|

Menderes’i mektupla uyardı

Bediüzzaman Said Nursi’nin, darbeciler tarafından idam edilen merhum Başbakan Adnan Menderes’i Masonlara karşı dikkatli olması konusunda bir mektupla uyardığı ortaya çıktı. Masonların sözde hürriyet talepleri altında faşizmin en kötü ve en hunhar şekillerini tatbik etmeye çalışacaklarını belirten Bediüzzaman Menderes’e “Bütün dertlerimizin umumi davası hürriyettir’ sözüne aldanma” diyor.

Yeni Şafak
04:00 - 12/04/2015 Pazar
Güncelleme: 16:03 - 12/04/2015 Pazar
Yeni Şafak

Bediüzzaman Said Nursi'nin, darbeciler tarafından idam edilen Merhum Başbakan Adnan Menderes'i Masonlar konusunda uyardığı ortaya çıktı. Bediüzzaman Hazretleri, Menderes'e çok partili rejimle birlikte Masonların da amaçlarını gerçekleştirmek için harekete geçtiklerini, sözde hürriyet talepleri adı altında faşizmin en kötü ve en hunhar şekillerini tatbik etmeye çalışacaklarını söylüyor. Bediüzzaman, Menderes'e “Bütün dertlerimizin umumi davası hürriyettir' diyeceklerini buna aldanmamasını tembih ediyor.



MENDERES'E ULAŞMASINI ENGELLEDİLER Mİ?


Bediüzzaman'ın gönderdiği mektubun zarfı ise halen muhafaza ediliyor. “Hür Adam" logolu zarfın üzerinde pulu da duruyor. Zarfın üzerinde “Sn. Başvekil Adnan Menderes, Başbakanlık, Ankara" yazılı. Mektubun Adnan Menderes'in eline geçip geçmediği bilinmemekle birlikte mektubun Masonlarla ilgili belgelerin yanında bulunması dönemin Başbakanlık binasında söz konusu mektubu Adnan Menderes'e ulaştırmamak için çalışanlar olabileceğini akla getiriyor. Mektubun içeriğinin masonlarla ilgili olması, Masonların Türkiye'de en üst makamlara kadar ulaşması, bu ihtimalin gerçek olabileceği ihtimalini artırıyor. Ulaşıp ulaşmadığını henüz bilmesek de elimizdeki mektup gerçek ve Adnan Menderes'e gönderilmiş.



KONTROL SİSTEMİNİ KENDİLERİ KURACAK


Mektubun içeriği de Sayın Başvekil Adnan Menderes hitabıyla başlıyor ve “Masonların hülyaları pek büyüktür" diyerek devam ediyor. Bediüzzaman mektubunda kendisiyle ilgili herhangi bir konuya girmeden uyarılarını sıralamış. Türkiye'de çok partili hayata geçilmesiyle birlikte Masonların bundan büyük faydalar sağlayacaklarını ümit etmeye başladığını hatırlatan Bediüzzaman, Murakabeyi yani kontrol sistemini de kendilerinin oluşturacağını böylece kendilerine göre bir hürriyet sistemi kuracaklarını vurguluyor. Bediüzzaman'ın bu uyarısı çok partili sistemin tamamen milletin taleplerini dillendirmeye müsait olduğu mevsimlerde devreye giren vesayet odaklarının adeta o günlerden çekilen röntgeni gibi işlev görüyor.



HÜRRİYET PALAVRASI


Bediüzzaman'ın Cumhuriyet gazetesi ile ilgili tespiti ise ilginç. “Yardakçı mason gazetesi olan (Cumhuriyet) gazeteleriyle" ifadesini kullanan Bediüzzaman, bu gazete vasıtasıyla “Bütün dertlerimizin umumi davası hürriyettir" şeklinde her gün yayın yapılacağını, her gün çeşitli yazılarla halkın hürriyet havasında boğmaya çalışılacağını kaydediyor. Bediüzzaman “Bize öteden beri hürriyet daima Siyonist ve mason kaynaklarından geldiği için ömürleri pek kısa olmuştur. Çünkü hürriyetin getirdiği refah, huzur, saadet ilk görünüşte herkesçe benimsenir sevilir. Lakin sevinmekle, yerinmeler pek çabuk olur. İstibdadın en kötü ve en hunhar şekilleri tatbik edilir" diyerek sözde özgürlük söylemlerine aldanmamasını tavsiye ediyor.



TANZİMATLA GELEN HÜRRİYET TERANESİ


Bediüzzaman, söz konusu Hürriyet palavralarının başlangıcını tanzimata kadar götürerek bu palavraların yemedik baş bırakmadığını kaydediyor. Kaderin cilvesine bakın ki, Bediüzzaman'ın bu şekilde uyardığı Adnan Menderes, tam da Üstad'ın söylediği gibi Hürriyet ve Özgürlük adına idam ediliyor. 27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde gençlerin kıyma makinelerine atıldığı dedikodularını dahi çıkaran gazeteler ise tam da Bediüzzaman'ın tesbit ettiği gazeteler. Bediüzzaman bu konuya şöyle dikkat çekmiş: "Tanzimatla giren hürriyet teranesi bu güne kadar bu memlekette yemedik baş bırakmamıştır. Tanzimat ve ıslahat oyunları ile Türk milletinin münevver gençlerinin canına girilmiştir. Hiçbir zaman bu millete hürriyet sağlayamamıştır. Zira onun kavgası koyduğu bir takım nizam ve usulleri yürütmek, diğer cemiyet nizamlarını ortadan kaldırmaktır."


