|

Kabine hazırdı

Paralel yapının 17/25 Aralık darbe girişimi birinci yılına yaklaşırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, organize ihanete ilişkin yeni ayrıntılar açıkladı: “Beni ve bakan arkadaşlarımı görevden uzaklaştırmak için her türlü hazırlık yapılmış. Muhalefet ikna edilmiş. Kabine hazır, başbakan belli. İnanın hangi manşetlerin atılacağı bile tek tek belirlenmişti”

Yeni Şafak
04:00 - 7/12/2014 Pazar
Güncelleme: 02:24 - 7/12/2014 Pazar
Yeni Şafak

Çırağan Sarayı’nda Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği’nin (ASKON) 9. Olağan Genel Kurulu’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, geçtiğimiz yıl 17-25 Aralık’ta hükümete yönelik düzenlenen darbe girişiminin yeni ayrıntılarını paylaştı. Darbeyi planlayanların hükümetin düşürülmesi sonrası kabineyi, hatta başbakanı bile belirlediklerini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:


MANŞETLER BİLE BELİRLENMİŞTİ

“Eğer o girişim başarıya ulaşmış olsaydı Türkiye bugün nerede olurdu? Aslında bu sorunun da cevabı 25 Aralık’ın silmeye çalıştıkları fezlekelerinde ortaya çıktı. Şahsım için ‘dönemin başbakanı’ ifadesini kullanıyorlar. Yani, dönemin başbakanını, beni, bakan arkadaşlarımı görevden uzaklaştırmak için her türlü hazırlık yapılmış, kararlar verilmiş, harekete geçilmişti. Muhalefet partileri ikna edilmiş, darbe esnasında ve sonrasında hangi vazifeyi yapacakları muhalefet partilerine dahi dikte ettirilmişti. Kabine hazır, başbakan belli. İnanın bazı medya kuruluşlarının ne yazacakları, hangi manşeti atacakları, neyi, nasıl savunacakları dahi tek tek belirlenmişti.”


TEK DİL KULLANIYORLAR

“27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat zihniyeti ne yazık ki bu topraklardan henüz tam anlamıyla silinmiş değil. Millet iradesine düşman olanların, umutlarını kaybettiğine, vazgeçtiklerine, artık millet iradesine karşı taarruz etmeyeceklerine inanırsak, Türkiye’nin bütün kazanımlarını riske etmiş oluruz. Sadece son 1,5 yıl içinde o darbeci, millet iradesine düşman zihniyetin farklı maskeler içinde nasıl millete ve ülkeye saldırdıklarını yine birlikte gördük. Birileri bu hadiseleri küçük, önemsiz gibi göstermeye çalışıyor. Kimi siyasetçilere bakın, yazarlara, çizerlere, sözüm ona düşünürlere bakın. Aynı kaynaktan beslendiklerini hiç gizlemeden, yaşanan hadiseleri meşrulaştırmak amacıyla tek dil kullandıklarını göreceksiniz.” 


GEZİ AMACINA ULAŞSAYDI...

“Çok açık bir soru: Eğer Gezi olayları kontrol edilmemiş, bastırılmamış olsaydı, sokaklar şiddete teslim olmuş olsaydı acaba Türkiye bugün nerede olurdu? Bu sorunun cevabını bir arayalım. Dikkat edin bu soruyu sormazlar, bu sorunun cevabını vermezler. Ama bu sorunun Mısır’da cevabı verildi, Ukrayna’da cevabı verildi. Mısır’da sokak olayları bahane edildi çok kanlı bir darbe yapıldı. Yakın siyasi tarihte, bir günde 3 bin insanın öldürüldüğü bir dünya ülkesi yoktur. Ama Mısır bunu yaşadı. Yüzde 52 oyla seçilmiş devlet başkanı hapse atıldı. Dünyada demokrasiyi savunduğunu iddia edenlerin, bunlara sahip çıkmak suretiyle ne kadar anti demokrat oldukları ortaya çıkıyor. Bunların demokrasiyle falan alakaları yok.” 


O iddia  alçakça bir yalan

Türkiye’deki bütün cemaat, vakıf ve dernekleri ‘tehdit’ olarak kodlayan kararların MGK’da alındığı yalanını bazı malum çevrelerin yaymakta olduğuna işaret eden Erdoğan, “Açık ifade ediyorum. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden, vatanına ihanet içinde olan her yapı, MGK’da ele alınır ve onun gözünün yaşına bakılmaz, tavsiye kararı çıkar. Paralel yapı böyle bir yapıdır. Üzerine gittik, gidiyoruz, daha fazla gideceğiz. MGK’da bu kararı aldık. Neydi bu? Legal görüntü altında illegal faaliyetler gösteren. Paralel yapı orada bu şekilde zikredilmiştir. Bunlarla mücadele tavsiye kararı alınmış, hükümetimiz de bu tavsiye kararına uyarak onlar da Bakanlar Kurulu Kararı’nı çıkarmıştır. Bütün cemaatlerin, vakıf ve derneklerin, teşekküllerin hedef alınacağına dair iddia da alçakça bir yalandan başka hiçbir şey değildir. Hukukun dışına çıkmadığı müddetçe, Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit etmediği müddetçe herkes faaliyetlerini özgürce yerine getirir” diye konuştu. 


