MİT Müsteşarı Fidan'ın 7 Şubat 2012'de ifadeye çağrılmasından sonra devletin kendileri hakkında yapacağı tasarrufları öğrenmek için 'zimmet' kılıfı altında İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'i dinlemek için harekete geçen ve İstanbul İstihbarat Şube'yi dinleyen paralel örgütün oyununu, dinlemelerin ilk aşamasında yer alan H.A isimli polis memuru bozdu. 'Tanık' sıfatıyla savcılığa ifade veren H.A, dinlemelerin zimmetle alakalı olmadığını MİT'in de işin içine katıldığında soruşturmadan şüphelenerek dinlemeyi sonlandırdığını söyledi.
Tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen şüphelilerden Teknik Takip eski Büro Amiri Ramazan Haktan Helvacı'nın kendisine dinlediği istihbaratçılarla ile ilgili olarak “Beşiktaş'taki MİT Bölge Başkanlığı'na giderlerse veya telefonları buradan baz verirse bana haber ver” dediğini anlatan H.A, bu direktifin ardından olayın zimmet ile ilgisi olmadığını anladığını ve yapılan dinlemelerin amacından şüphelendiğini söyledi. Teknik takipte 15 yıldır dinleme işini yaptığını ve ilk defa bir soruşturmadan çekince duyduğunu beyan eden H.A. ifadesinde, “Dinlemenin ilk etaplarında pek bir şey anlayamadım, ancak ikinci gün dinleme konularının zimmetle alakalı olmadığını, bize ibraz edilen raporla örtüşmediğini kavradım. İstihbarat Şube Müdürlüğü'nü komple ekip olarak dinlemenin başka bir amaca hizmet ettiğinden şüphelendim” dedi. H.A. şunları söyledi:
“Korktum, çekindim. Dinlemeye devam etmek istemediğimi grup amirime söyledim. 'Bu konuyu neden sadece üç kişi dinliyor. Bu beni rahatsız ediyor' dedim. Daha sonra beni Büro Amiri Ayhan Arıkanoğlu odasına çağırdı; odada 7-8 polis memuru ile Ramazan Haktan Helvacı da vardı. Dinlediğimiz konunun hassas olduğunu, onun için yalnızca 3 kişinin bildiğini söyledi. Dinlemeyi bırakmak isteyince müsaade ettiler, aynı büroda çalışmaya devam ettim.”
Savcılık, yapılan dinlemelerin 232 adet iletişim tespit tutanağı haline getirildiğini tespit etti. Paralel örgütün elde ettiği kayıtların, o dönemki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda devlet görevlisinin günlük özel ve protokol planlama bilgilerini içeren geliş-gidiş güzergahlarına dair görüşmeleri kapsadığı belirlendi. Ayrıca H.A, dinleme görüşmelerinin kaydedildiği TİB-NOT programının çöktüğüne hiç şahit olmadığını, ancak sözkonusu sistemin 17 Aralık darbe girişiminin ertesi günü 18 Aralık'ta çökertildiğini anlattı. Kendisine TİB-NOT'taki bütün bilgilerin silindiğinin söylendiğini belirten H.A, “Hiç böyle bir olayla karşılaşmadım. Aynı büroda çalıştığım bir arkadaşıma sordum. Teknik Takip Büro Amirliği Yazı İşlerinde çalışan bir memurun server'ı (harddiski) kucaklayıp götürdüğünü söyledi. Ben o zaman serverdaki bilgilerin çalındığını anladım” diye konuştu.
