İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) çalışanı Cevzet Soysal'ın, 1998'de Batman'da kaçırılarak öldürülmesi olayına ilişkin soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında çok sayıda şahsın ifadesini alan Aydoğdu, cinayet emrinin bizzat Fetullah Gülen tarafından verildiği belirledi. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurarak 14'ü polis 19 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarttı.
Hakkında gözaltı kararı çıkarılanlar arasında cemaatin Emniyet İmamı Süleyman Uysal'ın yanısıra İstihbarat İmamı, Bölge İl İmamı, 5 sivil paralel yapı mensubu da bulunuyor. “Paralelin Jitemi" olarak tabir edilen ve Soysal cinayetini işleyen Faili Meçhulleri Araştırma Komisyonu üyesi 14 polis de gözaltı listesinde bulunuyor.
Soruşturmada gözaltı listesinde bulunan isimler arasında Soysal'ın kaçırılması talimatını verdiği öne sürülen dönemin TEM Şube Müdürü Emniyet Müdürü Cemil Ceylan, Batman Bölge İmamı'nın kardeşi olan Başkomiser Fatih Karataş, faili meçhul ekibinde yer alan polis memurları M. Ş., Bilal., Aydın Mimir, Ömer Kesinci, Mehmet Gül, Erhan Yıldırım'ın bulunduğu öğrenildi. Dönemin Batman İstihbarat Şube Müdürü Cemil Ceylan en son Edirne İl Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunmuştu. O dönem TEM Şube'de Başkomiser olarak görev yapan Fatih Karataş en son Hatay İstihbarat Şube Müdürü olarak görev alırken, yine aynı şekilde Batman TEM Şube Müdürü olarak görev yapan Ahmet Akbal da en son Muğla İl Emniyet Müdürlüğü görevinde bulundu.
Soysal, 1998'de polis tarafından işkence edilerek öldürülmüştü. Yıllarca aydınlatılmayı bekleyen dosya, paralel yapının Emniyet'ten tasfiye edilmesiyle aydınlatılmıştı. Cinayetinin şahidi olan polis memuru, tanık olarak savcıya verdiği ifadede, Soysal'ın infazının paralel yapının üst kademelerinin emriyle gerçekleştirildiğini belirtmişti. Tanık polis memurunun ifadesinde Hizbullah'a ait bir evde ele geçirilen belgelerde Gülen yapılanmasına ve okullarına ait notlara rastlandığını anlatarak, “Dökümanlara göre Güneydoğu'da Hizbullah mensuplarınca paralel yapının okulları, yurtları ve mensupları takip ediliyordu. Bu bilginin bölge imamı Bahattin K. tarafından Gülen'a ulaştırılması sağlandı.
Gülen'in dokümanlardaki bilgiyi öğrendikten sonra hiddetlenerek 'Allah belalarını versin. Ne pahasına olursa olsun bu örgütü bitirin' dediği, paralel yapıya mensup polislere aktarıldı" demişti. Talimat üzerine Batman Emniyeti'nde görevli Cemil Ceylan ve Ahmet Akbal isimli müdürlerin, Hizbullah masasından Fatih Karataş, Aydın Mimir, Ömer Kesinci ve H. isimli polislerle irtibatlı olarak illegal faaliyetlere başladığını anlatan tanık, Soysal'ın infaz emrinin bu toplantının ardından planlandığını belirtmişti.
Tanık polis sonrasında yaşananları ifadesinde şöyle anlatmıştı: “Hizbullah'ın Batman sorumlusu iddiasıyla ilk olarak Ahmet S. belirlendi. Ancak S. tek dolaşmadığı ve yanında örgütten korumalar olduğu için polisler ikinci hedef olan Ahmet A.'ya yöneldi. A. da başka arabalarla takip edilerek korunduğu için 3. hedef olan Sofi Sıddık Öz takip edilmeye başlandı. Öz, çalıştığı manavdan çıktığı saatlerde kendini Jitemci gibi gösteren polisler tarafından gözaltına alındı. Öz daha sonra bekar bir polis olan C.'nin evine götürüldü ancak gözcü polis İ. uyuyunca Öz, kendisinin bağlandığı ipleri çözerek İstanbul'a kaçtı. Öz, İstanbul'da Hizbullah'a durumu anlattı ancak örgüt, böyle bir durumda kaçmasının imkansız olduğunu söyleyerek ajan zannıyla Öz'ü infaz etti."
