Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi, Almanya'da aşırı sağcı, 'Nasyonalsosyalist Yeraltı' (NSU) terör örgütü tarafından 8'i Türk 10 kişinin öldürülmesiyle ilgili görülecek davada, herhangi bir Türk medya kurumunun ilk 50 arasında bulunmadığı akreditasyon listesinde değişikliğe gitmiyor.
Mahkeme Başkanı Karl Huber, mevcut basın listesinin uygulamada kalacağını belirtirken, Alman siyasetçileri ve hukukçularının, mahkeme salonundaki görüntülerin, gazetecilerinin yer alacağı başka bir salona aktarılması talebine de karşı çıktı.
Huber, ancak salonda sandalyesi bulunan kurumların yerlerinden feragat etmesi ve sırada bekleyen gazetecilere öncelik tanınması durumunda Türk gazetecilerinin salona girebileceğini ifade etti. Mahkeme Başkanı Huber, böylelikle Alman meslektaşlarının dayanışmasıyla Türk gazetecilerinin de davaya katılma olanağının bulunduğunu kaydetti.
Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD, kendisine ayrılan yerlerden birisinden feragat ederek bunu TRT'ye, Bild gazetesi ise kendisine tahsis edilen yeri Hürriyet gazetesine vereceğini açıklamıştı.
Öte yandan Münih Eyalet Mahkemesi tarafından yapılan açıklamada, yaklaşık 3 saat içinde basın için ayrılan yerlerin tükendiği bildirildi.
Mahkeme Sözcüsü Margarete Nötzel, 5 Mart 2013'te, saat 08.56'da medya kurumlarının akreditasyon yapmaları için elektronik posta gönderildiğini, saat 11.42'de ise 50 akreditasyon başvurusunun kendilerine ulaştığını ifade etti.
Nötzel, akredite olan ilk 50 basın kuruluşuna mahkeme salonunda sabit yer verildiğini belirterek, yasal sebeplerden dolayı medyaya daha fazla yer ayrılamadığına işaret etti.
Savaş sonrası Almanya'nın en önemli davalarından olan NSU davasında, Türk ve yabancı medyaya yer ayrılmamasından dolayı Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi yoğun şekilde eleştiriliyor.
