Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenlendi. Hüseyin, toplantıda, olayların başlamasından saatler sonra DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle tarafından telefon ile arandığını ifade ederek, Cizre’deki olaylardan dolayı üzüntüsünü ve endişelerini dile getirdiğini ve olayların sonlandırılması için bir açıklama yapacaklarını üyelerimize yapılan saldırının provokasyon olduğunu yanlış olduğunu söylediğini aktardı.
Dün bizi ziyaret ettiler
Olayın yaşandığı mahalle, partililerin yoğun olarak yaşadığı bir yer olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Hür Dava Partisi üyelerinin evlerine yönelik YDG-H’liler tarafından uzun namlulu silahlarla saldırıda bulundu. Bu saldırıda bir üyemizin babası katledildi. Yaralılar ve üyelerimize ait yakılan evler var. Bütün gelişmelere baktığımızda tam da hükümet ile İmralı’nın bundan sonra kamu düzeni sağlanacak, eylemler kesilecek, YDG-H sokaklarda çekilecek şeklindeki beyanlarından sonraya denk gelmesi, bizi düşündürüyor. İşin içerisinde derin eller olduğu noktasında DTK Eşbaşkanı ile yaptığımız telefon görüşmesinde hem fikiriz. Fakat bu derin ellere, karanlık yapılara, kimin alet olduğu noktasını bir kez daha düşünülmesi gerekiyor. Ne zaman süreç ile ilgili olumlu bir mesaj verilirse, YDG-H tarafından partimize yönelik provokatif eylemler yapılıyor. Partimiz üzerinde çözüm sürecini sabote etme ve ya süreci farklı mecraya çekmeye çalışıyorlar. Bunun da sorumlusunun PKK tarafı olduğunu düşünüyoruz. Özellikle DBP’nin yetkililerinin medya karşısında vermiş oldukları sorumsuz açıklamaların bundan rolü vardır. Dün bazı gelişmeler üzerine DBP Cizre teşkilatı, partimizi ziyaret ediyor ve ziyaretin ardından bu saldırı gerçekleşiyor. Bu da manidardır” dedi.
Yılmaz, açıklamasında kamu güvenliği tartışmalarına da değinerek, şunları söyledi:
"Kamu düzeni deniliyor. Kamu düzenini ihlal eden eylemler içerisinde maalesef sivil insanlara, esnafa, partimize yönelik eylemler, kamu düzenini bozan eylemler kategorisinde sayılmıyor. Devletin kamu düzeninde anladığı, kumu kurumlarının ve kamu görevlilerinin güvenliğidir. Biz bunu kabul edemeyiz. Kamu güvenliği sağlanacaksa, öncelikle bunun içerisine Hüda-Par’a olan saldırıları da içine almalıdır. Sivillere, esnafa yönelik, yol kesmeyle, vatandaşı kaçırma girişimlerine yönelik her türlü eylem kamu düzenini bozan eylemler arasında yer almalı. Hüda-Par ve camiası bu bölgenin bir gerçeğidir. Burada var olacaktır. Herkes bunu kabul etmek zorundadır. DBP’nin yapmış olduğu açıklamalar, yangına benzin döker mahiyetindedir. Gerçektende çözüm istiyorlarsa, Hüda-Par ile iyi ilişki geliştirmek istiyorlarsa, açıklamalarına dikkat etmeleri gerekiyor."
#hüdapar
#cizre olayları
#diyarbakır
9 yıl önce
