Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan
, Cumhurbaşkanı olduktan sonra ilk kez bir mahkumu affetti. Erdoğan'ın affettiği, resmî belgede
sahtecilik
ve
dolandırıcılık
suçlarından kesinleşmiş 13 yıl
hapis cezası
olan Mustafa Akcanlı konuştu.
Af haberini bir akrabasının telefonuyla öğrendiğini Posya'ya dile getiren Mustafa Akcanlı, 'Haberi aldığımda dünyalar benim oldu.
Mutluluk
gözyaşlarına boğuldum. Allah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun. Ben
Denizli
Kale'de yaşıyorum. Haberi alınca bütün Kale sanki benim oldu' dedi.
Af için iki yıl önce
Adalet Bakanlığı
'na ve Cumhurbaşkanlığı'na başvurduğunu ancak bir sonuç alamadığını ifade eden Mustafa Akcanlı şunları söyledi: "Tedavim için infazım daha önce bir yıl ertelenmişti.
İstanbul
Adli Tıp
'tan yeniden raporlar istendi. Yeni rapor çıktı. İnfazımı bir yıl ertelediler.
Bakıcı
bul kendine
dediler
. Bakıcı arıyordum. Tam bunlar olurken af haberi geldi"
Cezaevine düşmeden önce pazarlarda kuruyemiş sattığını anlatan 53 yaşındaki Mustafa Akcanlı "Benim suçlarımın çoğu dolandırıcılık. Arkadaş kurbanı oldum. Param varken herkes yanımdaydı. Param bitince hiç arkadaşım kalmadı. Kuru yemiş işi yapıyordum. Eşimle de cezaevine girmeden ayrıldım. Dolandırdığım kişilerin bedduasını, ahını aldım.
Allah'ın
huzurunda ahlar geçer. Dolandırdığım kişilerin bedduası ve ahıyla bu hale geldiğimi düşünüyorum. Dolandırdığım herkesten ayrı ayrı özür diliyorum. Türkiye
Cumhuriyeti
benden ibret alsın. İbretlik adamım ben. Kimse böyle işlere karışmasın." dedi
Daha önce dolandırıcılık suçundan 10 yıl hapis cezası yattığını söyleyen Mustafa Akcanlı, daha sonra parça parça suçlardan toplam 13 yıllık bir ceza daha aldığını ve bu cezasının infazı sırasında kolon kanseri hastalığına yakalandığını söyledi. Eşinden ve çocuklarından ayrı yaşayan Mustafa Akcanlı, cezaevindeyken hem akciğerinden hem de karaciğerinden
ameliyat
olduğunu söyledi.
Kolon kanseri teşhisinin hapishanede konulduğunu belirten Akcanlı, ışın tedavisi görebilmek için infazının 2 yıl ertelendiğini ve bu sayede tedavi imkanına kavuştuğunu anlattı. "Şeker,
tansiyon
var. Ayaklarım tutmuyor. İdrar kaçıklığı var." diyen Akcanlı, 72 yaşındaki annesinin evinin yanındaki küçük ahşap bir evde kaldığını belirterek, ' Annem ayrı evde ben de evin kenarında bizim 'Kaydırma' dediğimiz ahşam bir evde kalıyorum. Kaldığım ev de eşyalarım da
sağlık
açısından elverişli değil. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan üç ayda 1300 TL alıyorum. Bu
para
ne
hastane
masrafıma ne de kanser ilacı masraflarıma yetmiyor' dedi.