|

Milletin evlatlarına tahammülleri yok

Merhum Menderes’in ibreti alem için asıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbeci zihniyetin değişmediğini söyledi. Erdoğan, “Milletin kalbine giremeyenler darbelerden medet umdular. Milletin evlatlarının iktidarda olmasına tahammül edemiyorlar. Onlar istemese de yolumuza devam edeceğiz” dedi.

Yeni Şafak
04:00 - 28/05/2015 Perşembe
Güncelleme: 23:09 - 27/05/2015 Çarşamba
Yeni Şafak

Erdoğan, Uşak ve Aydın'da toplu açılış törenlerinde vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:


Bundan tam 55 yıl önce demokrasi tarihimiz adına, millet adına, gerçekten utanç verici bir hadise yaşandı. 27 Mayıs 1960 darbesi kara bir gün olarak tarihe yazıldı. 14 Mayıs 1950 tarihi nasıl milletimiz için bir demokrasi bayramı ise 27 Mayıs 1960'da bir matem günüdür. 14 Mayıs bu milletin tek parti zulmünden kurtuluş günüyse, 27 Mayıs da bu zihniyetin tekrar millete rağmen, iktidarı gasbetme günüdür.



CHP HAZMEDEMEDİ


Merhum Adnan Menderes, Türkiye'ye çok hizmetler verdi. Türkçe ezan garabetine onun döneminde son verildi. İmam hatip okullarının Kur'an-ı Kerim eğitiminin önü, onun döneminde açıldı. Peki sonra ne oldu? Milletin desteği ile iktidara gelen Adnan Menderes'i darbe ile indirdiler. Yetmedi, bir de daracağına gönderdiler. Kendisini bir kez daha rahmetle, minnetle yad ediyoruz.. Şimdi burada bir şeyi açık söyleyeceğim; CHP, 1950 seçimlerinin sonucunu yıllarca hazmedemedi.



İBRETİ ALEM OLSUN DİYE


Menderes ve iki arkadaşını darağacına gönderenler, bunu tek bir gaye için yaptılar; Menderes'in akıbetinin, bundan sonra gelecek siyasetçilere örnek olmasını istiyorlardı. Suçlu oldukları için değil, ibretialem olsun diye asıldılar. Bir daha hiçbir siyasetçi vesayet odakları ile mücadeleye giremesin, milletle devleti barıştırmanın gayreti içerisinde olmasın diye bunu yaptılar. 27 Mayıs günü bu ülkede, milletle alay edilircesine, 20 yıl boyunca, 'hürriyet ve anayasa bayramı' olarak kutlandı. Menderes'in akıbeti tıpkı Demokles'in kılıcı gibi siyasetçilerin tepesinde sallandı.


1960'dan günümüze kadar bunun onlarca örneği görüldü. Rahmetli Özal, rahmetli Erbakan bunu bizzat yaşadı, iliklerine kadar hissettiler. Biz de 40 yıllık siyasi hayatımız boyunca böyle tehditlere, aba altından sopa göstermelere maruz kaldık. Bugün de benzer şeyler yaşanıyor. Paralel örgütün militanı olan bir sözde savcı geçenlerde çıkmış, 'Bunların yaptıkları Menderes'i geçti. Sonları da onlar gibi olacak' diyor. 27 Mayıs sabahı 'Türk ordusu vazife başında' manşeti atan gazete de beni Mursi'nin akıbetiyle tehdit etti. Elinizdeki yazılı ve görsel medyayla siz neyi ürküteceğinizi zannediyorsunuz.



ÜCRETLİ ŞARLATANLAR


Devir, aktörler değişse de darbeci zihniyet değişmedi. Milletin kalbine giremeyenler, onu fethedemeyenler, maalesef hep kumpaslardan, darbelerden medet umdular. Millet iradesine yönelik bir teşebbüs olduğunda, uluslararası medya yanında yer alıyor. 1960, 1980, 28 Şubat, Gezi olaylarında bu desteği görürsünüz. New York Times'ın kritik dönemlerde Türkiye ile ilgili haberleri hep provokasyon kokuyor. Bunlar, ücretli şarlatanlar, vesayetin tetikçileri. Milletin evlatlarının iktidarda olmasına, sizlerin söz sahibi olmasına tahammül edemiyorlar. Onlar istemese de biz yolumuza devam edeceğiz.



BAŞINA 10 KURŞUN SIKMIŞLAR


Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu illerinde bölücü terör örgütünün güdümündeki partiye oy vermeyecek olanları alçakça tehdit ediyorlar. Siirt'te, Hakkari'de, Van'da bu sebeple vatandaşlarımız öldürüldü. Siirt'te muhtarı öldürdüler. O da Kürt'tü. Kürt, Kürt'ü öldürüyor. Nasıl oluyor bu iş? Bir köy korucusuna biz havalimanını açtığımız gün, Hakkari'de başına 10 kurşun sıkarak onu öldürdüler. O da Kürt o da Kürt. Bunlarda vicdan diye bir şey kalmamış...