Gülen Üçgen üyesi


Fetullah Gülen'in üyesi olduğu Üçgen Mason Mahfili'nin bugünkü adı ile Özgür Masonlar Büyük Locası'nın sitesindeki Masonik Sözlük bölümünde Masonlukta en çok kullanılan üçgen ve anlamı şöyle anlatılıyor: Üçgen: Müselles. Üç noktayı birleştiren, üç açı ile üç kenardan oluşan geometrik şekil. Üçgen, Masonlukta çok önem verilen ve en değerli tutulan simgelerden biridir. Yüzey (iki boyutlu) geometrik şekillerin ilki ve en basiti olmakla birlikte, diğer şekilleri oluşturduğu için onlardan üstün tutulur. Üçgen, tüm geometrik şekiller arasında en tutarlı olanıdır. Bundan ötürü üçgenin, öncelikle “sağlamlık", “değişmezlik" ve “dayanıklılık" kavramlarını simgelediği benimsenmiştir. Masonlukta en çok üç tip üçgen üzerinde durulur a) Dik Kenar Üçgen: Bir açısı “90 derece" olarak nitelenen dik açılı üçgen b) Eş Kenar Üçgen: Her açısı “60 derece" ve her kenarı birbirine eşit olan üçgen. c) İç Bükey Üçgen: Her kenarı içe doğru bir yay gibi olan, dolayısıyla iç açılarının toplamı 180 dereceden küçük bir üçgen.



Destekçi iş adamları


Söz konusu istihbarat raporunda Fetullah Gülen cemaatini destekleyen büyük iş adamlarının hangileri olduğu da tek tek sıralanıyor ve anlatılıyor. Gülen'e söz konusu holdinglerin siyonist örgütlenmelerle irtibatlı olarak destek sağladığı dile getiriliyor.


Masonlar Siyonizmle kolkola


Yeni Şafak dün yayınlanan yazı dizisinde sümenaltı edildiği düşünülen bir İstihbarat Raporu'nu deşifre etmişti. Fetullah Gülen ve Masonlarla ilişkileri başlığını taşıyan rapor Gülen'in Masonluk belgelerini teyit etmişti. Bugün ise raporda dikkat çeken bir diğer ayrıntıyı yayınlıyoruz. Rapor şöyle devam ediyor: “Masonların gizlediği gerçekler kendi anlatımları ile bunlara hazırlıksız olanlar için yıkıcı ve şaşırtıcı olabilmektedir. Bu doğru bir tespittir. Değerlerine inanmış bir insanı Allah inancından, milli kimliğinden ayırmak, materyalist yapmak hiç te kolay değildir. Bu ancak yavaş yavaş verilecek telkinlerle olabilir. Masonluğun bir diğer önemli ayrıntısı radikal Yahudi ulusçuluğu olarak tanımlanan Siyonizm ile olan bağlantısıdır." Yahudilik ve Masonluk arasındaki ilişkiler Türkiye'deki Yahudi Azınlık Cemaatleri'nce de reddediliyor. Ancak raporda Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Loca'sının yayın organından alınan alıntılarda bağlantılara dikkat çekiliyor. Örneğin Mimar Sinan Dergisi 47. Sayıda “Ritüellerimizde Tevrat'tan sayısız alıntılar mevcuttur" ifadesinin olduğu vurgulanıyor.



Cemaat yönetiminde üyelerimiz var


“Fetullah Gülen ve Masonlarla İlişkiler" Rapordaki bir detay ise Mason localarının Türkiye'de Gülen örgütü içerisindeki varlıklarının sadece Gülen ile sınırlı kalmadığını gösteriyor. Locaların Gülen cemaatinin yönetim katında bir çok üyesinin bulunduğu vurgulanıyor. İşte rapordaki o satırlar: “Locaların F.Gülen cemaati yönetim katında birçok üyesi bulunmaktadır. Eğitim alanında locaların çalışmaları ayrı bir yer tutar. Locaların ve Gülen cemaatinde beslenen zeki ve akıllı öğrenciler, locaların ve cemaatin amaçları doğrultusunda kullanılır. Locaların büyük üstatları, siyasetçi, büyük iş adamı, sanayici, hukukçu, bürokrat, devletin üst düzey yöneticileri özenle seçilerek desteklenmekte ve yurt dışı bağlantılarına yarayışlı kişiler ve kurumlar haline getirilmektedir.



Şemadaki yeri


Masonik ve Siyonist yayılma şu şekildedir:

1. Altta Lionslar (Mahalle Komiteleri, Genç Leo, Liones Kızlar)


2. Bunun üstünde Rotaryenler,


3. Corbonary ve Masonnry (Farmasonlar)


4. Herkese emir verme yetkisine sahip (Bilderberg Group, F.Gülen üçgenden sivrilerek direk Bilderberg yönetimine geçmiştir.)


5. Siyonizm kuruluşları (bunlar sadece Yahudilerden oluşmaktadır.)






#Geride ne kaldı
#Bediüzzaman Said Nursi gülen mason
#fethullah gülen belgeleri
9 yıl önce