluluk oldu' şeklinde konuştu. Anne Ayşe Bakır da çok heyecanlı olduklarını belirterek, 'Çok şükür, Allahım'a hamdolsun' ifadelerini kullandı. Bakır'ın eşi Zehra Bakır ise çok sevinçli olduklarını bildirdi. Eşiyle telefonla görüştüğünü belirten Bakır, 'Dualarımız kabul oldu' dedi.

BEBEĞİNİ İLK KEZ GÖRDÜ

Kurtarılan 49 rehineden biri olan Bünyamin Uludağ, rehin tutulduğu sırada doğan bebeğini ilk kez gördü. Bebeğini kucağından hiç indirmeyen Uludağ'ın sevincine, Başbakan Ahmet Davutoğlu da ortak olarak kısa bir süre kucağına aldığı bebeği öperek sevdi.

TV başından hiç ayrılmadık

Konsolosluk görevlilerinden özel harekatçı İsmail Akbalık'ın eşi Öznur Akbalık, 'Çocuklarım sürekli 'babamızı istiyoruz diyerek ağlıyordu. Onları teselli etmekte çok zorlanıyordum. Bugün bizim bayramımız' dedi. En küçüğü 9, en büyüğü 21 yaşında dört çocuğu olan ve İzmir'de yaşayan Öznur Akbalık (46), aylarca eşinden ve diğer rehinelerden 'iyi haber gelecek' diye televizyon başından hiç ayrılmadığını söyledi. Öznur Akbalık'ın Konya'da yaşayan ablası Özgül Kaba ise kardeşinin mutluluğuna ortak olduklarını bildirdi. Hemen hemen her gün kardeşiyle telefonda görüştüğüne değinen Kaba, 'Onunla birlikte biz de günlerce uyumadık. Hep dua ettik.' diye konuştu.

El Cezire muhabirine Akrep çarptı

Başbakan Davutoğlu'nun rehinelerin Ankara'ya getirilmesinin ardından Esenboğa Havalimanı'nda vatandaşlara hitaben konuşma yaptığı sırada görünmez bir kaza yaşandı. Akrep aracıyla geri manevra yapan polis, fark etmediği El Cezire muhabiri Ece Göksedef'e çarptı. İki araç arasında sıkışan Göksedef'e sağlık ekipleri ilk müdahaleyi yaptı. Göksedef, ambulansla hasteneye kaldırıldı. Göksedef'in sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

10 yıl önce