Adana ve Hatay'da planlı olarak hareket ederek MİT TIR'larını durdurulması skandalına imza atan Adana eski Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, Başsavcıvekili Ahmet Karaca, Cumhuriyet Savcıları Aziz Takçı ve Özcan Şişman ile Adana İl Jandarma Komutanı Albay Özkan Çokay hakkında tutuklama kararı çıktı.
1 Ocak 2014'te Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde ve 19 Ocak 2014'te Adana Ceyhan'da Türkmenlere yardım götüren MİT TIR'ları durduruldu. Durdurma emrine imza atan isimler ise Adana eski Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, Başsavcıvekili Ahmet Karaca, Cumhuriyet Savcıları Aziz Takçı, Özcan Şişman ve eski Reyhanlı Başsavcısı Yaşar Kavalcıoğlu. Ayrıca Adana İl Jandarma Komutanı Albay Özkan Çokay, Ceyhan İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Erdal Yılmaz ve Pozantı İlçe Jandarma Komutanı Ufuk Yörüksöz MİT TIR'larına baskın emrini vermiş ve subayların yerlerde süründürülmesi skandalına imza atmıştı. Büyük tepkilere yol açan, Türkiye'yi uluslararası platformda zor durumda bırakmak için gerçekleştirilen operasyonda MİT TIR'larını “usul ve yasaya aykırı olarak" aramak istedi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), olayın hemen ardından devreye girerek söz konusu Adana Başsavcısı Bağrıyanık'ın da aralarında bulunduğu 5 ismin görev yerlerini değiştirdi ve olayla ilgili müfettiş görevlendirdi. Müfettişlerin raporunu tamamlamasının ardından HSYK 2. Dairesi, “Savcıların hukuken davranmaları gereken şekilde davranmadığı, soruşturmaları kurallara uygun ve tarafsız yürütemediği" kanısına vararak, söz konusu 5 ismin, HSYK Kanunu'nun 77. Maddesi gereği görevden uzaklaştırılmalarına karar verdi.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Adana ve Ankara Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüklerinde görevli 13 kişinin yargılandığı davada, Adana İl Jandarma Komutanı olan Özkan Çokay, Ceyhan İlçe Jandarma Komutanı Erdal Yılmaz, Pozantı İlçe Jandarma Komutanı Ufuk Yörük hakkında Hakimler Savcılar Kanunu'na tabi olmaları nedeniyle HSYK'dan izin istenmişti. HSYK, Adana eski Başsavcıvekili Ali Doğan tarafından hazırlanan iddianamede, “mizansen çerçevesinde gerçekleştirilen bir casusluk faaliyeti" olarak belirttiği TIR'ların durdurulması olayına ve subayların yerlerde süründürülmesi skandalına imza atan Adana İl Jandarma Komutanı Albay Özkan Çokay, Ceyhan İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Erdal Yılmaz ve Pozantı İlçe Jandarma Komutanı Ufuk Yörük hakkında da soruşturma izni vermişti.
soruşturmayı yürüten HSYK Başmüfettişi Arif Sami Kaya, Adana eski Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık'ın da aralarında bulunduğu 8 ismin tutuklanması talebiyle Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Başsavcılık, 8 ismi tutuklama talebiyle Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk etti. Mahkeme bu isimlerden Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca, Aziz Takçı, Özcan Şişman ve Özkan Çokay'ın tutuklanmasına karar verdi.
Mahkeme, eski Reyhanlı Başsavcısı Yaşar Kavalcıoğlu ile Ceyhan İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Erdal Yılmaz ve Pozantı İlçe Jandarma Komutanı Ufuk Yörüksöz hakkındaki tutuklama talebini ise suç yerine en yakın ağır ceza kendisi olmadığını belirterek, reddetti. Bu isimlerin tutuklama talebini o dönem görev yaptıkları yerlere en yakın ağır ceza mahkemesi değerlendirecek. Tutuklanmasına karar verilen 5 isme ise “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamemen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek", “Devletin güvenliğine ve siyasal faaliyetine ilişkin bilgileri temin edip ifşa etmek" suçlamaları yöneltildi.
Hakkında tutuklama tutuklamaya yönelik yakalama kararı verilen savcı Özcan Şişman (resimdeki) Adana'daki evinde gözaltına alındı. Gazetecilere suçsuz olduğunu öne süren Şişman, "Bu suçu işleyenler, cezasını çekecekler" diyerek tehdit etti. Hakkında yakalama kararı olan savcı Ahmet Karaca ise Gaziantep'teki ikametinde bulunamadı. Polis tüm isimlerin peşine düştü.
HSYK 2. Dairesi'nin söz konusu savcıları açığa almasına dayanak oluşturan müfettiş raporunda önemli bilgilere yer veriliyor. MİT TIR'larının durdurulması olayının “planlı bir organizasyon" olduğuna dikkat çekilen raporda, adı geçen söz konusu savcıların “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetini, yurt içi ve yurt dışında itibarsızlaştırarak zor duruma bırakmak istedikleri, Türkiye'ye terör örgütlerine yardım ettiği görüntüsü vererek uluslararası yargı organları nezdinde hukuki ve cezai sorumluluk altına sokmaya yönelik bilerek ve isteyerek görevleri dışında hareket ettikleri" belirtiliyor. Raporda, “MİT TIR'larında usûl ve yasaya aykırı arama yapmak, yapmaya teşebbüs etmek ya da sessiz kalmak veya görüntü ve numune aldırmak suretiyle devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla ifşa etme kastı ile hareket ederek mesleğin şeref ve onurunu bozan veya mesleğe olan saygı ve güveni gideren nitelikte eylemde bulundukları anlaşılmıştır" ifadelerine yer veriliyor.
