|

Korsan tahliye kararında gözden kaçan nokta

İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yetkisi olmadığı halde verdiği reddi hakim kararı ve ardından İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin "paralel yapı" soruşturmaları kapsamındaki tutuklulara verdiği tahliye kararı, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 'yok hükmünde' sayıldı. 29. ve 32. Asliye Mahkemeleri'nin kararını değerlendiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hukuk Profesörü Mustafa Şentop, korsan tahliye kararında gözden kaçırılan noktaya dikkat çekerek, "bir adliyedeki bütün hâkimlerin toplu olarak reddi mümkün değildir" dedi.

Yeni Şafak
01:30 - 26/04/2015 Pazar
Güncelleme: 18:49 - 26/04/2015 Pazar
Yeni Şafak

İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği bu akşam, yargıda yapılmak istenen hukuk darbesine geçit vermeyerek, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yetkisi olmadığı halde verdiği reddi hakim kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle "yok hükmünde" olduğu, ayrıca İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nden "paralel yapı" soruşturmaları kapsamındaki tahliye kararının da yok hükmünde sayıldığı kararını verdi.



29. ve 32. Asliye Mahkemeleri'nin kararını Twitter hesabından değerlendiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hukuk Profesörü Mustafa Şentop, çok önemli bir ayrıntıya dikkat çekerek, İstanbul Adliyesi'ndeki bütün Sulh Ceza Hakimlerinin reddedilemeye çalışıldığını ve bunun kanunen mümkün olmadığını açıkladı.



"Hakim kanunun veremediği yetkiyi kullanamaz"


Hukuk Profesörü Şentop skandal karar hakkında şunları söyledi: "Tahliye kararı ile ilgili tartışılan konuda atlanan veya gözden kaçırılan noktalar var. Evvela, bir asliye ceza mahkemesi, soruşturma aşamasında, tutuklulukla alakalı karar veremez; münhasıran sulh ceza hakimi yetkilidir. Hakimin reddi, hakimle alakalı kişisel sebeplere dayanır; bir adliyede bulunan bütün hâkimlerin toplu olarak reddi mümkün değildir. İstanbul adliyesindeki bütün sulh ceza hakimleri, topluca reddedilemez. Asliye ceza mahkemesi, farz edelim hakimin reddi talebini kabul etti; davaya hangi mahkemenin / hakimin bakacağını belirleyemez. Kanunla tutukluluk konusunda karar verme yetkisi münhasıran sulh ceza hakimlerindedir; İstanbul'da biterse en yakın ağır cezanın bulunduğu yer sulh ceza hakimi yetkili olur; asliye ceza değil. Aksi halde, kanunla belirlenen hakimi, iki asliye ceza mahkemesi hakiminin senaryosu ile değiştirmek mümkün olur."



"İki hakim de hukuk suçu işledi"


"Asliye ceza mahkemesinin tahliye kararı, kanunen yetkisiz bir mahkemenin kararı olduğu için, yok hükmündedir; kanunun vermediği yetkiyi başka bir hakim arkadaş veremez. İki hakimin de açıkça suç işlediği kanaatindeyim; disiplin suçu değil, ceza hukuku anlamında suç. Bu görevle alakalı suç da değil."



10. Sulh Ceza tahliye dilekçelerinin iadesini istedi


İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nce tahliye taleplerine bakmakla görevlendirilen İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nden de tahliye talepli dilekçelerin istenmesine karar verdi.



29. ve 32. Asliye Ceza kararı savcı dosyayı göndermeden verdi


Hakimliğin kararına ve "paralel yapı" soruşturmalarını yürüten savcıların dosyaları göndermemesine rağmen İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, soruşturmalar kapsamında tutuklu bulunan Hidayet Karaca ve polis müdürlerinin de aralarında bulunduğu kişilerin tahliyesine karar verdiği ortaya çıktı.

#Hidayet Karaca
#İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği
#İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi
#İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi
#Mustafa Şentop
9 yıl önce