AK Parti iktidara geldiği günden bugüne kadar bütün kabinelerde yer alan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, siyaseti, askerliğe benzeterek, "Bedelli değil de, fiili askerlik gibi. Bu askerliğin başı sonu belli olan bir nitelikle olması tercih edilmeli” derken, gençlere de tavsiyelerde bulundu. Babacan, ilk bakanlığını televizyondan öğrendiğini de dile getirdi.
Ali Babacan, AK Parti’nin aylık yayınladığı Türkiye Bülteni’ne ekonomiden günlük hayatına kadar önemli notlar paylaştı. “Neredeyse yürümeye başladığım dönemden itibaren iş hayatındayım diyebilirim.” diyen Babacan, “Evden çok işyerinde vakit geçirmeyi severdim. Rahmetli dedem 1928’de ticarete başlamış, babam da çok küçük yaşlardan itibaren ticaretle uğraşmış, ben de onların verdiği teşvik edici öğütleri duyarak ve hayatımda tatbik ederek yetiştim. Çıkrıkçılar Yokuşu’nda, dürüstçe yapılan ticaretin ülke ekonomisine faydalarını yaşayarak öğrendim.” dedi.
Babacan, siyasete nasıl girdiğini ise şöyle anlatıyor: “Önceden planlayarak siyasete girmedim açıkçası. Benim siyasete girmem, çok saygı duyduğum devlet büyüklerimizin davetini geri çevirmenin şık olmayacağından hareketle gerçekleşti. Kasım 2002 seçimleri sonrasında kurulan ilk AK Parti hükümetinde Hazine Bakanı olarak görevlendirildiğimi televizyondan öğrendim.”
Siyaseti askerliğe benzeten Babacan, “Ben siyaseti biraz da askerlik görevine benzetiyorum. Kendini iyi yetiştirmiş insanlarımızın da bu sorumluluktan kaçmamaları, ellerini taşın altına sokmaları gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Türkiye’nin 2015 yılında liderler zirvesine ev sahiplik yapacağını hatırlatan Babacan, “Dönem başkanlığıyla birlikte, öncelikle, küresel ekonomik gündeme doğrudan yön verme imkânına sahip olacağız. Bu aynı zamanda, ülkemizin son on iki yılda gerçekleştirdiği köklü dönüşüm sürecini uluslararası alanda daha güçlü bir şekilde tanıtma açısından da bizim için önemli bir fırsat” ifadesini kullandı.