Tencere tavacılar nerede!

Ağaç sökümünün Gezi Parkı’nda eylemler için bahane edildiğini hatırlatan Erdoğan, “Ağaç dediler. Yalova’dakiler ağaç değil mi? Kadıköy’de başlayıp, Taksim Meydanı’na gelen zat. Oradaki 12 tane ağacın yeri değiştirildi, kesilmedi o ağaçlar. Ama Yalova’dakiler kesildi. 250’yi aşkın ağaç kesildi. Ağaç değil mi? Neredesin sen! Nerede o çevreciler?! Nerede o Taksim’de yürüyenler?! Asırlık çınarlar ağaçtan sayılmıyor! Neredesiniz tencere, tavacılar konuşun bakalım... Eymir Gölü’ne restoran yapmak için ODTÜ’de ağaç kesildi. Bakırköy Belediyesi de ağaç kesti... Eğer Gezi olaylarında mesele gerçekte ağaç olsaydı, o gün sokağa çıkanlar, yakanlar, yıkanlar herhalde Yalova, Bakırköy ve ODTÜ’nün Eymir Gölü için de sokağa çıkarlar” sözleriyle tepkisini dile getirdi. 


Silahsız adamı boğdular

ABD’nin Ferguson ve Arizona kentlerinde yaşanan şiddet olaylarını hatırlatan Erdoğan, ABD polisiyle Türkiye’deki güvenlik güçlerini karşılaştırdı. Erdoğan, “Hali görüyorsunuz. Elinde silahı yok, adamı yatırıyorlar yere ve kafasını yere vuruyorlar, nefessiz bırakıyorlar, öldürüyorlar. Silah milah hiç birşey yok. Molotofkokteyli yok. Hiçbir şey yok. Bizim burada polisimiz kalkıp da vatandaşı mı öldürdü? Silah mı çekti? Yok. Polisi öldürürken, polisi neredeyse bitirecekleri anda, polis kendisini savunmayacak mı? Savunurken orada bir olay oluyor, ondan sonra bakıyorsunuz işte o paralel yargı, (polisi) 8 seneye mahkum ediyor” ifadelerini kullandı.


İtibardan tasarruf olmaz

Beştepe’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapıldığını belirten Erdoğan, binadaki oda sayısını da açıkladı. “Bin odalı değil 1150 küsur odası var” diyen Erdoğan, CHP’nin de parti merkezi olarak büyük bir bina yaptırdığını hatırlatarak Kılıçdaroğlu’na yüklendi: “Sanki burası benim kişisel sarayım. ‘İstanbul’ dendiği zaman akla Dolmabahçe ve Topkapı Sarayı gelir. Turistlere buralara beraber Süleymaniye, Ayasofya ve Sultahahmet gösterilir. Acaba Cumhuriyet dönemi yapılarından ne gösteriyoruz? İşte burayı gösteriyoruz. Bu bir ufuk meselesi. Büyüklerin ‘İtibardan tasarruf olmaz’ sözü var. Gelenler gidenler Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na bakıyor. Burada bir itibar var, tasarruf yapılamaz. Belli ki (Kılıçdaroğlu) herhalde dünyayı daha görmemiş, gezmemiş, bu tür şeyleri bilmiyor. ‘Siz eskiden kenarda, köşede CHP’yi yönetiyordunuz. Böyle büyük binaya ne gerek vardı’ demezler mi? Bir bina yaptınız, o da bir tane yaptı. Ne gerek vardı. Yapmasaydınız, bir iki kat binada otururdunuz, oradan bu işi yürütürdünüz. Ama yaptınız.”  


DAHA ÖNCE TEKLİF ETTİK

Gündemdeki ‘seçim barajı’na ilişkin daha önce düzenleme teklif ettiklerini ifade eden Erdoğan, “Gelin yüzde 5’e indirelim, sıfırlayalım dedik. Yanaşmadılar. Anamuhalefetin başındaki, akşam başka sabah başka konuşuyor” dedi. 


YALANI GÜZEL SÖYLER

Erdoğan, “Türkiye’de ‘yalanı en güzel kim söyler?’ diye sordukları zaman vereceğiniz cevap, anamuhalefet partisinin başındakine sorun. O kadar başarılıdır. Bakıyorsunuz, malzeme yok, malzeme olmadığı zaman neyle uğraşacak? Şimdi de Cumhurbaşkanıyla uğraşıyor. Bazıları diyor ki Cumhurbaşkanı bunlarla cevap verir mi? Ben alışılmış cumhurbaşkanı değilim, olmadım, olmayacağım” dedi. Bu sözler salondakiler tarafından ayakta alkışlandı.

#gezi
#paralel yapı
#17 aralık
#recep tayyip erdoğan
9 yıl önce