|

İstanbul''un kayıp suyunun sorumlusu kim?

İstanbul''da 1995''te yüzde 51 olan kayıp-kaçak su oranı 2009'da yüzde 24''e düşmesine rağmen, 2010'dan sonra yeniden yüzde 30''lara yükseldi. Bu durumdan 2010''da göreve gelen İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Öztorun ve ekibinin sorumlu olduğu belirtiliyor.

İstanbul
00:00 - 2/10/2014 Perşembe
Güncelleme: 00:44 - 2/10/2014 Perşembe
Yeni Şafak
İstanbul''un kayıp suyunun sorumlusu kim?
İstanbul''un kayıp suyunun sorumlusu kim?

İstanbul''da yaz aylarında yaşanan su sıkıntısı gözleri kentteki kayıp kaçak su oranlarına çevirdi. İSKİ''nin 2013 raporlarına göre İstanbul şebekesine verilen her 100 litre suyun yaklaşık 30 litresinin akıbeti belli değil. Bu suyun sanayi ve oteller başta olmak üzere yoğun su kullanılan bazı abonelerce usulsüz ve kaçak tüketildiği tahmin ediliyor. 1995''te yüzde 51 olan kayıp kaçak oranı 2009''da yüzde 24''e kadar düşürülmüştü, ancak 2010'dan itibaren kaçağın vanası adeta tekrar açıldı. 2009''da yüzde 24,24 olan kayıp kaçak oranı, 2010'da 28.53''e yükseldi. Son 5 yıldır da kayıp-kaçak oranında azalma olmadı. 2010'da göreve gelen genel müdür yardımcısı ve ekibinin sayaç okuma sistemindeki yanlış uygulamalarının bu sonucu hazırladığı dile getiriliyor.

SİSTEMATİK ÇALIŞMA BİTTİ, SU KAYBI ARTTI

İSKİ''nin faaliyet raporlarına göre barajlardan arıtılarak şebekeye verilen her 100 litre suyun yaklaşık 30 litresi kaçak kullanımlarda kayboluyor ve faturalandırılamıyor. Gayri resmi verilere göre bu rakamın yüzde 32 olduğu iddia ediliyor. 1995 yılında yüzde 51 olan kayıp-kaçak oranı 15 yıldaki çalışmalarla yüzde 24''e indirilmişti. Kayıp kaçak oranı 2009'a kadar her yıl 2-3 puan azalırken ne olduysa 2010 yılında tersine bir süreç başladı. İSKİ verilerine göre 2009''da 24''e gerileyen kayıp-kaçak miktarı 2010''da resmi verilere göre yüzde 28''e fırladı. Son 5 yıldır da 2009 verilerini bile yakalayamadı.

TAKİP YAPMAYANA CEZA YOK

Bu oranlardaki bozulmanın en önemli sebebi olarak 2010 yılında İSKİ''de yaşanan bir dizi görev değişikliği gösteriliyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre, birbirine yakın tarihlerde göreve başlayan ve aralarında bir genel müdür yardımcısının da olduğu 6-7 kişilik bir yönetici grubu, İSKİ''de ekipleşmeye giderek eski yönetimin çalıştığı kişi, kurum, kuruluşları baskı altına aldı ve çalıştırmadı. Yine İSKİ kaynaklarına göre, söz konusu ekibin uygulamaları en çok kayıp kaçak oranında kendini belli etti. 2010 yılından itibaren uygulanan yeni sözleşmelere kayıp-kaçak tespiti şartı getirildi ama sözleşmeye tespit yapmayan firmalar için herhangi bir cezai şart konulmadı. Bu durum, kayıp-kaçak takibinin tamamen taşeron şirket personellerinin insafına bırakılmasına ve rüşvet iddialarına neden oldu.

DÜNYADA YÜZDE 7 BİZDE 32

İSKİ''de yaşanan bu kayıp-kaçak israfına 2010 yılında İSKİ''de göreve gelen ve aralarında Genel Müdür Yardımcısı Hazım Öztorun, Ticaret İşleri Daire Başkanı Murat Gökçe ile İç Denetim Birimi Başkanı Murat Demirdiş''in de olduğu ekibin sebep olup olmadığı sorgulanıyor. Öte yandan gelişmiş ülkelerde kayıp kaçak su oranları ile İstanbul''daki kayıp-kaçak oranı arasında adeta uçurum bulunuyor. Gelişmiş ülkelerde ortalama yüzde 7 olan kayıp kaçak oranı İstanbul''da yaklaşık 5 kat daha fazla. İstanbul gibi yılda yaklaşık 900 milyon metreküp su tüketilen bir şehirde kayıp kaçak oranın yüzde 30 civarında olması ise her yıl 36 milyon metreküp su kapasitesi olan Alibeyköy Barajı''nın yaklaşık 10 katı kadar suyun israf olduğunu ya da faturalandırılamadan kontrolsüzce tüketildiğini gösteriyor.

Kendilerine çalışıyorlar

Kayıp-kaçak oranındaki artışın sebeplerinden biri de tespitle görevli personelin yıllarca aynı bölgede çalışması. 2010 yılına kadar İstanbul, üç farklı bölgeye ayrılarak sayaç okuması yapılıyordu. Bu sayede geniş bir alandan sorumlu olan firmalar, görev yerlerini sık sık değiştirdiği personelin kaçak su kullanan kişilerle samimi diyalog kurmasının ve suistimalin önüne geçiyordu. Bu uygulama sayesinde İstanbul''un sadece bir bölgesinde yılda yaklaşık 50 bin kayıp-kaçak tespitinin yapılması sağlanıyordu. Bugün ise sayaç okuma ve kaçak tespitiyle ilgili görevlilerin sürekli aynı bölgede ve düşük ücretlerle çalıştığı kaydediliyor. Böylece kaçak su kullanan sanayi, otel gibi tesislerden rüşvet alındığı ve İSKİ''ye bildirilmediği iddia ediliyor.

10 yıl önce