Yargıya paralel yapının hakim olduğu dönemde sürüncemede bırakılan Petrol Ofisi (POAŞ) dosyası tozlu raflardan indi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2007 yılında başlatılan ve ilk etapta 'Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu' kapsamında değerlendirilen soruşturmanın 'örgütlü suç kapsamında' olduğunu belirledi. Bunun üzerine dosya, “Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'na havale edildi. Yapılan incelemede, Doğan Holding'in sahibi olduğu Petrol Ofisi'nde 2007-2008 yılları arasında yapılan bazı işlemlerin Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na aykırı olduğu tespit edildi.
Bu işlemler arasında akaryakıt kaçakçılığı kapsamında olan gümrük vergisini eksik ödeme amaçlı yasal olmayan işlemlere girişildiği de yer aldı. Ayrıca, POAŞ'ın 2008 yılında Rusya'dan ithal ettiği ham petrolü İngiltere'de kurulan POİNT ve POUK adlı paravan şirketler üzerinden getirtmiş gibi gösterdiği ve bu yolla 6 milyon liralık vergi kaçırdığı da iddia edildi. 2005 yılında Bahama adalarında bir şirketin satın alındığı, daha sonra feshedilen bu şirketin isminin POİNT olarak değiştirildiği ve bu şu şirket üzerinden Doğan Grubu'nun yüklü miktarda vergi kaçırdığı öne sürüldü.
O dönemde POAŞ yetkilisi olan Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'ın kızı Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Hanzade Doğan Boyner, şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı. 13 Temmuz tarihinde avukatıyla birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adiyesi'ne giden Hanzade Doğan Boyner, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nda savcıya ifade verdi. Boyner'e burada, Petrol Ofisi yetkililerinin gerçekleştirdiği işlemlerin denetlenmemesine neyin sebep olduğu soruldu.
Suçlamaları reddeden Boyner, Petrol Ofisi Yönetim Kurulu'nda 16 Mayıs 2007 tarihinden 22 Aralık 2010 tarihine kadar görev yaptığını belirterek, “POİNT ve POUK şirketleri Petrol Ofisi'ne bağlı kuruluşlardır. POİNT ve POUK'un fonksiyonel yapısı anlamsız kaldığı için bu şirketlerin tasfiye yoluna gidilmesi kararı alınmıştır. Benim görev yaptığım süre içinde Petrol Ofisi POİNT ve POUK'tan herhangi bir ürün satın almadı” dedi. Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'ın yatırım yaptığı bir alandaki faaliyetler konusunda bilgi sahibi olmasını doğal karşılayan Boyner, “Bu bilgilendirmeyi üç ayda bir Petrol Ofisi Genel Müdürü rapor halinde gönderir. Bilgi alması gerektiğinde Petrol Ofisi'ndeki yönetim kuruluna sorar” ifadelerini kullandı. Boyner, daha sonra avukatıyla birlikte adliyeden ayrıldı. Soruşturma kapsamında Doğan Holding üst düzey yöneticileri Yahya Üzdiyen, İmre Barmenbek, A. Vural Akışık, Ertuğrul Tuncer ile Reha Talu da ifade verdi.
Savcılık, POAŞ'la ilgili soruşturmayı yürüttüğü ne amaçla dosyayı beklettiğini de araştırıyor. Bu kapsamda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) bir yazı yazılarak, bu soruşturmada hangi savcıların yer aldığı hakkında bilgi istendi. Soruşturmada Doğan Holding'in 50'ye yakın üst düzey yöneticisinin de aralarında bulunduğu isimler şüpheli durumunda bulunuyor.
Soruşturma kapsamında Doğan Holding yöneticilerinden Reha Talu, 8 Temmuz tarihinde ifade verdi. Talu, suç tarihinde Petrol Ofisi'nde ikmal ve lojistik direktörü olarak çalıştığını beliterek, soruşturmada adı geçen POİNT şirketinin kaynak ülkeden yüksek fiyata aldığı ürünü, POAŞ'a daha düşük bedele sattığını itiraf etti. Talu, “POİNT'in servis hizmetlerini yapmak üzere yine aynı ülkede POUK adlı şirket kuruldu. İngiltere merkezli POİNT, borsayı takip ederek genellikle Rusya ve Ukrayna bazen de İtalya, Yunanistan ve İsrail gibi ülkelerden temin ettiği ürünleri bizim ana şirketimiz olan Petrol Ofisi'ne sattı. POİNT'in üçüncü şirketlere satış yaptığı olmuştur” şeklinde konuştu.
