Dış Operasyonlar Daire Başkanlığı, Musul'daki rehin alınma olayının ardından IŞİD'in Suriye, Afganistan ve Irak'ta daha önce gerçekleştirdiği tüm rehin alma operasyonlarını, analiz ederek, uzun soluklu bir çalışma yürüttü.
Bundan yola çıkarak bir strateji geliştiren Başkanlık, tamemen yerli bir operasyon kapsamında, kendi profesyonel elemanlarını, bölgedeki yerel unsurları, insansız hava araçlarını ve elektronik iletişim aygıtlarının devreye soktu ve bu çerçevede sonuca ulaştı.
Hazırlanan strateji, ilk meyvelerini, Irak'ta rehin tutulan 31 tır şoförünün sağlıkla kurtarılmasında verdi.
Musul'da rehin alınanların kurtarılması kapsamında yürütülen operasyonda, 49 konsolosluk çalışanının can güvenlikleri ön planda tutuldu.
Rehinelerin yerlerinin belirlenmesi, durumlarının takibi ve operasyon sürecinde Arap aşiretlerden büyük destek alındı.
Rehin alınan konsolosluk personeli, ilk günden beri Musul'da 8 ayrı adreste tutuldu, hareketlilik insansız hava araçları ve diğer unsurlarla sürekli takip edildi. Rehinelerin üçünün Iraklı yerel personel, 46'sının ise Türk vatandaşı olduğu öğrenildi.
Musul'da rehin alınanlar, bugüne kadar 5-6 kez kurtarılma aşamasına geldi ancak bu girişimler bölgedeki savaş ortamı nedeniyle sonuca ulaşmadı, operasyon bugüne kaldı.
Musul'daki rehineler için herhangi bir fidye ödenmedi, bırakılmaları karşılığında herhangi bir şart kabul edilmedi. Rehineler, Kürt bölgesinden değil, İŞID kontrolündeki Telebyat üzerinden Türkiye'ye getirildi.