Doğu'nun incisi Van, seçime çok az bir zaman kala tedirgin. İşsizlikten yakınan Van halkının en büyük korkusu 'tehdit edilmek'. Sokaklarda kendi bayrakları dışında hiçbir bayrağa tahammül edemeyen HDP, diğer parti bayraklarını asılır asılmaz indiriyor. Çözüm sürecini hayat memat meselesi olarak nitelendiren vatandaş, şehirde özgürce dolaşmak istiyor. 7 Haziran seçimleri öncesi şehir şehir dolaşarak vatandaşın nabzını tutan Yeni Şafak muhabirlerinin yeni durağı Ağrı ve Van oldu. Her seçim öncesi PKK'nın tehditleriyle mücadele etmeye çalışan halk bu dönem tehditlerin daha da arttığını belirtiyor.
Van'da da HDP tarafından kurulan “ikna komisyonlarının” HDP'ye oy vermeyecek vatandaşları tek tek fişlediği ortaya çıktı. Vatandaşların evlerine isim listeleriyle giden bu komisyonlar, HDP'ye oy vermeyeceğini söyleyen vatandaşların isimlerinin yanına çarpı işareti atıyor. 28 Şubat'ta kurulan ikna odaların bir benzerini kuran HDP, bu komisyon adı altında fişleme faaliyetine hız verdi. Fişleme komisyonu 'Kararsızım' diyen vatandaşları ikna etmeye çalışıyor. Ağrı halkı siyaset konuşmaktan en çok da görüşlerini beyan etmekten korkuyor ancak Çözüm Süreci'nin başarı ile sonlanacağı kanaatini taşıyor.
Ağrılı gözlükçü Cemil Baysal siyasi beklentilerini şöyle anlattı: “Anayasayı değiştirecek bir Türkiye bekliyoruz. Vatandaşın rahatlamasını istiyoruz. Tüm bunlar Türkiye'nin süper lige doğru ilerlemesi demektir. Baskı var, halk tedirgin. Baskı olsa da vatandaş bunu dinlemeyecek, oyunu AK Parti'den yana kullanacak. Bir sessizlik var şu an Ağrı'da. Bunun sessizliğin sırrı, milletin AK Parti'ye oy verecek olması” dedi.
7 Haziran seçimlerinin ardından nasıl bir Türkiye'de yaşamak istersiniz sorusuna Vanlı esnaf Sezgin Sezer, “İçinde HDP olmayan bir Van istiyorum” yanıtını veriyor. 6-7 Ekim olaylarını anımsatan Sezer, “Olaylar olmadan önce 24 çalışanım vardı. Sonrasında 2 ay çalışamadık. Urfa, Antep, Malatya gibi iller de Van gibi karışık ama oralarda iş yeri açıldığında insanlar çalışıyor. Burada iş merkezlerimiz boş, insanlar işsiz geziyor” diyor. Veysel Yıldız ise 'Sen Kürtsün' diye bir ayrım söz konusu değil. Buradan kalkıp Türkiye'nin en batısına da gidiyorum, kapılar sonuna kadar açık. Kürt sorunu diye bir şey yok. Bölücülük yapmaya çalışan dış güçlerin ülkemiz üzerinde farklı emelleri var” diye konuştu.
Halkın üzerindeki baskının kalkması gerektiğini söyleyen İzzettin Aksoy, “Barış ve kardeşlik istiyoruz. Çözüm süreci kanı durdurdu. Sonuna kadar devam etmesini istiyoruz” dedi. Göl kenarındaki marketinde satış yapan Mustafa Kuruağaç ise “Hepimiz biriz, kardeşiz bu ayrımcılık, bu baskı neden. Analar mı ağlasın” diyor.
Sahilde ailesiyle birlikte pikniğe gelmiş Ferzande Olgun da Van'a yapılan yardımların farkında. “Allah Tayyip Erdoğan'dan razı olsun” diyen Olgun, “Van'a AK Parti'nin hizmetleri dokundu. Her köşesinde hizmetleri görmek mümkün. Ayrım yapmadan buraya hizmeti yığdı. Bizim ilimiz çok güzel bir il. Son zamanlarda hizmet yapılmaz oldu. Van'da bir gerginlik var. Çözüm süreci inşallah olumlu sonuçlanır” dedi.
Van'dan ayrılıp Siirt'e giderken yol kenarında bal ve ceviz satan Erol İsbalan, Demirtaş'ı Diyanet'i kapatacağız sözünü eleştiriyor: “Nasıl kapatıyor bilmem. Buradan şu anlaşılıyor ortalığı karıştırmak için. Diyanet kendini ispatlamış bir kurum. Bundan kendisine puan almak istiyor ama, kesinlikle prim çıkmaz” ifadesini kullandı.
“Halkımız gözünü açmasını, geçmişini hatırlamasını istiyoruz” diyen Seyat Seyhan, “Halkımız HDP tarafından işkenceye maruz bırakılıp, hükümet tarafından destek gördüğünü bilsin. Şehrimizde koruma altında gezmek istemiyoruz, tehdit altında olmak istemiyoruz. Gece yarısını halkımızın kapısı çalınıyor halk bundan çok tedirgin. Ben buna oy vermezsem tepki alacağım, zarar göreceğim diye düşünüyor, çünkü o şekilde korkutuluyor. Bunlara dersinin verilmesi gerekiyor” şeklinde konuşuyor. VAN-AĞRI