Tanık polis, daha önce kaçırılan üç şahsın da konuşturulamaması üzerine Soysal'a yönlenildiğini ve kaçırma talimatının polis müdürü Cemil Ceylan tarafından verildiğini belirtmişti. Tanık polis, “İstihbarat Şube'ye ait araçla takibe aldık. Evden çıkınca, işaret vererek 'Kuş kafesten çıktı' dedim. Kar maskeli ve askeri parkalı polisler kendini JİTEM gibi tanıtarak arabaya bindirdi ve bir polisin bekar evine götürüldü." demişti.
Tanık polis, "Soysal'ın ellerini kelepçelediler ve ses kaydedici bir cihaz ile sesini de kaydettiler. 25 gün Soysal kırsal alana götürülerek sorgulandı ve sorgusunun ses kaydı da başkomiser Fatih Karataş tarafından dinlenerek değerlendirildi" diye anlatmıştı. Soysal, burada 4 yıl önce kendisini gözaltına alan ve sorgulayan polisi sesinde tanımıştı. Polis memuru, şu ifadeleri kullanmıştı: “Gözleri kapalıydı ancak, Battal kod adlı Bilal adlı polisi sesinden tanımıştı. Panikleyen polis, Soysal'ı serbest bırakırlarsa deşifre olacağını ve kendisinin yanarsa herkesi yakacağını şahsın infaz edilmesini gerektiğini amirlerine iletti."
“Bilal polisin tehdidi üzerine hemen toplanan paralel polisler müdürlerine ne yapacaklarını sordu. Polis müdürü de cemaatin Türkiye imamı S.'ye konuyu gönderdiklerini ve cevap beklediklerini söylediler. Bir süre sonra paralel yapının abilerinden cevap geldi ve Soysal'ın infaz edilmesi kararı çıktı. Cemil Ceylan ve Ahmet Akbal müdür, faili meçhul ekibine Soysal'ın öldürülerek bulunmayacak şekilde gömülmesi talimatı verildi."
Tanık polis, Soysal'ın Beşiri kırsalına götürüldüğünü ve polis Bilal tarafından boynu kırılarak infaz edildiğini, kırsalda bir yere gömüldüğünü ifade etmişti.
Hakkında gözaltı kararı bulunan 5 sivil şüpheli arasında o dönem cemaatin emniyet imamı olduğu belirtilen Süleyman Uysal da yer alıyor. Süleyman Uysal'ın emniyet güçleri tarafından henüz gözaltına alınamadığı öğrenildi. Gözaltı listesindeki diğer 4 sivil kişinin de cemaatin istihbarat ve il imamları oldukları kaydedildi. Öte yandan Adana'da eski il emniyet müdür yardımcısı Erhan Yıldırım da Adana'da gözaltına alındı.
Operasyonla ilgili Cevzet Soysal'ın oğlu Mücahit Soysal, Yeni Şafak'a açıklamalarda bulundu. Mücahit Soysal, adaletin geçte olsa yerini bulacağını ümit ettiğini belirterek, “Bir yandan da babamın naaşına ulaşmak istiyoruz. Babamın bir mezarının olmasını istiyoruz. Olay aydınlatılırsa birçok faili meçhul cinayetin de aydınlatılabilmesi açısından çok önemli. Faili meçhullerden çok fazla mağdur insan var. Bu insanların mağduriyetlerinin giderilmesini umut ediyorum" diye konuştu.
Soysal'ın eşi Kaside Soysal ise, 19 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesine ilişkin, “Suçluların bana ve çocuklarıma çektirdiklerinin hesabının sorulması lazım" dedi. Soysal, suçluların kısa sürede yargılanmasını istediğini belirtti. “17 yıldır izine rastlayamadığımız eşimin cenazesinin bulunmasını ve bir mezarının olmasını istiyoruz" ifadesini kullanan Soysal, şöyle devam etti:"Çocuklarımla yıllardır bugünü bekliyorduk. Onu kaçıranlar nereye gömdüklerini de biliyorlar. Rica ediyoruz bir an önce bunun üstünde dursunlar ve mezarımızı bize teslim etsinler ki çocuklarımla beraber gidip bir Fatiha okuyabilelim."