Arap atı sürprizi






Beştepe'deki Hipoterapi Merkezi ve TİGEM Tesisleri'nin toplu açılışı ile Arap atı tanıtım törenine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, atın medeniyetimizin önemli sembollerinden biri olduğunu söyledi. Erdoğan, Türkiye'ye gelen misafir devlet başkanlarını karşılama noktasında, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başlatmış olduğu atlarla karşılama geleneğini devam ettirdiklerini belirterek, “Birçok konularda attığımız adımlar bazı kesimler tarafından eleştirilmiştir. Tabii tarihlerinden, kültürlerinden, medeniyetlerinden kopuk olanlar biliyorum ki işte buradaki bu tesisi de eleştireceklerdir. Cumhurbaşkanlığı külliyesindeki o karşılamalar hep eleştiriye tabi oldu. Ama gelen misafirler tam aksine hep tebrikle buradan ayrıldılar. Kökü olmayanlar esen her rüzgarın önünde sürüklenip gitmeye mahkumdur. Biz köklerimize, tarihimize, kültürümüze sahip çıkacağız” dedi. Bu karşılamayı 16 devletin bayraklarıyla bütünleştirdiklerini ve farklı bir havanın oluştuğunu söyleyen Erdoğan, “Katar Emiri Şeyh Temim Bin Hamed El Sani'yi de böyle karşılamıştık. Döndükten sonra haber gönderdi bir de baktım bir sürpriz bize 53 tane Arap atı gönderdi. Şimdi karantinadalar Eskişehir'de. Bu atları bizim himayemize inşallah alacağız ve bu şekilde bir süreç başlatacağız” diye konuştu.



Saray'la ilgisi yok


Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 9 Şubat 2015 tarihli kararının, iddiaların aksine, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgisinin olmadığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Danıştay 14. Dairesi, Cumhurbaşkanlığı hizmet binasının yer aldığı alana ilişkin 22 Şubat 2014 tarihli kararla, yerel mahkemenin tarihi sit statüsünün kaldırılmasına ilişkin işlem hakkında verdiği iptal kararının yürütmesini durdurdu. Yüksek Mahkeme'nin bu kararının gerekçesinde, Beştepe'deki alanın tarihi sit özelliklerini taşımadığının açıkça ifade edildiği belirtildi. Bunun ise Cumhurbaşkanlığı hizmet binasının bulunduğu alanın tarihi sit alanı niteliği taşımadığının yargı kararıyla zaten sabit olduğu anlamına geldiği vurgulanarak, Cumhurbaşkanlığı hizmet binasını hiçbir şekilde ilgilendirmediği kaydedildi.



TSK'yı karşınızda bulursunuz


Erdoğan, “7 Haziran, bizi kıymetli Menderes'in akıbeti, Mursi'nin akıbetiyle tehdit edenlerin bir kez daha hüsrana uğrayacağı seçim olacak. 15 bin kilometre öteden Türkiye Cumhuriyeti'nin reisicumhuruna parmak sallayanlara hak ettikleri cevabı vermeye var mısınız? 7 Haziran'da 'Bu ülkede birinci kuvvet basındır' diyenlere, 'Hayır, millettir' demeye var mısınız?” diye sordu. Menderes'in mirasına sahip çıkılması gerektiğine işaret eden Erdoğan, paralel yapıyı işaret ederek, “780 bin kilometrekarelik vatan topraklarında birileri operasyon düşünüyor. Boşuna heveslenmeyin, bizi karşınızda bulursunuz, silahlı kuvvetlerimizi, tüm emniyet teşkilatımızı karşınızda bulursunuz, hepsinden öte milletimizi karşınızda bulursunuz” görüşünü dile getirdi.



Bizi de Menderes gibi tehdit ediyorlar


Erdoğan, Aydın'daki törende de Adnan Menderes ve arkadaşlarını andı. 27 Mayıs'ta demokrasinin kesintiye uğratıldığını ifade eden Erdoğan şunları kaydetti: Adnan Menderes ve arkadaşları hayatları pahasına milletin yanında olmaktan vazgeçmediler. Darağacına çıktıklarında milletin gönlünde bir basamak daha yükseliyorlardı. Vesayeti seçenler her zaman kaybetmeye mahkum oldular. Bizi de Adnan Menderes gibi tehdit ediyorlar. Halbuki ölümsüzlüğü tadanlara ölüm ne yapabilir ki. Onlar bilmiyorlar ki şehitler ölmez. Mukedder olan ölüm bizi gelip zaten bulacaktır.” Bu milletin kendisine hizmet edeni asla unutmadığı gibi ihanet edenleri de asla unutmayacağını bildiren Erdoğan, "Milletimiz çok büyük mücadelelerle ve çok zor şartlar altında elde ettiği demokratik ve ekonomik kazanımlarına el uzatanı asla affetmez" dedi.





#Erdoğan
#aydın
#toplu açılış
#menderes
9 yıl önce